ÇÖZÜM SÜRECİNE OLACAK BİR SABOTAJI PKK'DAN DEĞİL CEMAAT'TEN BİLİRİM
Çözüm sürecine karşı oluşabilecek her hangi bir provokatif kalkışmayı ben PKK'dan bilmeyeceğim. Bu süreç içerisinde güvenlik bürokrasisindeki unsurlar beni çok kaygılandırıyor. Türkiye halkının da bunlara uyanık olması gerekiyor. Güvenlik bürokrasisindeki unsurlar kimlerse bu süreç içerisinde, KCK operasyonlarını bir cadı operasyonuna dönüştüren ekip kimse ondan bileceğim. Hükümet çözüm sürecine katkı sağlamak adına hasta tutukların tahliyesi için bir kanun çıkarıyor, bazı mahkemeler özellikle o insanları tahliye etmiyor. KCK davalarında da böyleydi. KCK bir yasa dışı örgüttür, buna karşı operasyon yapmak devletin meşru müdafaa hakkıdır. Ama siz 8.000 kişilik bir operasyonuna dönüştürürseniz bunu, başta Kürtler olmak üzere bütün Türkiyeli demokratları bu süreçten soğutursunuz. Yaptıkları buydu. Kürtçe kursuna giden çocukları göz altına aldılar. Belki KCK'nın üst düzey kadrosu hala faaliyetlerine devam ederken insanları irite edecek şekilde sokaktaki eylemlere katılan küçücük çocukları tutukladılar. Bu bölgede müthiş bir travma yarattı. Amaç da çözüm süreci içerisinde AK Parti ile Kürtlerin bağını kopartmaktı. Örgütün böyle bir tavrı yok artık İmralı'dan açıklamalar geliyor, BDP'den açıklamalar geliyor. Süreci sabote edecek bir söylem içerisinde değiller, çünkü kendi çıkarlarına değil. Bu süreçte, çözüm süreci sabote olursa bundan faydalı çıkak kesim cemaattir. O bölgede de güvenlik bürokrasisinde güçlü olduklarını da biliyorum
. CEMAATÇİLER, GÜLEN'İN 3 KUSURUNU ÇIKSINLAR SÖYLESİNLER
Cemaat medyasından arkadaşlara şunu sormak isterim: "Fethullah Gülen hakkında 3 tane kusur sayabilirler mi?" Bu çok net bir soru. Hükümete yakın medya dedikleri televizyonlarda kanallarda pek çok eleştiri çıkıyor. Eğer azıcık samimiyetleri varsa ve içine düştükleri bu açınası durumdan kurtulmak istiyorlarsa bu soruyu kendilerine sorsunlar. Kusuru falan da bırakalım Gülen'e "3 tane hatanız var Sayın Gülen" diyebiliyorlar mı? Bu soruyu sorma cesareti bulurlarsa belki bu günkü süreci de daha rahat anlayabilecekler diye düşünüyorum. Ciddi anlamda bir biat var ve Başbakan'ın Haşhaşi tanımlaması da bu yüzden rastlantısal bir şey değil. Haşhaşilik tam da böyle bir ruh halini temsil ediyor aslında. Korkunç bir biat var, ve o insana adeta tapıyorsanız yaptığınız şey gazetecilik de değil siyaset de değil.
