"33 MİLYON TONDAN FAZLA TAHIL ÜRÜNÜ SEVK EDİLDİ"
Erdoğan, Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmaların daha fazla yıkıma, gözyaşı ve drama yol açmaması için yoğun çaba harcadıklarını belirterek, "İlk günden itibaren 'savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz' diyoruz. Birinci yılına girmek üzere olduğumuz Karadeniz Girişimi, insani mülahazaların çatışma dinamiklerine galebe çaldığını ispatlayan bir projedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bu girişimin önemli bir diplomatik başarı olarak şimdiden tarihe geçtiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Girişim sayesinde dünya piyasalarına 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü sevk edildi. Böylece gelir seviyesi düşük birçok ülkenin gıda krizine sürüklenmesinin önüne geçildi. Karadeniz Girişimi'nin devam etmesine atfettiğimiz önemi farklı vesilelerle dile getirdik. Bu amaçla diplomatik gayretlerimizi son günlerde yoğunlaştırdık. Girişimin bu noktaya gelmesine katkıda bulunan ilgili tüm taraflara tekrar teşekkür ediyorum. Bugün yapılan açıklamaya rağmen, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı dostum Putin'in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum. Bu arada Dışişleri Bakanı, muhatabıyla görüşmelerini yapacak. Biz de seyahatten döner dönmez, Sayın Putin ile ben de görüşmelerimi yapacağım. Kendisiyle ağustos ayında ülkemizde bir araya geldiğimizde tüm bu hususları görüşme fırsatını da bulacağız. Ayrıca Rus tahıl ve gübresinin sevkinin önünün açılması noktasında nasıl hareket edebileceğimizi de istişare edeceğiz."
Başkan Erdoğan, Türkiye'de bazı ormanlık alanlardaki yangınlara işaret ederek, şunları söyledi:
"Dün itibarıyla ağırlıklı olarak gerek Muğla, gerek Mersin, gerek Çanakkale, bütün buralarda 5 ayrı noktada yangınlar oldu ve bunlar büyük oranda kontrol altına alındı ve ben İçişleri Bakanımla, Orman Bakanımla görüşmelerimi yaptım. Onlar da yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Şu anda bütün gece görüşlü helikopterlerimiz, uçaklarımız hepsi yoğun çalışma içerisinde. Kontrol altına alma, soğutma, bu çalışmalarını devam ettiriyorlar. Tüm bunların yanında ayrıca Rusya ile görüşme yapıp onlardan özellikle yangın söndürme ile ilgili büyük gövdeli uçaklardan temin etme yoluna gideceğiz ve onlarla da bunu hallettiğimize inanıyorum ki bu yaz sezonu içerisinde bu işleri çok daha seri, çok daha yoğun halletme imkanına kavuşacağız. Bu düşüncelerle kritik bir dönemde yaptığımız ziyaretlerimizin, gerek ikili ilişkilerimiz gerek bölgesel istikrar bakımından hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Şu anda deprem bölgesinde halen yeni binaların inşaatı, altyapı çalışmaları devam ediyor. 6 Şubat depremlerinden sonra özellikle Körfez ülkelerinden bölgeye pek çok farklı yardım yapıldı. Yapacağınız Körfez turunda yeni yardım ve yatırımların da gündeme gelmesi bekleniyor mu?" sorusu üzerine Erdoğan, özellikle Katar'ın, çok ciddi konteyner desteği verdiğini aktardı.
Bu konteynerleri, deprem bölgelerine taksim ederek, buralara yerleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları paylaştı:
"Şimdi de son olarak bir hafta öncesine göre bizde 80 bin çadır vardı, şimdi de bu 80 bin çadırı tamamen kaldırıp onların yerlerine de konteyner yerleştirme çalışmalarını inşallah başlatıyoruz. Bu konuyla ilgili gerek yerli gerek ithal, burada Kızılayımızı da devreye sokmak suretiyle inşallah tamamıyla çadırların yerlerine konteyner yerleştirelim diyoruz. Kalıcı konutların inşası bir taraftan devam ediyor, köy konutlarının inşası bir taraftan devam ediyor. Ama biz öyle de olsa böyle de olsa hiç olmazsa diyoruz, konteynerle çadırları değiştirelim, artık çadır bu bölgelerde kalmasın."
"BİZ NEYİN SATILACAĞINI, NEYİN SATILMAYACAĞINI ÇOK İYİ BİLİRİZ"
Erdoğan, Körfez ziyaretinin iki ana başlığının olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Bir, yatırımlar boyutu var, bir diğeri de finans boyutu ve her ikisinden de tabi umudumuz çok çok var. Oralarda yatırım söz konusu. Aynı zamanda ülkemizde yatırımlar söz konusu. Bu konuda gerek Cevdet Bey'in (Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz) gerek Mehmet Bey'in (Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek) birlikte yapmış olduğu ziyaretlerde bunun sinyallerini aldık. İnşallah bu yaptığımız ziyaret, bu sinyallerin devamı olacaktır. Bildiğiniz gibi Mehmet Bey şu anda Gürcistan'da Maliye ve Hazine Bakanları Toplantısı'na, Merkez Bankası Başkanı ile beraber katıldılar. Oradan Suud'daki katılıma veyahut da Katar'a kendisi de yetişecek. Orada beraber devam edeceğiz. Bu konularla ilgili olarak şu anda savunma sanayiinde bunun yanında altyapı, üstyapı yatırımlarında bu üç ülkeye, Türkiye'nin ciddi bir, inşallah yatırım imkanı olacak. Bu ziyaretlerimizde bunu görüyorum. Bunun yanında da bu ülkelerin Türkiye'den belli assetleri satın alma durumları da olacak. O bazı cambazların söylediği gibi 'yok BOTAŞ'ı satıyorlar, şu oluyor, bu oluyor'. Böyle bir şey yok. Biz neyin satılacağını neyin satılmayacağını çok iyi biliriz. 21 yıldır bu tecrübeyle hamdolsun bugünlere geldik. Bundan sonra da aynı tecrübeyle yolumuza devam edeceğiz."
"SURİYE'YLE KAPIYI KAPAMA GİBİ BİR DURUMUMUZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bir gazetecinin, Tahıl Koridoru Anlaşmasına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, İstanbul'da tahıl koridoruyla ilgili çalışmaları yürüten bir heyetin bulunduğunu hatırlattı.
Bunların, şu an Milli Savunma Üniversitesinde bu çalışmayı birlikte yürüttüklerini dile getiren Erdoğan, "Fakat biz, bugün gerek Dışişleri Bakanım muhatabıyla bir görüşme yapacak ve bu görüşmeyle birlikte temenni ediyorum ki süratle bir mesafe alırız ve aralık vermeden yolumuza devam ederiz. Belki bu arada ağustosu beklemeden Sayın Putin'le de bir telefon görüşmesiyle adımlarımızı atarız." sözlerini sarf etti.
Başkan Erdoğan, bir gazetecinin, Suriye'nin, Arap Birliğine döndüğünü vurgulayarak, Türkiye, Suriye, Rusya ve İran arasındaki dörtlü zirvelerin tekrar devam edip etmeyeceğini ve Suriye ile normalleşme sürecini sorması üzerine, şu yanıtı verdi:
"Bizim Suriye'yle kapıyı kapama gibi bir durumumuz söz konusu değil. Kapı açık, bu dörtlü zirvelerle ilgili de biz yine hem bu dörtlü zirveler yapılsın, ama biz Beşşar Esed ile görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Bütün mesele, onların bize yaklaşım tarzı önemli. Şu anda tabii Suriye'de Esed, maalesef Türkiye'nin Kuzey Suriye'den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz. Yani sınırlarımızda bu teröristler varken nasıl çıkarız? Devamlı oradan tehdit altında olan bir Türkiye var. Aynı ifadeyi farklı ülkelere kullanabiliyor mu? Kullanamıyor, onun için de adil yaklaşım arıyoruz. O adil yaklaşım olduktan sonra mesele yok, bunların hepsini aşarız."
Apronda askeri tören kıtasını selamlayan Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve diğer yetkililer uğurladı. Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun bazı yetkililer de eşlik etti.
BAŞKAN ERDOĞAN SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTI
Başkan Erdoğan sosyal medya hesabından da Körfez turuna ilişkin paylaşımlarda bulundu.
Erdoğan şunları yazdı:
"Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaretlerimizin ilk durağı Cidde'ye hareket ettik. Kritik bir dönemde yaptığımız ziyaretlerimizin gerek ikili ilişkilerimiz gerek bölgesel istikrar bakımından hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türkiye'nin çevresinde bir barış, istikrar ve refah kuşağı oluşturma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Körfez ülkeleriyle ilişkilerimizin dayandığı sağlam temelleri geniş bir iş birliği alanına yaymayı arzu ediyoruz. İkili ticaret hacmimiz son 20 yılda 1,6 milyar dolardan yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi. Düzenlenecek iş forumlarıyla bu rakamı çok daha ileri seviyelere çıkarmanın yollarını arayacağız. Ziyaretimiz vesilesiyle ikili münasebetlerimizin yanı sıra mevcut bölgesel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunacağız. Abu Dabi'deki temaslarımızın ardından, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 49'uncu yıl dönümü münasebetiyle düzenlenecek 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere Lefkoşa'ya geçeceğiz. Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi amacıyla atılacak adımları ele alacak, Ercan Havalimanı'nın yeni terminal ve pistinin açılışını gerçekleştireceğiz. Köklü tarihî ve kardeşlik bağlarına sahip olduğumuz Körfez ülkeleriyle son dönemde önemli mesafe kaydettiğimiz ilişkilerimizi inşallah daha da geliştireceğiz."
İLK DURAK CİDDE
Bu kapsamda Erdoğan, yurt dışı ziyaretlerine bugün Suudi Arabistan ile başlıyor. Başkan Erdoğan, Cidde şehrini ziyaret ederek, çeşitli temaslarda bulunacak.
Cidde'de Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz El Suud ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşecek olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, salı günü Suudi Arabistan'dan Katar'a geçecek.
8 aylık bir aradan sonra gideceği Doha'da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya gelecek.
KÖRFEZ TURUNUN SON DURAĞI BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Başkan Erdoğan'ın Körfez turundaki son durağı, Birleşik Arap Emirlikleri olacak. Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile çarşamba günü Abu Dabi'de buluşacak.
"ULUSLARARASI YATIRIMCILARIN ÜLKEMİZE YÖNELİK İLGİSİ YÜKSELDİ"
Başkan Erdoğan, "Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla birlikte dost ve kardeşlerimiz başta olmak üzere uluslararası yatırımcıların ülkemize yönelik ilgisi yükseldi" dedi.
Başkan Erdoğan'ın beraberinde bazı bakanlar ve iş insanları ile yapacağı ziyaretlerde mevcut ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için atılabilecek adımlar ele alınacak.
TÜRKİYE'NİN ÇEŞİTLİ ALANLARDA ANLAŞMALAR İMZALAMASI BEKLENİYOR
Özellikle yeni ekonomik iş birliği fırsatları konuşulacak. Bu çerçevede, Türkiye'nin üç ülkeyle de çeşitli alanlarda anlaşmalar imzalaması bekleniyor.
Erdoğan, 3 gün sürecek Körfez turunun ardından yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gidecek.
ERCAN HAVALİMANI AÇILACAK
Lefkoşa'da yapımı tamamlanan yeni Ercan Havalimanı'nın açılışını Kıbrıs Barış Harekatı'nın yıl dönümünde gerçekleştirecek. Erdoğan, "İnşallah 20 Temmuz'da buraya inmeyi planlıyorum" dedi.