Mehmet Özhaseki kimdir, nereli kaç yaşında? - AK Parti Ankara Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki hayatı

31 Mart yerel seçimleriyle birlikte Belediye Başkan Adayları da araştırılmaya başlandı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin AK Parti adayı olan Mehmet Özhaseki'nin yaşı, nereli olduğu ve kim olduğu hakkında ayrıntılı araştırma yapılıyor. AK Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi adayı olan Mehmet Özhaseki hakkında tüm detayları haberimizde sizler için verdik. Mehmet Özhaseki 1957 yılında Kayseri'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kayseri'de tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde okudu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Mart 2019 , 14:29 Güncelleme Tarihi :31 Mart 2019 , 21:24
Mehmet Özhaseki kimdir, nereli kaç yaşında? - AK Parti Ankara Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki hayatı

İÇİNDEKİLER

AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mehmet Özhaseki oldukça merak ediliyor. Mehmet Özhaseki önceden hangi noktalarda görev aldı. İşte Mehmet Özhaseki kimdir sorusunun cevabı ve hayat hikayesi... 1957 yılında Kayseri'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kayseri'de tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü kazandı. O yıllarda ülkede hakim olan siyasi şartlar nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldı. Aynı yıl kazandığı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.

MEHMET ÖZHASEKİ KİMDİR?

AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mehmet Özhaseki'nin biyografisi kişisel internet sitesinde şu şekilde yer alıyor:

1957 yılında Kayseri'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kayseri'de tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü kazandı. O yıllarda ülkede hakim olan siyasi şartlar nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldı. Aynı yıl kazandığı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.

Tekstil üzerine faaliyet yürüten aile şirketinin başına geçti. 1994 yılına kadar ticaret hayatının içinde aktif olarak yer aldı. 1980 sonrasında sosyal ve eğitim amaçlı faaliyetler yürüten birçok dernek ve vakfın kuruluşuna öncülük etti, yönetiminde bulundu. Kayseri'de ilk kez hayata geçirilen yoksullar için aşevi projesinin mimarı oldu. Kış mevsiminde fakir ailelere odun ve kömür dağıtımı yapan organizasyonlar gerçekleştirdi. Hayırseverleri bir araya getirerek orta ve yüksek öğrenim gören öğrencilere karşılıksız burs verdi. Bu tür sosyal sorumluluk faaliyetlerini Belediye Başkanı seçildikten sonra belediye imkanları ile daha sistemli ve yaygın hale getirdi.

27 Mart 1994 mahalli seçimlerinde Melikgazi Belediye Başkanlığı'nı kazandı. Belediye Başkanlığı görevini üstlendiği ilk günden itibaren "Bu şehirde ben aç kaldım, ilaçsız kaldım diyen tek insan kalmayacak, Belediye olarak iaşe ve tedavi giderlerini karşılamayı taahhüt ediyoruz." diyerek 'sosyal belediyeciliğin' temellerini attı. Yardımsever işadamlarını harekete geçirerek aşevlerinin iaşesini karşılamalarını sağladı. Semtlere sağlık ocakları kurarak ücretsiz muayene ve ilaç imkanı oluşturdu. Borca batmış, personel maaşlarını bile ödeyemez haldeki belediyeyi kısa sürede borçsuz ve iş yapabilir bir hale getirdi.

Kentsel Dönüşümle ilgili mevzuat altyapısının olmadığı zamanlarda toplu tapuları bireysel tapuya çevirerek eski evleri ıslah edip kentsel dönüşümün ilk temellerini o yıllarda atmış oldu. 'Gecekondu Önleme Bölgesi' uygulaması ile kaçak yapılaşmanın önüne geçerken Türkiye'ye model olacak kentsel dönüşüm uygulamalarını bir bir hayata geçirdi. Şehrin tarihi mahallelerindeki evlerin ıslah ve restorasyonu çalışmalarıyla birlikte kadim mahalleler yöresel mimarileri muhafaza edilerek yeniden gözde ve yaşanabilir muhitler haline getirildi. Kadim mahallelerdeki bu düzenlemeler yerli yabancı turistlerinde ziyaret ettiği, yüksek katma değer üreten mekanlar oldu. Bu çalışmaları ile göz dolduran ÖZHASEKİ, 28 Şubat dönemi yaşanan baskılar nedeniyle boşalan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına 23 Haziran 1998 tarihinde Meclis'te yapılan oylama ile seçildi.

Mehmet ÖZHASEKİ belediye hizmetlerinde sürekli olarak büyük hedefler belirledi, özgün projeler geliştirdi. Muhalefette olan bir partinin başkan adayı olmasına rağmen, partisinden daha fazla oy alarak 18 Nisan 1999 yerel seçimlerinde yeniden Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildi. Bu dönemde şehir için adeta rüya olan projeleri bir bir hayata geçirdi.

Belediye bütçesinden tek kuruş çıkmadan inşa ettiği Yamula Barajı ile karasal iklimin hakim olduğu şehre 70 kilometre uzunluğunda adeta bir deniz getirmiş oldu. Aynı yıllarda başka şehirlerde benzer yatırımlar milyar dolarlık rakamlarla ve belediye bütçelerini uzun yıllar ipotek altına alacak sözleşmelerle yapılıyordu.

Türkiye'nin en ucuz Atık Su Arıtma tesisini kurdu. Kurulan bu tesis başarılı bir uygulama olması nedeniyle aynı zamanda teknik eğitim merkezi gibi kullanılarak birçok uzmanın yetişmesine sebep olduğu gibi yeni yatırımlar için yol gösterici bir fonksiyon üstlendi. Hava kirliliği nedeniyle nefes alamayan şehre doğalgazın gelmesini sağladı ve şehrin hava kirliliğine son verdi.

Park düzenleme ve yeşil alanlarla ilgili çalışmalarda inanılmaz bir artış görüldü. Toplamda 7-8 parka sahip olan şehirde 1000'i aşkın park ve yeşil alan düzenlemesi yapıldı. Erciyes bölgesi hariç olmak üzere ağaçlandırma sahalarıyla birlikte yeşil alan miktarı 11 milyon metrekareyi aştı.

Raylı Ulaşım Sistemi'ni Anadolu şehirleri içinde ilk defa getiren ve başarılı uygulayan belediyelerden biri oldu. Kurduğu raylı sistem pek çok alanda uluslararası ödül kazandı. Raylı sistem güzergâhını tamamen çimlendirmenin yanında bitkilerle donatarak Türkiye'de ulaşım hattında yeni bir çevreci uygulamanın altına imza attı. Raylı sistem hattına ekilen çimlerle 26 futbol sahası büyüklüğünde bir yeşil alanı şehre kazandırmış oldu. Bu örnek uygulama ile uluslararası birincilik ödülü aldı. UITP (Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği) tarafından "En iyi Kentsel Entegrasyon" ve yine "Akıllı Finansman" ödüllerini hak etti.

Erciyes Projesi ile Türkiye'nin en modern ve planlı kayak tesislerini hayata geçirdi. 29 milyon m²'lik mülkiyetin tamamen belediyeye ait olduğu ve yapım finansmanının da yine belediye tarafından gerçekleştirildiği Türkiye'nin en gözde kayak merkezi olan 'Erciyes Kış ve Dağ Sporları Merkezi'ni kurdu. Bu kayak merkezi Türkiye'nin yüz akı bir tesis olarak şimdi birçok uluslararası turnuvaya ev sahipliği yapmaktadır. Erciyes projesi ile ÖZHASEKİ, şehrin ekonomik kalkınma hedefine yeni bir vizyon daha getirmiş oldu. Şehrin ticaret hayatına yeni sektörler kazandırdı.

Türkiye'ye örnek olan 'sporda tesisleşme' modelini geliştirdi. UEFA standartlarının tamamını karşılayan 33 Bin kişilik stadyum yine 10 bin kişilik spor ve kongre merkezi, olimpik havuzlar ve sosyal tesisler ile sportif amaçlı tesisleşme tamamlanmış oldu. Bu ve benzeri çalışmalar, belediyecilik anlayışında öncü ve model uygulamalar olarak dikkat çekti. Türkiye'nin dört bir yanından yöneticiler araştırmalar yapmak için heyetler halinde incelemeler yaptılar. Bu başarılar halk tarafından da teveccüh gördü. Bunun bir ödülü olarak 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde %70,2 gibi rekor bir oyla 3. kez Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yeniden seçildi. ÖZHASEKİ, bu sonuçla aynı zamanda Cumhur ittifakını o zamanlar kurmuş oluyordu. Çünkü hem MHP ve hem de diğer partililerin tabanlarından oy almayı başarmıştı. Bu başarının altında canhıraş bir koşturmaca ve aşk ile çalışmanın yanı sıra halk içinde ayrımcılık yapmama, hizmeti adil bir şekilde dağıtmış olmanın bereketi vardı.

İdeolojik Belediyecilik anlayışını yıkan, hizmet belediyeciliği ile Türkiye'yi tanıştıran Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul'da başlattığı uygulamaları Kayseri'ye taşıyan ÖZHASEKİ, belediyeciliğe iki önemli kavram kazandırmıştır.

"Sorumlu Belediyecilik" ve Yerel Kaynaklarla Kalkınma Modeline dayanan "Kalkınmacı Belediyecilik" anlayışı. Milletin ne ihtiyacı var ise, belediyenin görev alanına girip girmediğine bakmadan o sorunları çözmek. Bu anlayışla Milli Eğitim, Sağlık, Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere, Merkezi İdare'nin sorumluluk alanına giren hemen her işte rol üstlenmiş ve çözümün paydaşı olmuştur. Tıpkı birleşik kaplar misalinde olduğu gibi şehir topyekûn kalkınırsa bir anlam ifade edeceğinden hareketle şehrin sanayisini desteklemek için projeler geliştirdi. Türkiye'de ilk kez Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın da katıldığı bir törenle 139 fabrikanın aynı anda temellerini attı. Bu organizasyon dünya rekorlar kitabına girdi.

Sorumlu Belediyecilik anlayışının önemli yansımalarından biri şehir ekonomisine çok büyük katkı sağlayan serbest bölgenin kurulması oldu. Türkiye'nin en geniş Serbest Bölgesi 6.905.000 m2 alana kuruldu ve şehrin yurtdışı ihracına ivme kazandıran en büyük proje oldu. Şehrin istihdam artışına da ciddi bir katkı sağladı.

Bir diğer konu şehrin eğitimine ve kültür hayatına yönelik yapılan yatırımlardı. Eğitim konusunda Erciyes Üniversitesi yanında hem vakıf hem de devlet üniversitelerinin sayısının ve niteliğinin arttırılması bir hedef olarak belirlendi. Yeni bir devlet üniversitesinin kurulmasına öncülük edildi. Yeni üniversiteye o dönem cumhurbaşkanlığı makamında olan Abdullah Gül'ün ismi verildi. Açılışı ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla gerçekleşti. Üniversite ve fakülte binaları ÖZHASEKİ'nin yaptığı organizasyon ile hayırseverlere yaptırıldı. Devlete hiç bir yük getirilmedi. Özel üniversitelerin kurulmasında da her türlü kolaylıklar sağlanarak Kayseri bir üniversiteler şehri haline getirilmiş oldu.

Şehircilikle ilgili devasa yatırımların belediye bütçesi kullanılmadan yapılmasının başarılması HASEKİ MODELİ BELEDİYECİLİK kavramını ortaya çıkardı. Bu yolla yapılan şehir stadyumu, Yamula barajı, şehir otobüs terminali, olimpik havuzlar, gecekondu önleme ve kentsel dönüşüm modelleri Haseki Modeli Belediyecilik olarak anıldı. Raylı sistemde getirdiği finansman yöntemi de zaten uluslararası bir ödülle taçlandırılmıştı.

HASEKİ MODELİ BELEDİYECİLİK

yaklaşımını besleyen bir başka icraatı ise şehrin elektrik üretim ve dağıtımını yapan şirketini belediye bünyesine kazandırması oldu. Böylece, elektrikten suya şehrin tüm alt ve üst yapı hizmetleri tamamen belediyenin kontrolünde, daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmüş oldu.

Yerel kalkınma projesi olan "Ufuktaki Kent" deklarasyonu ile şehre yeni bir vizyon çizdi. Bu vizyon ile girdiği 29 Mart 2009 ve 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde aday olup 4. ve 5. kez Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildi. ÖZHASEKİ 5. kez üst üste Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek Türkiye tarihine geçen bir kaç isimden biri oldu.

Tarihi Kentler Birliği'nin 2004-2011 yılları arasında 7 yıl başkanlığını da yapan Mehmet ÖZHASEKİ, tarihi eserleri koruma bilincinin ülke genelinde yerleşmesine önemli katkılar sağladı. Tarihi Kentler Birliği'nin yurtiçinde ve yurtdışında kurumsal kimlik kazanmasında ve birçok tarihi eserin restore edilerek yeniden tarih-kültür mirasına kazandırılmasında büyük rol oynadı.

ÖZHASEKİ, AK Parti'den milletvekilliği adaylığı için 10 Şubat 2015 tarihinde büyükşehir belediye başkanlığından istifa etti. Görevden ayrıldığında borçsuz, kasası dolu ve gayrimenkul zengini bir belediye bıraktı.

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde AK Parti Kayseri Milletvekili olarak seçildi.

Kısa sürede yerel siyasetten genel siyasete adapte olan ÖZHASEKİ, AK Parti'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu. Bu görevde iken Doğu Anadolu'nun kalkınması konusunda koordinasyon görevini üstlendi. Yerel Yönetimlerin daha etkin hizmet üretmesi için başlatılan yasa hazırlık çalışmalarına öncülük etti.

2016 yılının Mayıs ayında Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak görev aldı. HDP/PKK'nın yürüttüğü çukur siyasetinin Doğu illerimizde oluşturduğu tahribatı ortadan kaldırma ve yıkılan şehirleri yeniden inşa etme görevi de verilen ÖZHASEKİ, başta Diyarbakır olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi'nde kalkınma hamlesi ve şehirlerin yenilenmesi projelerini gerçekleştirdi. Çok kısa bir sürede terörün tahrip ettiği 7 bölgeyi hızla imar ederek alt yapısından üst yapısına yeni baştan üretilmiş şehirler kurdu. Diyarbakır Sur'da başlattığı proje ile Diyarbakır'ı doğunun turizm başkenti yaptı. Şırnak, Cizre, İdil, Mardin, Nusaybin, Hakkari ve Yüksekova'da yaptığı hizmetler bölge halkından çok büyük takdir topladı.

20 milyona yakın vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren imar sorununa kalıcı ve toptan bir çözüm olan "İmar Barışı" projesini meclisten geçirerek uygulamaya soktu. Yıllardır tapusunu alamadığı için mağduriyet yaşayan vatandaşlar tapularına kavuştu.

Türkiye'nin çevre alanında uluslararası vizyon projelerinden biri olan "Sıfır Atık" projesinin de mimarı yine Mehmet ÖZHASEKİ oldu. Kıymetli Hanımefendi Emine ERDOĞAN'ın himayelerine aldığı "Sıfır Atık" projesi 2023 vizyonu ile Türkiye geneline yaygınlaştırılarak tamamen uygulamaya geçmiş olacak. Çöpe giden devasa kaynaklar ekonomiye kazandırılacak. Diğer taraftan çevre hassasiyeti noktasında Türkiye'nin uluslararası vizyonunu ortaya koyan Sıfır Atık projesi yurtiçinden ve yurtdışından büyük bir ilgi görmektedir.

ÖZHASEKİ, medeniyet tasavvurumuzun günümüz şehircilik uygulamalarına yansıtılması ve Türkiye'nin yeni şehircilik vizyonu olan "Bizim Şehir" projesini hayata geçirdi. Türkiye'de şehirciliğin her uygulamasında kriterleri gösterecek olan Mekânsal Standartların tespitine yönelik çalışmaları başlattı ve tamamladı. Dört büyük şehirde pilot uygulamaları hazırladı.

Şu an dünya şehirciliğinde yeni eğilim ve geleceğin yeni vizyon yaklaşımlarından biri olan "Akıllı Şehirler Ulusal Strateji Belgesi"nin hazırlanması da yine ÖZHASEKİ'nin girişimleriyle başlatıldı. Şehirlerimizi geleceğe hazırlamak yine onun projeksiyonları arasında yer aldı.

ÖZHASEKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı döneminde Ankara'nın tıkanmış birçok projesine de el attı.

Mogan Gölü'nde yapılanlar başka bir başarı hikayesi oldu. Yıllardır çözüme kavuşturulamayan ve neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Gölbaşı Mogan gölü dip çamurunun temizliği ve göldeki sığlaşmanın önlenmesi çalışmalarını başlattı. Göldeki sucul ekosistemin eski doğal konumuna dönmesi için milyonlarca m3 dip çamuru temizlendi. ÖZHASEKİ, Türkiye'nin en büyük çevre projelerinden birini hayata geçiren ve Gölbaşı Mogan Gölü'nü kurtaran isim oldu.

Şehircilik Şurası gerçekleştirerek kentsel dönüşümün yeni kurallarını ortaya koyan ÖZHASEKİ Ankara'da kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verdi. 160 hektarlık alanda kentsel dönüşüm faaliyetlerini başlattı. Toplamda 145 hektarlık alanda Ankara için yeni yerleşim alanlarını belirledi. Kentsel dönüşüm yapan Ankara'daki belediyelere ve vatandaşlara 140 milyonluk destek sağladı.

Ankara ili bütününde genel arazi kullanım kararlarını belirleyen "2038 Ankara Çevre Düzeni Planı'nın yapılmasını teşvik etti. Bakanlık nezdinde vermiş olduğu teknik destekler çerçevesinde, " ÖRNEK BAŞKENT" vizyonuyla hazırlanan Çevre Düzeni Planında Ankara'nın; yenilikçi ve girişimciliğini esas alan, dünya ile rekabet eden, tarihi ve kültürel mirasını koruyup geliştiren, insan ve çevre odaklı, yüksek kalitede yaşam sunulan bir Başkent olması benimsenmiştir. Yapılan Çevre Düzeni Planı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nce 13.01.2017 tarihinde onaylanmıştır.

Ülkemizin, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi'ne geçişi ile birlikte AK Parti Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak yeniden görev aldı. 2019 Yerel Seçimlere AK Parti'yi temsil edecek ve yerel hizmetleri üstlenecek kadroların belirlenmesinde etkin roller üstlendi.

Başarılarla dolu çeyrek asra varan hizmet geçmişi ve edindiği büyük tecrübe ile Mehmet ÖZHASEKİ, şimdi Ankara için hizmet etmeye hazır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Parti yönetimi ve Ankara halkının hüsnü teveccühü ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterildi.

Mehmet ÖZHASEKİ diyor ki: "Ankara sadece siyasetin değil, şehirciliğin de başkenti olacak. Dünya başkentleri ile yarışacak."

Evli ve 4 çocuk babası olan Mehmet ÖZHASEKİ, İngilizce-Arapça bilmektedir.

ANKARA'NIN TARİHİ

Ankara ve çevresinde yapılan arkeoloji kazıları sonucunda tarihi Bronz çağındaki Hatti Uygarlığına kadar gider. Hatta Yontmataş devrinden kalma araç-gereçler ortaya çıkarılmıştır. İsa'dan önce 2000'li yıllarda yöredeki ilk yerleşme merkezinin Anadolu'da ilk siyasal birliği sağlayan Hititler döneminde kurulduğu sanılmaktadır. İ.Ö. VIII. yy'da Frigyalıların eline geçmiş, İ.Ö. VIII. yy'da Frigyalılar Lidyalılara bağımlı hale gelmişler, İ.Ö.547'de Lidya kralının Perslere yenilmesinden sonra da Pers egemenliği başlamıştır. Batı Anadolu'daki Sardeis (Sardes) ile İran'daki Susa kentleri arasında uzanan Kral yolu üstünde yer alan Ankara, Persler döneminde önemli bir konaklama ve ticaret merkezi haline gelmiştir.

ANKARA'NIN İLK İSMİ NEDİR?

İsa'dan önce üçüncü yüzyılda, bir Kelt ırkı olan Galatlar Ankara'yı başkent yapmıştır. İlin tarihteki ismi "Ankyra"dır. Ankara, İ.Ö.II.yy'da Roma İmparatorluğu'na katılmış ve önemli bir askeri merkez haline gelmiştir.Romalılar döneminde tapınaklar, hamamlar ve hipodrom yapılan (günümüze bu yapıtlardan Augustus tapınağı ile Roma hamamının bir bölümü kalmıştır) kent, Bizans döneminde, (395-1073) kalın bir dış surla çevrildi ve tam bir Ortaçağ kenti görünümü aldı. 1071'de Selçukluların Malazgirt zaferini kazanarak Anadolu'ya girmelerinden sonraki yıllarda Ankara, Bizanslılar ve Selçuklular arasında birkaç kez el değiştirdi. Selçuklular döneminde Ankara kenti, kalın surlarla çevriliydi ve askeri önemini korumaktaydı; ama ana ulaşım yollarına göre sapa kaldığından ticari önemini yitirmişti.

ANKARA NASIL BAŞKENT OLDU?

Kurtuluş savaşı sırasında 1920'de Ankara merkez üs olarak seçildi. 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açıldı. 13 Ekim 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından coğrafi, stratejik, siyasi ve Kurtuluş Savaşındaki merkez üs özellikleri nedeniyle başkent ilan edildi. Sonrasında da 29 Ekim 1923'de Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara bozkırın ortasında çorak bir kasaba görünümündeydi. O günlerde Avrupa'dan şehir mimarları getirilerek bugünkü modern Ankara'nın temelleri atıldı. Prof. Hermann Jansen'in hazırladığı kent planı çerçevesinde imar hareketleri hız kanırken diğer yandan, kamu yönemitinin başlıca kurumları kentte örgütlenmeye başlamıştır.

Nüfus'u 1920'lerde 25.000 dolaylarında olan kent büyümüş ve 1990'lı yıllarda 4 milyona ulaşmıştır.