Çikolata paraları sandı hayatının şokunu yaşadı! Tam 1500 yıllık hazine...

Norveç'te yaşayan 51 yaşındaki Erlend Bore adlı bir amatör define avcısı, merak ve tutku dolu bir hobi olarak metal dedektörü kullanmaya başladı. Doktorunun yürüyüş yapmasını tavsiye etmesiyle bu macera başladı ve sonunda unutulmuş bir hazineyi gün yüzüne çıkardı. Uzmanlar keşfedilen altın kolyelerin M.S. 500'lere ait olan ve "Brakteat" olarak adlandırılan düz, ince ve tek taraflı altın madalyalar olduğunu belirtiyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :07 Ekim 2023 , 09:02 Güncelleme Tarihi :07 Ekim 2023 , 09:02
Çikolata paraları sandı hayatının şokunu yaşadı! Tam 1500 yıllık hazine...

Erlend Bore, Norveç'in Stavanger şehrinin güneyinde bulunan Rennesoey Adası'nda gerçekleştirdiği gezintiler sırasında metal dedektörüyle ilginç bir keşfe imza attı. Başta sıradan bir metal olduğunu düşündü, ancak keşfinin büyüklüğünü anladığında gözleri parladı. Dedektörün yardımıyla ortaya çıkan hazineler arasında 1500 yıllık altın bir kolye, dokuz kolye ucu, üç yüzük ve 10 altın inci bulunuyordu.

ÇILGIN KEŞİF

Stavanger Üniversitesi Arkeoloji Müzesi Müdürü Ole Madsen bu kadar çok altının aynı anda bulunmasının "son derece sıra dışı" olduğunu belirtti. Keşfedilen hazinenin toplam ağırlığı 100 gramdan biraz fazlaydı ve tarih öncesine uzanan bu değerli parçaların kökeni büyük bir merak konusuydu.

Ancak Norveç yasalarına göre, 1537 yılından önceki nesneler ve 1650 yılından önceki madeni paralar devlet malı olarak kabul edilir ve bulan kişiler tarafından yetkililere teslim edilmesi gereklidir. Bu nedenle Erlend Bore, bulduğu bu büyülü hazineleri yetkililere teslim etmek zorunda kaldı.

Uzmanlar keşfedilen altın kolyelerin, M.S. 500'lere ait olan ve "Brakteat" olarak adlandırılan düz, ince, tek taraflı altın madalyalar olduğunu belirtiyor.

51 yaşındaki Erlend Bore hayali bir Norveçli korsana atıfta bulunarak "İlk başta bunların çikolata paraları veya Kaptan Sabertooth paraları olduğunu düşündüm. Tamamen gerçek dışıydı." dedi.

Ayrıca bu altın kolyelerin ve incilerin, o dönemde yetenekli kuyumcular tarafından yapılan ve toplumun en zengin kesimi tarafından takılan "çok gösterişli bir kolyenin" parçaları olduğu düşünülüyor.