İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı operasyonla Cemaat'in emniyet içindeki yapılanmasının kilit isimleri gözaltına alındı.
Yakın zamana kadar 'emniyet-yargı-iş dünyası' üçgeninde etkili hamleler yapabilen Cemaat'in bir ayağı kırılmaya başlandı.
17/25 Aralık darbesini milletin gözünün içine baka baka yapan Fethullah Gülen cuntası kimseden korkmuyordu.
Başbakan Erdoğan'ın 30 Mart yerel seçimleri kampanyasında yaptığı konuşmalara aldırmıyorlardı. "Konuşurlar ama icraat yok" diyorlardı. 30 Mart seçimlerinde, aziz millet tarafından, Fethullah Gülen Cuntası'na verilen mesajı da anlamamışlardı.
Başbakan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklarken yaptığı "Çankaya'da 2 hayati görevim olacak. Birisi, Cemaat'in tasfiyesini bizzat yürüteceğim. İkincisi barış sürecinin takipçisi olacağım'' sözlerindeki derinliği de bir türlü kavramadılar. İşte, anlayacakları dilden İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı konuşmaya başladı. Fethullah Gülen'in emniyet-yargı cuntasının inlerine girilmesinin düğmesine basıldı.
Cuntanın 'yargı ayağı'
Cemaat'in yargı içindeki yapılanmasına dikkat. "Paralel Devlet"in tasfiyesinde yargıya yönelmemenin bir eksiklik olacağı ortada.
YARGITAY seçimlerinde Cemaat'in çevirdiği hamleler yeterince işaret verdi. Ekim'deki HSYK seçimlerine enine boyuna hazırlanan Cemaat'in, yargı ayağının da kırılmasının gereği ortaya çıkmıştı.
İstanbul'da cuntanın emniyet ayağını kırma operasyonu başlatılırken Başbakan Erdoğan, Bolu savcısı Zekeriya Savcı Öz hakkında kendisine yönelik hakaret, iftira ve tehdit suçlarını işlediği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve HSYK'ya ayrı ayrı şikâyette bulundu.
Muhtemel Zekeriya Öz kararı, yargı ayağındaki depremin işaretini verecek.
Başbakan Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı adaylığını 1 Temmuz'da Ankara'da açıkladıktan sonra yaptığı konuşmalarda Fethullah Gülen cuntasını dağıtma konusunda son derece kararlı olacağını işaretlerini veriyordu.
Nitekim Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde paralel yapıyla mücadelenin 'kırmızı kitap'ta yer alacağını açıklamıştı.
Kırmızı Kitap, Türkiye'nin iç ve dış tehditlerini sıralıyor. Siyaset Belgesi'nin uygulama esaslarını gösteren 'Strateji Belgesi'nde isimlendirilen tehditlere karşı hangi önlemlerin hangi araçlarla ve hangi yolla alınacağı gösteriliyor.
Kırmızı kitaba giren bir mücadele şu manaya geliyor: ''Fethullah Gülen cuntası ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir yapıdır.
Bununla mücadele devletin öncelikli görevleri haline gelmiştir''
Gülen nereye gidiyor?
Başbakan, Fethullah Gülen'i Amerika'dan çekip almaya kararlı. ATV-AHaber TV yayınında "Amerika'nın Gülen konusunda tavır almasını bekliyorum.
Obama'ya bunu söyledim. Bir kırmızı bülten çıkardığımız andan itibaren, şu anda bulunduğu yerde duramayacaktır" derken, önemli bir gelişmenin işaretini verdi. ABD, Fethullah Gülen'i iade eder mi, bilinmez. Ama açıklamalara göre Türkiye'nin 3. ülke talebine açık kapı bırakıldı. Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı'na başladıktan sonra ABD'nin Gülen'in 3'üncü bir ülkeye geçişine yardımcı olması söz konusu.
SONUÇ: FETHULLAH GÜLEN'İN YENİ ADRESİ, BRİTANYA İMPARATORLUĞU'NUN PARÇALARINDAN YENİ ZELANDA OLABİLİR.
10 AĞUSTOS FETHULLAH GÜLEN'İN İNLERİNİN DAĞITILMASI SÜRECİNİN ÖNEMLİ BİR AŞAMASI OLARAK TA TARİHE YAZILACAKTIR.