Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'ndan enflasyon açıklaması!
Son dakika haberi! Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bu yılın ikinci enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla Bankanın İdare Merkezi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulundu. Enflasyonla ilgili konuşan Kavcıoğlu, "Yükselen enflasyon fiyatların gerilemesiyle birlikte küresel çapta aşağı yönlü yönelim belirlemiştir." dedi. Turizm gelirlerinin rekor kırdığını belirten Kavcıoğlu, "Mart ayında 12 ay birikimli turizm gelirleri 48,6 milyar dolara ulaşarak şimdiye kadarki en yüksek değerine çıkmıştır." ifadelerini kullandı. Yıl sonu enflasyon tahmininin değişmediğini belirten Kavcıoğlu, "2023 yıl sonu tahminimizi yüzde 22,3, 2024 yılı sonu tahminimizi de yüzde 8,8'de sabit tuttuk." şeklinde konuştu.
Giriş Tarihi :04 Mayıs 2023 , 10:42Güncelleme Tarihi :04 Mayıs 2023 , 18:51
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Türkiye'nin şu anda 2030'a kadar 300 milyar doların üzerinde cari dengeye katkı sağlayacak bir kaynak oluşturduğunu belirterek, "Cari dengeyi ikinci yarıdan itibaren sağlıyoruz. Cari dengeyi sağladığımızda Türkiye kalıcı olarak fiyat istikrarını sağlamış olacak ve enflasyon tahminlerini gerçekleştirecektir." dedi.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen yılın ikinci Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nın ardından ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Döviz kurunun seçimlerden nasıl etkileneceği, Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemi'nin geleceği ve enerjiyle ilgili yatırımların cari dengeye etkisinin sorulması üzerine Kavcıoğlu, Merkez Bankası olarak bir yıl boyunca uygulanacak politikaların belirlendiğini aktardı.
Şahap Kavcıoğlu, belirlenen politikalarda herhangi bir değişiklik olmadığını ifade ederek, "Kur koruma bence çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Tüm politikalar olumlu bir şekilde gidiyor. Bu politikaların bütünleşik bir şekilde devamında oradaki 'Liralaşma Stratejimiz' de devam ediyor. Devam ettiği sürece sonucunu hep birlikte göreceğiz. Bir sıkıntı görmüyoruz." diye konuştu.
Daha önce KKM'den ayrı olarak büyük oranda dolarizasyona sahip bankacılık ve reel sektör olduğunu anımsatan Kavcıoğlu, bu yüzden uygulama öncesi riskin daha yüksek olduğunu bildirdi.
Kavcıoğlu, şu an hem bankacılık hem de reel sektörde riskin minimize edildiğini dile getirerek, "Bu açıdan bakarsak uygulanan 'Liralaşma Stratejisi'nin hem bankacılık sektörü hem de reel sektör için ne kadar olduğunu görürüz. Son dönemde özellikle dünyadaki küresel çapta yaşanan sıkıntılara rağmen bizim hem reel sektör hem de bankacılık olarak dünyadan olumlu anlamda bu kadar ayrışmasında Liralaşma Stratejimiz ile döviz riskinin azaltılmasının çok büyük önemi olduğunu da görürüz."
"CARİ FAZLA" HEDEFİ
Türkiye ekonomi modelinin en önemli çıktısının cari fazla vermek üzerine olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Bizim cari fazla verdiğimizde sürdürebilir bir fiyat istikrarını da kalıcı olarak sağlayacağımızı iddia edecek bir politika güdüyoruz. Bu politikaya başladığımız gün cari fazla vereceğiz diye bir iddiamız yok. Türkiye son 3-4 yılda cari fazla verecek noktaya geldi. Yatırımlarla beraber Türkiye dışsal ve içsel faktörlere rağmen cari fazla vermeye başlayacak. Bunun sonucunda da sürdürülebilir fiyat istikrarını kalıcı olarak sağlayacak. Türkiye şu an 2030'a kadar 300 milyar doların üzerinde, 300'ü de bilerek kullanayım, cari dengeye katkı sağlayacak bir kaynak oluşturmuş durumda zaten. Bu yıldan itibaren de yansıma başlayacak. En önemlisi Karadeniz doğal gazının hane halkında kullanılmaya başlanması."
Kavcıoğlu, enerji alanındaki yatırımların çok uzun ve süreklilik sağladığını belirterek, yatırımların bittiğini ve üretime geçmek üzere olduğunu söyledi.
Turizmin her yıl yüzde 10'a yakın büyüme kaydettiğini, 2030'a kadar bu sektörün de 60 milyar doların üzerinde katkısı olacağı bilgisini veren Kavcıoğlu, yürüttükleri çalışmaların yılın ikinci yarısından itibaren cari dengenin oluşmaya başlayacağının verilerini sağladığını dile getirdi.
Küresel emtia fiyatlarının Türkiye'ye etkisinin sorulması üzerine de Kavcıoğlu, şu yanıtı verdi:
"Biz enflasyon tahminlerimizi sabit tutarken enerji ve emtia fiyatlarının daha olumlu geleceğini varsaydık. Bu anlamla ithalat fiyatı tahminlerimizi düşürdük. Bunun dışında enerji fiyatlarında hem küresel hem de artan yerel etkilerin olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Küresel gıda fiyatlarındaki düşüşe paralel bizim gıda fiyatlarımızın da küresel fiyatlara yakın takip edeceğini öngörüyoruz. Yeni hasat döneminden güzel haberler alıyoruz. Bunlar da fiyatlarımızı olumlu etkileyecek. Para politikasına da destekleyici adımlarımız devam edecek. Dolayısıyla yıl sonu enflasyon tahminimizin arkasındayız."
"KURDA BÜTÜN FİYATLAR DA FAİZLER DE AYNI İSTİKRARDA DEVAM EDECEK"
Reel sektör ve bankacılık sektöründe dolarizasyonun yüzde 70'e ulaştığı bir dönemde KKM'yi uygulamaya aldıklarına dikkati çeken Kavcıoğlu, yaklaşık bir yıldır sürecin olumlu ilerlediğini anlattı.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası ve döviz kuruyla ilgili asılsız ve olumsuz haberlere rağmen KKM'de istikrarın devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Sistem işliyor. Şu an yüzde 60 bankacılık sektöründe bilançoda liralaşmaya doğru gidiyor. Bu bizim bankacılık sektörünün de gücünü gösteriyor. Dünyadaki gelişmelere baktığınızda Türkiye şu an daha güçlü, bankacılık ve reel sektör ve daha az borçlanmış hane halkıyla daha iyi durumda. Merkez Bankası rezervleriyle güçlü. Buradan kimseye ekmek çıkmaz. 2021'de dünyadaki tüm bankacılık sektöründeki gelişmelere bakın, 2021'den bu yana yaşanan olumsuzluklara rağmen Merkez Bankasının rezervleri 2021'in üzerinde. Bu bizim gücümüzü gösteriyor. Kurda bütün fiyatlar da faizler de aynı istikrarda devam edecek. Şu an uygulamaya giren yatırımlarla tahminimi söyleyeyim, hiçbir yerden para aramaya gerek yok. 2030 sonuna kadar 500 milyar doların üzerinde Türkiye bütçesine para girecek. Türkiye sonucu almıştır. Cari dengeyi ikinci yarıdan itibaren sağlıyoruz. Cari dengeyi sağladığımızda Türkiye kalıcı olarak fiyat istikrarını sağlamış olacak ve enflasyon tahminlerini gerçekleştirecektir."
Kurdaki makasın aşağı geldiğini vurgulayan Kavcıoğlu, vatandaşların her habere itibar etmemesi gerektiğini ifade etti.
Kavcıoğlu, yılın ikinci Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında soruları yanıtladı.
Başkan Kavcıoğlu, Rusya ile doğalgaz ödemlerine ilişkin herhangi bir sıkıntı olmadığını, ödemelerin düzenli gerçekleştirildiğini anlattı.
Altın ithalatına ilişkin soruyu yanıtlarken Kavcıoğlu, bazı kişilerin özellikle televizyon kanallarında yanlış bilgilendirme yaptığını, bu tür yorumların dünyada çok dikkatli bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade etti.
Kavcıoğlu, vatandaşı yanlış yönlendirerek kazancına göz dikmenin doğru olmadığını vurgulayarak, "İthalat arttı, doğru. Orada öyle bir noktaya geldi ki hatta dünyadan 20-30 dolar daha fazlası Türkiye'de altın satılır oldu. Merkez Bankası olarak her zamanki gibi kendi rezerv gücümüzle piyasaya girdik. Piyasada ithalat şu an 2 aydır hemen hemen yok gibi. Merkez Bankası gerekli adımları atıyor. Hem vatandaş istiyorsa daha iyi bir seviyede altın da alıyor." değerlendirmesini yaptı.
Piyasada altın fiyatlarının daha dengeli bir noktaya geldiğine, talebin de normal seviyelere indiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla buralarda, televizyonlarda, diğer gazetelerde bu konudaki haberlerde, yorumlarda çok dikkatli olmak gerekir. Şu an itibarıyla olumlu gidiyor. İthalatta herhangi bir yasaklanma yok. Şu an ithalatı da artıracak veya ithalata ağırlıkla gelecek bir talep yok. Gelişmelere göre ithalat da yapılabilir. Biz devam edebiliriz ama şu an olumlu bir şekilde devam ediyor. İthalat iki aydır hemen hemen çok düşük seviyelere indi. Bu bizim cari dengemize de önemli bir katkı. Dolayısıyla altın fiyatları iyi bir noktaya geldi. Bu işler daha olumlu yorumlamalı, ben vatandaşın tarafındayım. Bu konularda çok konuşmamız, yorum yapmamız doğru değil. Ama gazeteci arkadaşların, ekonomist arkadaşların da daha duyarlı olmaları gerekiyor. O anlamda altın ithalatı noktasında şu an bir sıkıntı yok, Merkez Bankası olarak piyasayla ilgili gerekli adımları atıyoruz."
SEÇİM SONRASI TCMB POLİTİKASI
Seçim sonrasında hükümetin politikalarında yaşanabilecek olası bir değişikliğin, Liralaşma Stratejisini nasıl etkileyebileceği sorusuna Kavcıoğlu, politikalarını uygulamaya devam ettiklerini belirterek, "Liralaşma Stratejisi, uygulanması gereken ve Türkiye'nin sonuç alacağı modeldir. Zaten bu yatırımlardan sonra cari fazla vereceğimizi görüyorsunuz. Dolayısıyla her gelen bu politikaları uygulamak zorunda. Akabinde zaten kalıcı fiyat istikrarıyla beraber Türkiye'deki politikalar Merkez Bankasında bir değişiklik sinyali vermiyor, vermesine de gerek yok diye düşünüyorum." cevabını verdi.
"EMİNİM ÇOK BÜYÜK KISMI GURUR DUYAR"
Fonların anlık ve sürekli transferi (FAST) sistemi ve dijital para sürecine ilişkin soru üzerine de bu konularda çok yoğun bir şekilde çalışıldığını aktaran Kavcıoğlu şunları kaydetti:
"Süreç normal seyrinde gidiyor. Dünyada bu işle ilgili ülkelerin daha önünde aşama kaydederek devam ediyoruz. Zor bir süreç, kolay değil. FAST ve EFT'de kendi süreçlerimizi, yazılımlarımızı, kendi ekibimiz yapıyor, yeniliyor ve geliştirerek de devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının ödeme sistemlerinde FAST, EFT'de, dijital parada neler yaptığını keşke arkadaşlar gelip bizden sunum alsalar da manşetlere taşısalar. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının neler gerçekleştirdiğini, dünyadaki diğer Merkez bankalarının ne kadar önünde olduklarını görseler, eminim çok büyük bir kısmı gurur duyar ama o yazanlar da biraz utanırlar mı, onu bilmiyorum ama bence gelirlerse biz gerekli sunumları ve bilgileri kendilerine sunar, anlatırız."
"BUNLARA ALIŞTIK ARTIK"
Enflasyon tahminleriyle ilgili soruyu yanıtlarken de Kavcıoğlu, TÜİK'in açıkladığı verilere güvenilmesini ve onun baz alınması gerektiğini dile getirdi.
"Türkiye'de çeşitli kurumlar, çeşitli odalar, bir iki tane profesör çıkıyor, enflasyon açıklıyor falan. Bunlar hepsi vatandaşı yanıltma ve yanlış yönlendirme. Devletin kurumlarına güvenmek lazım. Anket ve tahminler, biliyorsunuz nasıl yapıldığını, çok güncelleme yapılıyor. Yani dünyada da baktığınızda OECD, IMF, çeşitli yatırım kuruluşları her 3 ayda kendi tahminlerini yeniliyorlar. Gelişmelere göre, kendi beklentilerine göre, karşı tarafı farklı yönlendirmeye göre tahminler üretiyorlar. Ama bunların her 3 ayda nasıl yenilendiğini biliyoruz. İşte bizim raporlarda da ilk başta baktığınızda dünyada büyüme tahminleri, enflasyon tahminleri, her 3 ayda olumlu ya da olumsuz anlamda yeniliyorlar. Türkiye'yle ilgili uluslararası düzeylere baktığınızda yılın son çeyreğine kadar bizim büyüme rakamlarımızı düşük, enflasyon rakamlarımızı yüksek gösterirler. Yılın son çeyreğinde, gerçekleşmeye yakın onlar da bizimle aynı noktaya gelirler. Buradan çeşitli amaçları, çeşitli yönlendirmeleri var. Bunlara alıştık artık. Bu anlamda çok yorum yapmak istemiyorum. Ama her zamanki gibi yine biz hedefimizi gerçekleştirip herkesin bize doğru daha fazla yakınlaşmasını sağlayacağız diye düşünüyorum. "
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 2 yılda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kur istikrarını sağlamış ve rezervlerini arttırmış bir Merkez Bankasından söz ettiklerini ve burada kur korumalı mevduatın (KKM) etkisinin çok fazla olduğunu bildirdi.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen yılın ikinci Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nın ardından ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
KKM'de faiz üst sınırının kaldırılması kararına yönelik bir soru üzerine Kavcıoğlu, söz konusu düzenlemeyi getirdiklerinde Merkez Bankası tarafında bir üst sınır olmadığını, Hazine tarafında da bankaların Hazineye yük getirmesi ihtimaline yönelik bir sınır konulduğunu aktararak, faiz politikasında değişen bir durumun olmadığını söyledi.
KKM'nin getireceği muhtemel risklere yönelik bir soru üzerine Kavcıoğlu, KKM'nin Liralaşma strateji içerisinde uygulanan bir politika olduğunu ifade etti. Kavcıoğlu, "KKM, dolarizasyona karşı uyguladığımız bir politika. Türk lirası değerini koruduğu, güçlendiği sürece, bir yatırım aracı olarak güçlendiği sürece, vatandaşımız buradaki çıkışı kendi süreci içerisinde doğal olarak gerçekleştirecek. Bunu böyle görmek lazım." şeklinde konuştu.
"KKM'nin Hazineye veya Merkez Bankasına yükü" diye bir şeyin olmadığına, bu konunun çok yanlış değerlendirildiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Bu uygulamalara bütüncül olarak bakılması gerekiyor. KKM uygularken aldığımız makro tedbirler sonucunda faizlerin geldiği noktaya baktığımızda, Hazine borçlandırmalarıyla karşılaştırdığınızda Hazinenin bu süreç içerisinde ne kadar avantajlı olduğunu görürüz. Bunun yanında Hazinenin ne kadar rahat borçlandığını, faiz giderlerinin ne kadar düştüğüne ve oradaki gelişmelere baktığınızda, Hazinenin, borçlanma ve bütçe dengesi anlamında sağladığı avantajın, kur korumanın Hazineye yüklediği yükten çok daha avantajlı olduğunu hepimiz göreceğiz. Aynı durum Merkez Bankası için de geçerli. 2 yılda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kur istikrarını sağlamış ve rezervlerini arttırmış bir Merkez Bankasından söz ediyoruz. Burada kur korumanın etkisi çok fazla. Bu politikalara bütüncül olarak 'aldıklarımız ve verdiklerimiz' olarak baktığınızda Merkez Bankasının kur korumada çok büyük avantajlı olduğunu söyleyebilirim."
"POLİTİKALARIMIZ ÜÇ GÜNLÜK DEĞİL"
Seçim sonuçlarının Merkez Bankası politikalarına etkilerine ilişkin bir soru üzerine Kavcıoğlu, siyasi yorum yapmanın doğru olmayacağını söyledi.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası olarak her yıl başında ülkenin gerçekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırladıkları politikalara göre çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, "Merkez Bankası olarak biz yorumlar ve faraziler üzerinden değil, kendi tahminlerimiz üzerinden çalışmalarımıza devam edeceğiz." diye konuştu.
Döviz kurunda "ikili fiyat mekanizması" konusuna yönelik bir soru üzerine Kavcıoğlu, "İkili kur sistemi diye bir şey yok." dedi.
Kavcıoğlu, Kapalı Çarşı'nın her zaman mevcut banka kurunun biraz üzerinde olduğuna dikkati çekerek, "Bu bazen biraz açılır, biraz kapanır. Bu yeniymiş gibi seçim öncesi bu işi alevlendirerek, bazı gazeteler de bunu manşet yaparak, arabalar koyarak... Ağır konuşmak istemiyorum. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu ülkenin en itibarlı kurumu. Türkiye'deki para politikamız neyse o şekilde devam etmektedir. Yurt dışındaki savaş ortamları ve deprem gibi bazı süreçler bu politikamızı olumsuz etkileyebilir. Merkez Bankası ona gereken tepkiyi verir. Dolayısıyla sahada farklı tepkiler olabilir uygulamalarımıza. Merkez Bankası politikalarıyla bunu normalleştirir. Politikalarımız üç günlük değil." değerlendirmesinde bulundu.
Kavcıoğlu, bir sonraki enflasyon raporu bilgilendirme toplantısını Bankanın İstanbul'daki yeni binasında yapmayı planladıklarını söyledi.