"Halep'ten İdlip'e doğru açılan tahliye koridorundan 20 otobüs, Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolündeki güvenli bölgeye ulaşmış durumda. 30-35 civarında yaralı var. Sınırımızın hemen bitişiğindeki Sahra Hastanesi'nde bildiğiniz gibi sivil insiyatifli toplum kuruluşlarımız, hekimlerimiz orada sağlık hizmeti veriyorlar ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak biz de hastalar için, yaralılar için, özel bakım ihtiyacı altında olan çocuklar ve yaşları için bir çalışma yapıyoruz. Eğer ikinci 20 otobüsün çıkmasına izin verilirse onu da değerlendiriyoruz. Karşı taraftan, yani dünyanın meşru saydığı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından ve Suriye rejimi muhalifler tarafından bizden bir talep olduğunda, yine Suriye içerisinde güvenlik bir bölgede bir merkezi kurmayı değerlendiriyoruz. Konuyu değerlendirdik. Halep'te 80- 100 bin civarında insan olduğunu, insanların Halep'i terk etmek istediği söyleniyor. İdlip'te bu kadar insanı barındıracak fiziki şartlar yok, barınacağı yerler yok. Talep olduğunda meşru muhalif gruplar tarafından bize bir talep geldiğinde hemen sınırımızın diğer tarafında oluşturacağımız bir kampta da insanların barınma ihtiyaçlarını, gıda ihtiyaçlarını, sağlık ihtiyaçlarını ve diğer bir takım insani ihtiyaçlarını karşılayacağız"
'HAZIRLIK YAPIYORUZ'
İdlip'e çadır kent kurulmayacağını belirten Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, şunları kaydetti:
"Bizim için önemli olan yeni kuracağımız kampın yani gelip geçici barınma merkezinin oraya gelecek insanlar için ve ülkemiz için güvenli bir yer olması. ülkemiz içine gelecek kişilerin ülkemize zarar verecek unsurlardan olmamasına gayret edeceğiz. Onların gerekli kayıtlarını, istihbari bilgilerini alacağız. Kampın kaç kişilik olacağına dair husus talebe bağlı. Şu an bir talep yok. Ama biz diyoruz ki, kış mevsiminde günlük hava soğuk, İdlip'te bu insanların kalacakları yer yok. Biz bu ihtiyacı öngörüyor ve hazırlık yapıyoruz. Talep geldiğinde de çok kısa sürede insani ihtiyaçlarını karşılayacak şekide geçici barınma merkezini oluşturacağız"