Başkan Erdoğan’dan Suudiler’e 6 kilit soru

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, günler öncesinden Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili açıklama yapacağını söylediği ve dünyanın merakla beklediği AK Parti grup toplantısında önemli mesajlar verdi

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :24 Ekim 2018 , 00:00 Güncelleme Tarihi :24 Ekim 2018 , 04:48
Başkan Erdoğan’dan Suudiler’e 6 kilit soru

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, günler öncesinden Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili açıklama yapacağını söylediği ve dünyanın merakla beklediği AK Parti grup toplantısında önemli mesajlar verdi. İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları;
ÜLKEMİZİ KARALAMAK İÇİN KAMPANYA YÜRÜTÜLDÜ: Türkiye olarak biz tüm bu süreci devlet ciddiyetine, uluslararası hukuka ve ülkemiz mevzuatına uygun şekilde yürüttük. Buna rağmen ülkemizi karalamak, töhmet altında bırakmak için çeşitli medya mecralarında yoğun bir kampanya yürütüldü. Biz bu kampanyaların kimler tarafından ne amaçlı yürütüldüğünü biliyoruz. Ülkemizin itibarına yönelik bu suikast girişimleri bizi gerçekleri arama çabamızdan alıkoyamadı. Her şeyden önce bu cinayet Suudi Arabistan toprağı sayılan konsolosluk binasında işlenmiş olabilir, unutulmamalıdır ki, burası Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları içindedir. Viyana Sözleşmesi de diğer uluslararası hukuk kuralları da böyle vahşi bir cinayetin soruşturulmasının diplomatik dokunulmazlık zırhının altına gizlenmesine izin vermez. Biz sınırlarımız içinde işlenen bu cinayeti elbette tüm boyutları ila araştıracak ve gereğini yerine getireceğiz.
BİZE ULUSLARARASI SORUMLULUK DA DÜŞTÜ: Cemal Kışıkçı'nın Suudi Arabistan vatandaşı sıfatı yanında dünya çapında tanınan bir gazeteci olması bu konuda bize uluslararası bir sorumluluk da yüklüyor. Türkiye kendi egemenlik hakları yanında uluslararası toplum adına insanlığın ortak vicdanının temsilcisi olarak bu meselenin takipçisidir.
PLANLARI YAPILMIŞ VAHŞİ BİR CİNAYET: Şu ana kadar ortaya çıkan bilgiler ve deliller Cemal Kaşıkçı'nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor. Böyle bir vahşetin örtbas edilmesi tüm insanlığın vicdanını yaralayacaktır Suudi Arabistan yönetiminin cinayeti kabul ederek önemli bir adım attı. Bundan sonra kendilerinden meselenin en altından en üstüne kadar tüm sorumlularını açık yüreklilikle ortaya çıkarmalarını ve hukuk önünde gereken cezaya çarptırılmalarını bekliyoruz. Cinayetin anlık bir hadiseden kaynaklanmadı, planlı bir operasyonun ürünü olduğu yönünde elimizde güçlü emareler bulunuyor.
MHP'NİN AF TEKLİFİ: Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak içinde olmak, iki ayrı siyasi partinin her konuda aynı çizgiyi takip etmesini gerektirmiyor. AK Parti ve MHP her biri kendi politikaları olan iki ayrı partidir. MHP ile son dönemde; af, erken emeklilik, Danıştay'ın kararı gibi kimi hususlarda farklı düşündüğümüz görülüyor. Bu farklılıklarla ilgili değerlendirmelerimizi mümkün olduğunca yapıcı bir dille ifade ettik. Politikalarımızı sonuna kadar savunuruz ama kimseye kişisel olarak saygısızlık etmeyi aklımızın köşesinden geçirmeyiz. Bizim siyaset tarzımızda böyle bir üslubun yeri yoktur. Af meselesi ilk gündeme geldiğinde hemen arkadaşlarımıza talimatı verdim: Bu işi tüm boyutlarıyla masaya yatırın. Karşımıza çıkarılan manzara bize teklif edilen tarzda bir düzenlemenin milletimizin vicdanını rahatsız edecek neticelere yol açacağını gösterdi. Bunun içinde teklife sıcak bakmadığımızı çeşitli örneklerle anlatmaya çalıştık.




ADİL DAVRANMAYA MECBURUZ: Burada temel ilke; bir devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisine sahip olabilir ama halkına milletine kişilere karşı işlenen suçları af yetkisine devlet sahip değildir. Eğer adalet mülkün esası ise o zaman biz bu mülkü ayakta tutmak için adil davranmaya mecburuz. Kalkıp da uyuşturucu baronlarıyla, uyuşturucu baronlarına torbacılık yapanları bir araya getirmek veya ayrı ayrı değerlendirmek bunu anlamakta mümkün değil. Biz devlet olarak uyuşturucu baronlarıyla da, torbacılarla da, onu içenlerle de mücadele ettik. Hiçbir dönemde uyuşturucularla veya uyuşturucu müptelaları ile mücadelede bizim iktidarımız döneminde olduğu kadar yoğun mücadele verilmemiştir. Şu anda 50 binin üzerinde uyuşturucu mahkumu var.
BUNLARA KADER MAHKUMU DİYEMEYİZ: Allah aşkına bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? ' işte aldatılmış. Ne demek aldatılmış. Bu 6, 7, 8 yaşında çocuk mu? Hepsi de bu işi gayet iyi bilen, hem içen hem satan hem de bu işin aracılığını yapan tipler. Bunlara mı kader mahkumu diyeceğiz. Katillere mi kader mahkumu diyeceğiz. Hırsızlık yapanlara mı kader mahkumu diyeceğiz. Say sayabildiğin kadar. Biz devlet olarak bir katili affettiğimiz zaman maktulün ailesine acaba bunu nasıl anlatacağız
EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR: Karşımıza ülkemizin kaldıramayacağı benzer bir yükün fotoğrafı çıktı. Bu konulardaki kararı meclisimiz ve milletvekillerimiz verecektir. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak böylesine önemli konulardaki hissiyatımızı, milletimizle paylaşmamızdan daha tabi bir şey olamaz. Bunun ötesinde bizim kimseyi ne kurum ne de isim olarak hedef almamız söz konusu değildir.
IRKÇILIK DİNİMİZDE YASAK: Türküm ben. Ama Türkçü değilim. O başka bir şey o başka bir şey. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır. Her etnik unsur kendi etnik unsuru ile iftihar edebilir. Türk de eder, Kürt de eder, Laz'ı da eder, Çerkez'i de, Roman'ı da eder ama cılık cılık etmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 81 milyon vatandaşımızın tamamının ortak devleti olduğuna göre sembolik unsurlarımızın da hepimizi kucaklaması gerekir. Bizim rabiamız tam da bu anlayışın ifadesidir.
Başkan Erdoğan dün ayrıca AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ile bir araya gelerek 31 Mart 2019 yerel seçimlerine ilişkin toplantı yaptı.



KAŞIKÇI'NIN AİLESİNE TAZİYE TELEFONU
Başkan Erdoğan, Kaşıkçı ailesini telefonla arayarak taziyelerini iletti. Görüşmede Kaşıkçı'nın öldürülmesinden derin üzüntü duyduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye olarak olayın takipçisi olacaklarını ve cinayetin aydınlatılması için gereken her şeyin yapılacağını vurguladı. Gazetecinin oğlu Abdullah Kaşıkçı ve aile bireyleri ile konuşan Erdoğan, merhuma Allah'tan rahmet, geride kalan ailesine de sabır ve metanet diledi.

1-Olayla ilişkili vasıflara sahip 15 kişi cinayet günü niçin İstanbul'da toplanmıştır?
2-Kimden emir alarak oraya gelmişlerdir?
3-
Başkonsolosluk binası niçin hemen değil de günler sonra incelemeye açılmıştır?
4-Cinayet açıkça ortadayken onca tutarsız açıklama niçin yapılmıştır?
5-
Öldürüldüğü resmen kabul edilen bir kişinin cesedi niçin hâlâ ortada yok?
6-Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi doğruysa bu yerli işbirlikçiyi açıklamaya mecbursun.

18 ZANLI İSTANBUL'DA YARGILANSIN
Kimse Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bu sorular cevaplanmadan meselenin üzerinin kapanacağını aklından bile geçirmesin. Bu çağrım Suudi Arabistan Kralı başta olmak üzere üst yönetiminedir, olayın cereyan ettiği yer İstanbul'dur. Dolayısıyla 18 tutuklunun yargılanmasının İstanbul'da yapılması teklifimizdir. Takdir kendilerinindir, ama bu benim teklifimdir, talebimdir.

İSTİKLAL MARŞI DIŞINDA BİR ANT TANIMIYORUZ
Ant konusunu geride bıraktığımızı sanıyorduk. 2013'te bu meseleyi çözmüştük. Danıştay'ın ilgili dairesi yetkinliğine inandığımız hukukçularımızın ifade ettiği gibi yetki aşımı yaparak bu konudaki düzenlemeyi iptal etmiştir. Türkiye'yi geldiği yer itibariyle hak etmediği bir tartışmanın içine sürükleyen bu karar birtakım eski hastalıkların bünyemizde yaşadığını gösteriyor. 2. Dünya Savaşı iklimi öncesinde tek parti CHP'si döneminde başlatılan uygulamayı bugünün demokratik, özgürlükçü, aydınlık Türkiye'sinde hala sürdürmeye çalışmak yanlıştır. Andın ilk halini Türk Ocaklarını kapatmasıyla üniversiteleri perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. İnsanları kafataslarına göre sınıflayan çalışmaları destekleyen bu kişi aynı zamanda Türkçe ezan zulmünün de mimarıdır. Bize göre milletimizin en büyük, en etkili andı İstiklal Marşı'dır. İstiklal Marşı dışında bir ant tanımıyoruz ve tanımayacağız.

CUMHUR İTTİFAKI'NDA SIKINTI YOK
Cumhur İttifakı'nı kazanım olarak görüyor ve geleceğe taşımak istiyoruz. Bu ittifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık. İttifakı günlük siyasi tartışmaların üzerinde tutmak istedik. Gördük ki MHP kendisi için çok farklı bir tercih yaptı. Saygı duyarız. Yerel seçimlerde madem ki 'Biz yolumuza' diyorlar bizde 'Herkes kendi yoluna' deriz.
Cumhur İttifakı noktasında sıkıntımız yok.Yerel seçimde kendi adaylarımızla devam edeceğiz. Ama biz Cumhur İttifakı'nın devamından yanayız. Çünkü 'cumhurun ittifakı' demek milletimizin aynı değerlere inanan ittifakı demektir... Erdoğan, gazetecilerin "Devlet Bahçeli ile görüşecek misiniz?" sorusuna "gündemde yok. Ama olmaması için de bir sebep yok" yanıtını verdi.


SABAH