19.Yüzyılın son dönemlerinde bugünkü ismine kavuşan Safranbolu, tarih boyunca farklı isimlerle anıldı. Safranbolu Bizans döneminde Dadybra, Selçuklular'da ise Zalifre olarak değişen adı Türk beylikleri ve Osmanlı hakimiyetiyle Borglu ve Borlu halini aldı. Osmanlı döneminden kalma han, hamam, konak, çeşme, köprü gibi tarihi yapıların yanında ilçenin önemli tarihi yapıları arasında yer alan tarihi camiler ilçenin turizmine de önemli katkı sunuyor.
3 BİN YILLIK TARİH
Mimarileri, minareleri, kubbeleri, işlemeleri ve diğer özellikleriyle şehrin simgesi haline gelen camiler, ilginç yapılış hikayeleri ve farklı mimari özellikleriyle de merak uyandırıyor. Üzerine yerleşimin 3000 yıl öncesine dayandığı düşünülen bu yerin özellikle mimari dokusuyla artan kültürel önemi 1976 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından "Kentsel Sit Alanı" olarak koruma altına alınmasıyla vurgulanmıştır. 1994 yılında UNESCO tarafından istisnai ve evrensel kültürel varlıkları bakımından Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. Koruma altındaki eser sayısı 1131'dir. Evleri mimari özellikleriyle oldukça büyük ilgi görüyor.
AHŞAP OYMALAR VAR
Safranbolu sınırlarına girince sıralı meşhur evler ilk başta göze çarpıyor. Evlerin birçoğu otele dönüştürülmüş. Fakat devlet koruması altında oldukları için sadece ufak çaplı tadilatlara izin veriliyor. Böylece o tarihi havayı hiç kaybetmiyor. Safranbolu evleri iki veya üç kattan oluşuyor. Giriş katlar genellikle erzak deposu olarak kullanılıyor. Bu bölümler ağustos ayında bile buz gibi soğuk oluyor. Haremlik-selamlıktan oluşan evlerin sofa denilen ortak kullanım alanında büyük bir havuz bulunuyor. Tavanlarında harika ahşap oymaların bulunduğu evlerin her köşesinde ahşap işçiliğinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Üstelik birbirinin güneşini kesmeyen Safranbolu evlerinin camı da diğer komşu evin camına bakmıyor. Safranbolu evleri arasında en ünlüsü. 19. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilen konak, Türk kültür yapısını ve yaşam tarzını sergilemesi yönünden büyük önem taşıyor.