Başbakan: "Kemal bey kendine gel"

Başbakan Binali Yıldırım, Isparta'da, AK Parti İl Kongresi'nde partililere seslendi. Konuşmasında, 696 sayılı KHK'nin 121'inci maddesine ilişkin tartışmalara da değinen Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun tepki gösterdi "Sen sıcak evde otururken bu millet meydanlardaydı Ey Kemal Bey, kendine gel." dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :31 Aralık 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :31 Aralık 2017 , 18:00
Başbakan: Kemal bey kendine gel

AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 121'inci maddesine ilişkin, "Bugünlerde bir tartışma var, bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. Neymiş efendim, 'Hükümet sivillere koruma getirmiş. Bu, demokrasiye uygun değilmiş. Günün birinde bu kötüye kullanılırmış.' Ne diyor? 'Darbeye karşı duranlara niye koruma getirdiniz.' Kim diyor? Ana muhalefet partisi genel başkanı diyor. Sen sıcak evde otururken bu millet meydanlardaydı Ey Kemal Bey, kendine gel." dedi.

Yıldırım, Işıkkent Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Isparta 6. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.

Partililere Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ileten Yıldırım, Burdur 6. Olağan İl Kongresi'ni coşkuyla gerçekleştirdikten sonra Isparta'ya geldiğini dile getirdi.

2018'in hayırlara, huzura, barışa ve kardeşliğe vesile olmasını dileyen Yıldırım, vatandaşların yeni yılını kutladı.

AK Parti iktidarları döneminde Türkiye'yi içine düştüğü zorluklardan, sıkıntılardan kurtarmak için verdikleri mücadelede Isparta'nın sürekli yanlarında olduğunu söyleyen Yıldırım, "Neyi başardıysak hep destek verdiniz. Sizlerle birlikte başardık. Bu başarının mimarı önce siz, sonra millet iradesine, milletin emanetine sahip çıkan sizin iktidarınız AK Parti olmuştur. Bu hareketin en büyük özelliği hizmet etmek, eser bırakmaktır. 'Adam odur ki bu dünyada bırakır bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser.' O kadar çok eser bıraktık ki gurur duyuyoruz." şeklinde konuştu.

Millete hizmet etmekten, milletin güvenini kazanmaktan büyük bahtiyarlık duyduklarını belirten Yıldırım, şunları söyledi:

"Isparta, gülleri, halılarıyla ünlü. Biz de Isparta'nın o halılarının muhteşem desenleri gibi memleketin her farklılığını zenginlik olarak, birlik ve bütünlük olarak görüyoruz. Bu güzel salonun coşkusu, heyecanı işte bunu gösteriyor. Sağ olun, var olun. Sizler heyecanımıza heyecan, gücümüze güç katıyorsunuz. Ak gençler, yüzümüzün akısınız. Ak kadınlar, siz AK Parti iktidarının gerçek mimarlarısınız. Ana kadememiz, 15 yıl boyunca bu kutlu yürüyüşte hep beraber oldunuz, bu başarının altına hep imza attınız. Maşallah, AK Parti teşkilatı, Isparta yine aynı heyecanla aynı coşkuyla kongreye bir mesaj veriyor."

"Isparta 2019'a hazır mı? 2019'da gençler yeni bir destan yazacak mıyız?" diye soran Yıldırım, partililerden "Evet" karşılığını alması üzerine "Isparta işi bitirmiş. Isparta kararını vermiş. Hayırlı, uğurlu olsun." dedi.

"BİZİM BİRLİĞİMİZ MİLLETİN BİRLİĞİDİR"
AK Parti'nin birliğin ve kardeşliğin güvencesi olduğunu söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bizim birliğimiz milletin birliğidir. AK Parti teşkilatında görev alan bütün kardeşlerim aynı şuurdadır. Gençlik kollarımız, kadın kollarımız, ana kadememiz, genel merkezimiz, hepimiz, her an milletimizin hizmetindeyiz, milletin emrindeyiz. Allah'ın izniyle bu kutlu davaya hizmet yolunda muhabbetimizi de sevdamızı da aşkımızı da daha çok büyüteceğiz, daha kararlı şekilde yürüyeceğiz. Hiçbir zaman 'sen, ben' davası peşinde olmadık, olmayacağız. AK Parti'de bayrak değişimleri bayrak koşusu gibi değildir. AK Parti'de bayrak değişimi demek bayrağı veren de bayrağı alan da hız kesmeden birlikte koşmaya devam eder. AK Parti'nin anlayışı budur.

Biz kongreleri bir tazelenme vesilesi olarak görüyoruz. Millete hizmet etmekten bugüne kadar asla yorulmadık, yılmadık, bundan sonra da yorulmayacağız, yılmayacağız. Daha yürüyecek çok yolumuz, yapacak çok işimiz var. Bu yol milletin yoludur. Bu yoldan dönülmez. Allah izin verdikçe hep beraber, milletimizle beraber bu kutlu yürüyüşü sürdüreceğiz. Memleket aşkına, millet aşkına, yağmurlar altında daha çok ıslanacağız."

"KEMAL BEY KENDİNE GEL"
Konuşmasında, 696 sayılı KHK'nin 121'inci maddesine ilişkin tartışmalara da değinen Yıldırım, "Bugünlerde bir tartışma var, bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. Neymiş efendim, 'Hükümet sivillere koruma getirmiş. Bu, demokrasiye uygun değilmiş. Günün birinde bu kötüye kullanılırmış.' Ne diyor? 'Darbeye karşı duranlara niye koruma getirdiniz.' Kim diyor? Ana muhafelet partisi genel başkanı diyor. Sen sıcak evde otururken bu millet meydanlardaydı Ey Kemal Bey, kendine gel." dedi.

Bu sırada salondaki partililerin "Dik dur eğilme, bu millet seninle." sloganı üzerine Yıldırım, "Gençler biz sadece Mevlamızın önünde eğiliriz. O kadar. Başka hiçbir gücün önünde eğilmeyiz." ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mevzu şöyle anlaşılsın, 'Efendim komutanın emrini dinlemek şart, itaatsizlik yapılmaz.' Kılıçdaroğlu biliyor da eksik biliyor, yanlış biliyor. Bilmiyorum askerliğini nerede yaptı ama öğrenmeden bitirmiş askerliğini. O işin doğrusu Kemal Bey öyle değil, eğer size verilen emir suçsa o emre uymak diye bir şey yoktur. Suç olan emre uymak da suçtur, cezası da vardır.

Normal askerlikle darbeyi birbirine karıştırıyor. Darbede komutan köprüde emretti, 'Bunların üzerine ateş aç, bu insanları öldür.' dedi. Onu reddeden bir asker doğru yaptı. O emir suçtu. Suça karşı durmak da vatanseverlik görevidir, askerlik görevidir. Onun için biz ne yapıyoruz? Bizim yaptığımız iş şu; darbeden sonra 2016 15 Temmuz'da darbe başladı, 16 Temmuz'da da darbe bastırıldı. Memleket demokrasisiyle, geleceğiyle güzel bir sonuç elde etti. Şimdi bu esnada sokağa Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla 7'den 70'e herkes indi. Ne yaptık? darbecilere karşı koyduk, tankların önüne çıktık. Darbe yapmak isteyenleri icabında derdest ettik. Onların kan dökmesinin önüne geçtik. Bu uğurda 250 kardeşimiz hayatını verdi, şehit oldu. 2 bin 193 kardeşimiz yaralandı, gazi oldu."

"BU VATANDAŞLARIMIZA, SİVİLLERİMİZE SORGU, SUAL YOK"
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Şimdi biz ne yaptık? Dedik ki 'O gün meydanlara inen, darbecilere dünyayı dar eden bu vatandaşlarımıza, sivillerimize sorgu, sual yok. Mahkeme yok, dava yok. Onlar birer kahramandır. Onların gücü tankın gücünü yenmiştir, darbecileri zelil etmiştir.' Şimdi çıkmışlar, 'Niye bu insanlara kanuni koruma getiriyorsunuz?' Kime getireceğim kardeşim? Darbeyi bastıran, darbeyi önleyen bu insanlara koruma getirmeyip de darbecileri mi koruyacağız? Kemal Bey artık FETÖ'cü ağzıyla konuşmayı bırak da darbeye karşı aslanlar gibi duran şehitlerimizin yakınlarının, gazilerimizin yakınlarının ruhunu, muhabbetini yok edecek bu yanlış davranış vazgeçin. Bu düzenleme her yönüyle hukukidir ve tamamen 15 Temmuz darbesinin bastırılmasına yönelik vatandaşları korumayı amaçlamaktadır. Bunun dışında söylenen ne varsa doğru değildir, maksatlıdır. Bu kadar açık söylüyorum.

Bu yönde 1,5 sene önce de biz düzenleme yaptık. Polisler, askerler, memurlar için yaptık. 1,5 sene içinde aynı cümlelerle aynı laflarla kanun çıkardık. Şimdi de aynı cümleler, aynı laflarla siviller için, vatandaşlar için bu düzenlemeyi getirdik. O gün ses soluk yok, kimse bir şey demiyor. Bugün neredeyse 'Efendim bu yanlıştır, bu darbe yapmayı teşvik eder. Çeteleşmeye sebep olur.' Hele hele bir CHP'li vekil var ki alçaklıkta sınır tanımıyor ve bu insanlara hakaret etmekten, küfretmekten geri durmuyor. O şimdi bunun hesabını yargı karşısında verecek. Şehit yakınlarına, gazilere, vatandaşa bunun hesabını verecek. Yağma yok. Köpeksiz köyde değneksiz gezileceğini mi zannediyorsun?"

15 Temmuz'u unutmayacaklarını, unutturmayacaklarını belirterek, ana muhalefet partisinin, muhalefet yapmayı, ülkeye, ülke çıkarlarına muhalefet etmek sandığını ifade eden Başbakan Yıldırım, "Her gittikleri yerde Türkiye'yi şikayet ediyorlar, 'Türkiye'nin güvensiz olduğunu' söylüyorlar. Bu ülkede iktidar alternatifi olan ana muhalefet partisi bu kafayla giderse sittinsene iktidar yüzü göremez. Sen ülkeni şikayet edeceksin, darbeye karşı çıkanlara laf edeceksin ondan sonra da milletten destek bekleyeceksin, avucunu yalarsın" diye konuştu.

Ispartalıların "Çalıda gül bitmez cahile söz yetmez." sözünü hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi:

"Bazıları kaos üretecek biz inadına 'istikrar' diyeceğiz, bazıları karamsarlık pompalayacak biz inadına 'umut' diyeceğiz, bazıları 'ihanet, hıyanet' diyecek biz 'Kardeşliğe devam' diyeceğiz, bazıları milletin egemenliğini gasbetmek için harekete geçecek biz 'Demokrasi, istikrar' diyeceğiz. Çünkü bizim adımız AK Parti'dir, birliğin, bütünlüğün partisidir. AK Parti adaletin ve merhametin partisidir. AK Parti demokrasinin, hukukun partisidir. 15 yıldır küçük hesaplar yapmadık, hiç kısa vadeli düşünmedik daima büyük düşündük ve 15 yılın sonunda Türkiye'yi 3 kat büyüttük."

"DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNDÜLER"
Ülkenin refahını sağladıklarını anlatan Yıldırım, "Küresel krizde ülkeler birer birer iflas bayrağını çekerken AK Parti sayesinde Türkiye istikrarla güvenle başarıdan başarıya yelken açtı." dedi.

Başbakan Yıldırım, sonucun ortada olduğunu belirterek, "2017 için felaket tellallığı yapanlar, sonunda üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 büyümeyi görünce dut yemiş bülbüle döndüler, sesi solukları kesildi. Birkaç ay daha kendilerine gelemezler. Dünyada böyle bir büyüme yok, dünyada bir numara, liste başı olan bir ülke var, o ülkenin adı da Türkiye." ifadelerini kullandı.

Konuşması destek sloganlarıyla kesilen Yıldırım, "Sizler bu heyecanda oldukça, bu coşku sizde oldukça evelallah bize karada, denizde, havada ölüm yok." karşılığını verdi.

Yıllardır devam eden taşeron sorununu da çözdüklerini anımsatan Başbakan Yıldırım, "Bunun üzerinden ne istismarlar yaptılar. 'Halledeceğiz' dedik hallettik mi? Hayırlı uğurlu olsun. değerlendirmesini yaptı.

Asgari ücrete yönelik de farklı söylemlerin dile getirildiğini aktaran Yıldırım, şunları söyledi:

"Dedik ki asgari ücret enflasyonun altında olmayacak, çalışanımızın hakkını geciktirmeden vereceğiz. Yüzde 14'ün üzerinde artışla yeni asgari ücreti onayladık, hayırlı uğurlu olsun. Bununla da kalmadık işverenlerimizin bu artıştan dolayı işçi çıkarmaması için, zorluğa, darlığa düşmemesi için 'Prim desteği vereceğiz' dedik, 2018'de de 100 lira, her çalıştırdığı personel için destek verme kararı aldık. Hayırlı uğurlu olsun, yeter ki Türkiye büyüsün, istihdam artsın, önümüz, geleceğimiz aydınlık olsun." dedi.