"Flaş bellek Kanaltürk pazarlığına mı kurban gitti?"

Sabah Gazetesi'nin usta yazarı Melih Altınok bugünkü köşesinde, Tuncay Özkan ve FETÖ arasındaki kirli pazarlığı gözler önüne seren bir yazı kaleme aldı. Altınok, sözde azılı FETÖ düşmanı Özkan'ın, sahibi olduğu Kanaltürk'ü örgüte satmasını "Flaş bellek Kanaltürk pazarlığına mı kurban gitti?" başlıklı yazısıyla FETÖ ile Özkan arasındaki ilişkilere dair birçok ipucu verdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :02 Ağustos 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :02 Ağustos 2017 , 10:37
Flaş bellek Kanaltürk pazarlığına mı kurban gitti?

İÇİNDEKİLER

CHP'li Tuncay Özkan'ın, içinde 15 bin Fetullahçı subaya ait bilgilerin olduğu iddia edilen flaş belleği 10 yıl boyunca yargıdan ve herkesten gizlemesinin sırrı hâlâ çözülemedi.
Özkan'ın sessizliği sürdükçe de her geçen gün yeni sorular aklımıza geliyor.
Örneğin, Özkan'ın flaş belleği kendisine bir eski hakemin verdiğini söylediği 2007 yılındaşaşırtıcı bir medya devri gerçekleşmişti.
Özkan, Kanaltürk'ü bugün firari olan FETÖ'cü Akın İpek'e satmıştı.
Acaba diyorum, Özkan'ın FETÖ'nün ordudaki arşivi denilen bu flaş belleği gizlemesinin nedeni de pazarlıkta elini yükseltmek miydi?
Fetullahçıların azılı düşmanı olduğunu iddia eden Özkan, bu yüzden mi, kendisi de o günlerdegazeteci olduğu halde bu flaş diskten hiç bahsetmedi? Ve on yıl boyunca savcılık kendisini bellekle ilgili ifadeye çağırına kadar gizledi?
Diğer bir soru da şu. Tuncay'la kanalını oldukça yüksek bir fiyata alacak kadar derin ilişkisi olan Fetullahçılar, niçin savcılarını onun üzerine saldılar?
Bu husumetin nedeni, Özkan'ın bu flaş diski yargıdan ve medyadan habersiz, tasfiye edilmeleri için, sadece kendisine yakın olan ordu içerisindeki ulusalcılara ulaştırmasımıydı?
NOT: Konuyla ilgili yazılarım üzerine telefonla ulaşan AK Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, İlker Başbuğ'un ve Tuncay Özkan'ın 15 Temmuz Araştırma Komisyonu'nda bu flaş bellekten bahsetmediklerini söylemişti. Ben de bu bilgiyi yazdım. Ancak Kocabıyık geçtiğimiz gün bir yanlış anlaşılma olduğunu ve Özkan'ın değil sadece Başbuğ'un komisyona çağrıldığını söyledi. Özkan'dan ve okurlarımdan özür diler, düzeltirim.

***