GELİŞMELER ENDİŞE VERİCİ
İDLİB'DEKİ gelişmeler endişe verici bir hal almıştır. Zirvede de bu konuyu Sayın Ruhani ve Sayın Putin'le ikili görüşmelerimizde ayrı ayrı ele aldık. İdlib, üzerinde daha önce mutabık kaldığımız dört çatışmasızlık bölgesinden biridir. Diğer üç bölge zaten ortadan kalktı.
HALEP, Doğu Guta gibi yerlerden gelen ılımlı muhalifler de şu anda İdlib'te bulunuyor. Nusra gibi unsurlar bahane gösterilerek sivillere yönelik saldırıları kabul edemeyeceğimizi ifade ettik. Bu, büyük bir insani drama ve yeni bir göç dalgasına da neden olur. Türkiye bunun bedelini ödemek durumunda kalmamalıdır.
SİLAHLARIN bırakılmasını Putin'le başa baş görüşmemizden sonra, bir kere daha ayrıca konuştum ayrılırken. Kendisinden bunu rica ettik. İnşallah inanıyorum ki sözlerinde duracaklardır.
Yazarımız Ekrem Kızıltaş, Tahran Zirvesi'ni yerinde takip etti.
İdlib konusunda şu an itibarıyla ABD ile tümüyle aynı safta yer aldığımızı söyleyemeyiz... 'Kimyasal silah kullanırsanız, şöyle yaparız' diyorlar... Kimyasal silah tehdidi üzerinde durup, konvansiyonel silahlarla yol açılan ölümlere aldırmamak doğru değil...
ABD, Suriye'de olup bitenleri tamamen tribünden seyreden bir seyirci konumunda... Münbiç'te sözlerini tutmadı. Şimdi Deyrizor'da teröristleri petrolle besliyorlar. Gelirleri 700 milyon doları bulur. Bunu Putin'e söyledim. O da şaşırdı...