Türkiye'yi karıştırmak, milletin birlik ve beraberliğine bozmak isteyen dış güçlerin güdümündeki Gezi olaylarına destek verdi. Geziyi savunuyoruz kampanyalarında yer alarak açıklamalarını paylaştı. Hatta bir twitinde Gezi kalkışmasını masum göstermek için," Gezi Direnişine ilişkin dava, 20-25 Haziran'da Silivri'de görülecek. Şiddetsiz, silahsız, mizah dolu tarihe geçen sivil direnişi karalayıp mahkum etmeye çalışıyorlar" skandal sözlerini paylaştı.
1 Mayıs 2014'de İstanbul Beşiktaş'taki korsan gösteriye polis müdahale etti. Adaleti kendisi sağlamaya çalıştı polise saldırdı, tokat attı.
250'den fazla şehit verdiğimiz 15 Temmuz darbe girişimini yapan FETÖ'cülere açık bir şekilde destek verdi. Darbecilere direnen halkı o gece ,"Tüm halkımızı sağduyulu davranmaya çağırıyorum. Evlerine dönmelerine, gerginlikten kaçınmaları diliyorum" diyerek engelleye çalıştı.
2013 yılında FETÖ'nün elebaşısının çağrısı üzerine Bank Asya'ya gitti, hesap açtırdı, para yatırdı. FETÖ'cüleri alkışladı. Eylemlerine katıldı.
FETÖ'nün medya ayağı Kanaltürk ve Bugün TV'ye kayyum atanmasını protesto etti. "Bu bir iş yerinin işgalidir, mülkiyet hakkının ihlalidir" diyerek hainlerin yanında boy gösterdi.
14 Kasım 2017'de Meclis'teki bir konuşmasında bölücü terör örgütü PKK'nın paçavrasına "Kırmızı, sarı, yeşil özgürlüğün, bağımsızlığın simgesidir ve özgürlüğün, bağımsızlığın simgesi olması nedeniyle de 3 tane ülkenin bayrağı aynı renktedir. Nerenin mesela? Uganda, Ruanda, Senegal bayrakları da aynı renklerdendir. Onun için diğer ülkelerin de renkleri aynısını ifade etmektedir" sözleriyle sahip çıktı.
Türkiye'nin gelişimine engel olan 28 Şubat darbesinin savuculuğuna soyundu. Sosyal medya hesabından destek twitlerini retweetledi. İletilerinde de "28 Şubat kararları: Laiklik titizlikle uygulanacak, tarikat okulları bakanlığa devredilecek, 8 yıllık zorunlu eğitim uygulanacak" ifadeleri ile kutuplaşmaya ön ayak oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı sözde adalet yürüyüşünde başrollerde oynadı.
24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Partiye oy veren seçmenlere hakaret etti. Vatandaşlar için "Köprü kemiren, buzdolabı yalayan" ifadelerini kullandı.
31 Mart 2019 seçimleri sonrası oy çuvallarının üzerinde poz vererek, algı operasyonu yaptı.
31 Mart seçiminde yapılan usulsüzlüklerle ilgili canlı yayın yapan aHaber'i engellemek için müdahalede bulundu.
TANAL'DAN İTİRAF: ERKEK OLANLA GÖRÜŞTÜM
CHP ve İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'dan, iki DHKP-C'li teröristin kendi izniyle Meclise girmeye çalışmasıyla ilgili itiraf gibi savunma geldi. Tanal, DHKP-C teröristlerinden erkek olanı Mulla Zincir'le TBMM'deki makamında görüştüğünü doğruladı. Tanal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, önceki gün yaşanan olaya ilişkin açıklamada bulundu. Mulla Zincir ve Eylem Yücel isimli iki şahsın önceki gün saat 14.50'de 'Mahmut Tanal'la görüşeceğiz' diyerek içeri girmek istediğini belirten Tanal, sözkonusu kişileri kesinlikle tanımadığını ileri sürdü. Tanal'ın, "Tanınan bir milletvekiliyim. En fazla kartvizit basan, dağıtan, en fazla ziyaretçisi olan milletvekiliyim" ifadeleri dikkat çekti. Tanal, "Kadın şahısla hiç görüşmedim. Bize gelen Mulla Zincir isimli erkek şahıstır" dedi. DHKP-C'li teröristin 'Fransa'dan geldiğini, önceki yıllarda yurtdışına çıkış yasağı konulduğunu, yurtdışına çıkamadığını, sorunun çözümü için nasıl bir yol izlemesi gerektiği'ni sorduğunu kendisinin de,'Hukukçuya gideceksin' dediğini belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da Tanal'ı ilginç ifadelerle savundu. Özkoç "Bir günde 3 bin kişi içeriye girmiş. 3 bin kişinin ne suçla arandığını hiçbir milletvekili bilmez. Koruma müdürü ile konuştum 'GBT'den göremediniz mi bu adamın arandığını' dedim. 'Aranıyor olsaydı görürdük. Kişiye özel araştırmazsak GBT'den görmek mümkün değil' dedi" diye konuştu.
CHP SALDIRIYI KINAYABİLECEK Mİ?
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, DHKP-C'li teröristlerce gerçekleştirilmeye çalışılan eylemi değerlendirdi: "DHKP-C, milli iradenin tecelligahı TBMM'ye saldırıyor. Merak ediyorum CHP, DHKP-C'nin ismini vererek saldırıyı kınayabilecek mi? Ne Kurtuluş Savaşı yıllarındaki işgalciler ne de 15 Temmuz'daki darbeciler Gazi Meclise hiçbir şey yapamamışlardır. Burayı darbeciler ele geçiremedi, DHKP-C'liler hiç geçiremez."
