"Değişken bir oran mı olacak?" sorusu üzerine Bozdağ, "Şimdi sabit bir oran olacak. Yine TÜFE vesaire gibi bir esas alınacak ama oran dediğimizde şu anda bu rakamlar yüksek. Bu yüksek rakamların her tarafın kabul edeceği makul bir orana çekilmesi." yanıtını verdi.
Makulü, herkesin kabul edebileceği çözümü aradıklarını vurgulayan Bozdağ, "Ev sahiplerinin, talep sahibi olan kiracıların da hukukunu koruyan, külfeti paylaştıran bir formülü ortaya koyacağız." görüşünü paylaştı.
Bekir Bozdağ, denetim mekanizmasının nasıl olacağı konusunda da çalışmaların sürdüğünü aktardı.
"CEZAİ YAPTIRIM DÜŞÜNÜLMÜYOR"
Sözleşme hürriyetinin korunması gerektiğini belirten Bozdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Burada bir hassas terazi dengesi olduğunu ifade etmekte fayda var. Buradaki amaç birilerini cezalandırmak değil, teraziyi dengeli tutabilmek. Bu ihtilaflar hukuki ihtilaf, sonuçta yargıya gidecek. Cezayı gerektiren konu değil, herhangi bir ceza öngörülmesi de söz konusu değil. Sözleşmeden dolayı cezalar hürriyeti bağlayıcı, bir ceza konulmayacağı Anayasa'da açık bir şekilde ifade ediliyor. Herhangi bir cezai yaptırım düşünülmüyor."
İlk defa kiraya vereceklerle ilgili düzenlemenin nasıl olacağının sorulması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti.
"Geçici olmak kaydıyla bir formül üzerinde çalışılıyor. Avrupa'nın bazı ülkelerinde uygulanan formüller var. Evin maliyeti üzerinden, emlak değeri üzerinden bir oranlamayla hesap yapan ülkeler var. Vergi geliri üzerinden oranlamayla hesap yapan yerler var. Bu konuda dünyada muhtelif örnekler var. Biz bu örnekleri inceliyoruz. Bize yakın, toplumumuzun kabul edebileceği, doğru olduğunu düşündüğümüz örneklerden istifade edebiliriz. Hollanda'da ve başka ülkelerde bu anlamda birtakım düzenlemeler var. Ev sahibinin hukukunu da kiracının hukukunu da koruyacak. Böylesi bir zamanda fırsatçılık yaparak, fahiş fiyatla hak etmediği kira bedeli almak isteyenin önüne geçilecek. Yoksa hak ettiği kira bedelini herkes alacak. Ülkedeki artan fiyatlar nedeniyle hak etmediği bir kirayı almaması sağlanacak. Yoksa herkes evini dilediği gibi kiraya verecek. Ona bir müdahale yok."
Bir çerçeve çizildiğini, konu üzerinde çalışmaların devam ettiğini dile getiren Bozdağ, "İlk defa kiraya vermede de devam eden kira sözleşmesi içerisinde kira artırımında da belli bir oranın konmasının faydalı olacağı değerlendirildi." ifadesini kullandı.
Adalet Bakanı Bozdağ, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'deki durum geçici bir durum, bizim yaptığımız da geçici bir düzenleme. Yoksa kalıcı bir şekilde, tarafların iradesine, sözleşme hürriyetine müdahale etmeyi düşünen düzenleme değil. Kısa süreli olacak, o yüzden de kalıcı düzenleme olmayacak. Borçlar Hukukumuzda bu konuda yeteri kadar hatta fazlasıyla hüküm var. O hükümlerin sağlıklı işlemesi halinde zaten sorun söz konusu değil. Olan şey, bu hükümlere rağmen işleyen fazla kira talepleri. Enflasyonun da TEFE'nin de TÜFE'nin de ortalamasının da hepsinin üstünde istenen bir şey var. Normal şartlarda her şey cereyan etmiş olsa böyle bir konu gündeme de gelmezdi. Şimdiye kadar gelmedi, şimdi de gelmezdi. Şu anda öyle gözüküyor ki enflasyonun da üstünde, TEFE, TÜFE ortalamasının da üstünde, TÜFE'nin üstünde bir fiyatlandırma durumu var. Bu, onunla ilgili."
Geçici bir durumun söz konusu olduğuna değinen Bozdağ, geçmişte enflasyonu indirdiklerini, yine enflasyonun aşağıya çekileceğini dile getirdi. Bekir Bozdağ, geçici dalgalanmalara karşı kalıcı düzenleme yapmanın doğru olmadığını vurguladı.
Ev sahibinin de kiracının da düşünülmesi gerektiğini kaydeden Bozdağ, vatandaşlara, sözleşme yaparken tüm hükümleri tek tek okumalarını ve gerektiğinde de bir avukata danışmaları önerisinde bulundu.