CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yolsuzluk ve terör soruşturması başlatıldı. 106 ismi kapsayan soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu ile beraber A Takımı'nda yer alan Murat Ongun, Necati Özkan, Buğra Gökçe, Mahir Polat gibi isimler de gözaltına alındı.
Gözaltı kararı ile İmamoğlu'nun, sınırlı bir çevrenin bildiği yerel aktör iken CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na nasıl aday gösterildiği mercek altına alındı.
"EKREM İLE TERS DÜŞTÜLER"
Sabah Gazetesi'nden Okan Müderrisoğlu konu ile ilgili çarpıcı bir değerlendirmede bulundu. Müderrisoğlu, "Bu işe vesile olduğu düşünülen isimler, zamanla Ekrem Bey'le ters düştü veya sırtından hançerlendi! İmamoğlu'nun, İstanbul özelinde elde ettiği seçim başarısına gelince... Sonuçta, milletin tercihi idi. Ama sayısal üstünlüğün ortaya çıkmasında organize işler dönüp dönmediği, CHP ile yan yana bile gelmeyen grupların ne pahasına bir araya getirildiği de ortaya çıkarılamadı. 2019 yazında, seçimi kaybeden taraf ilk şoku atlatmaya çalışırken, kazanan taraf da bu durumu hızla fırsata çevirdi. İmamoğlu sözde halk kahramanı olarak pazarlandı, sempatizanlarının çıkardığı kuru gürültü arasında gerçek yüzü, arkasındaki sıkıntılı ajanda görmezden gelindi. Bir kere -haşa- kutsiyet atfedilmişti. Öyle ya AK Parti'yi ve Erdoğan'ı yenmişti! Bu imaj oyunu içinde fahiş hatalarını, zafiyetini kimse umursamadı. İmamoğlu projesini üretenler ise yeri geldiğinde kendilerine rağmen yol yürüyen, "Dış âlemle, sermaye gruplarıyla, tarikat/cemaatlerle, Alevi ve Kürt kanaat önderleriyle oportünist ilişkiler kuran, gözünü karartmış bir siyasi figüre dönüştüğünü" fark ettiklerinde iş işten geçmişti. Mecburen "Ekrem stili" oyunu sürdürmeye razı oldular. Zira İstanbul sadece bir sıçrama tahtası, Ankara ise asıl hedefti." dedi.
SEÇİM OYUNU İLE ALGI ÇALIŞMASI YAPILDI
İmamoğlu'nun ilk günden itibaren İstanbul'u ikinci plana bırakırken Ankara'yı, "ele geçirilmesi gereken iktidar merkezi" olarak konumlandırdığına dikkat çeken Müderrisoğlu, İmamoğlu'nun ismini alelacele cumhurbaşkanı ilan etmesinin altında da çeşitli algı oyunları olduğuna dikkat çekti.
CANLI YAYINDA AĞZINDAN KAÇIRDI
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun katıldığı bir yayında cumhurbaşkanlığı adaylığı için yapılacak ön seçimi İmamoğlu'na karşı yapılacak operasyon ihtimaline karşı önceden tasarladıklarını canlı yayında ağzından kaçırması da bu durumun en büyük kanıtı oldu.
Bu süreçte karanlık ve şüpheli para trafiğini örtbas etmeye çalışan İmamoğlu'nun hal ve hareketleri de dikkat çekti.
BAŞSAVCIYA ULAŞMAYA ÇALIŞTI
İmamoğlu'nun Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alındığını duyduğu 13 Ocak 2025 tarihinde panikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e ulaşmaya çalıştığı ortaya çıktı. Müderrisoğlu, İmamoğlu'nun iddiaya göre Gürlek'e mesaj attığını fakat geri dönüş alamadığını ifade etti. İmamoğlu'nun amacının randevu almak olduğu düşünülüyor.
CHP İÇİ HESAPLAŞMA
İmamoğlu'na ilişkin savcının özel ekip kurup aylarca çalışsa ulaşamayacağı delillerin bizzat CHP içi hesaplaşma nedeniyle adalete teslim edildiği de soruşturmaya dair öne çıkan bir detay.
Sabah Gazetesi'nden Mahmut Övür de CHP içi hesaplaşamaya vurgu yaptı. Karanlık ilişkilerin ve iddiaların yalnızca bununla sınırlı kalmadığını belirten Övür, "CHP'nin son kurultayının İstanbul Büyükşehir Belediyesi kaynaklarıyla nasıl şaibeli hale getirildiğini bizzat CHP'liler anlatıp durdu. Bir önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda nasıl "hançerlendiği"ni kendisi dile getirdi. Dahası belediyeden maaş alan medya mensupları olduğunu da açıkladı. CHP'nin eski Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır da delege pazarı kurulduğunu ifşa etmişti." dedi.