Son dakika: ABD'den 2 skandal karar! Türkiye'den peş peşe çok sert tepki

ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonuna ilişkin Türkiye'ye bazı yaptırımlar getirilmesini öngören yasa tasarısını oy çokluğu ile kabul etmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı'ndan sert tepki geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada "ABD Temsilciler Meclisi’nce bugün kabul edilen kararı reddediyoruz." denildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da "Barış Pınarı Harekatı’yla büyük oyunu bozduk. Projeleri hüsrana uğrayanlar raflardaki köhne tasarılara sarıldılar. Bizden bu yolla intikam alacaklarını sananlar yanılıyorlar. Tarihi siyasete alet edenlerin bu utanç verici kararı; Hükümetimizin ve halkımızın gözünde yok hükmündedir!" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Ekim 2019 , 07:43 Güncelleme Tarihi :30 Ekim 2019 , 10:16
Son dakika: ABD’den 2 skandal karar! Türkiye’den peş peşe çok sert tepki

915 Ermeni olaylarının soykırım olarak tanınmasını öngören karar tasarısı ile Türkiye'ye Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirdiği Barış Pınarı harekâtı nedeniyle yaptırımlar öngören yasa tasarısı ABD Temsilciler Meclisi'nde kabul edildi.

405 EVET, 11 HAYIR
"Ermeni soykırımını anmanın ABD politikası olduğu, soykırımı inkâr çabalarının reddedildiği ve bu konuda eğitimin desteklendiği" ifade edilen tavsiye niteliğindeki karar tasarısının bağlayıcılığı bulunmuyor. Söz konusu karar 405 'evet'e karşı 11 'hayır' oyu ile geçti.

Benzer tasarı 2010'da da gündeme gelmiş, Türkiye'nin tepkisi üzerine dönemin başkanı Barack Obama'nın devreye girmesiyle Temsilciler Meclisi'nde oylanmamıştı. Türkiye'ye yaptırım öngören yasa tasarısı ise 400 'evet'e karşı 16 'hayır' ile kabul edildi.

TRUMP'IN VETO YETKİSİ VAR
Tasarı sonraki aşamada Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato'da ele alınacak. Burada da kabul edilmesi halinde son onay için ABD Başkanı Donald Trump'ın önüne gidecek. Trump'ın veto yetkisi bulunuyor.

Pakette Suriye operasyonuyla ilgili Türk yetkililere vize verilmemesi ve varsa ABD'deki varlıklarının dondurulması gibi yaptırımlar yer alıyor. Ayrıca Türk savunma sanayi ve Halkbank da hedef alınıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Ermeni tasarısının kabulünün ardından "utanç verici bir karar" diyerek ABD'li vekillere tepki gösterdi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Dışişleri Bakanlığından konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, "ABD Temsilciler Meclisi'nce bugün kabul edilen 'Ermeni Soykırımı konusunda ABD'nin Tutumunu Teyit' başlıklı, Temsilciler Meclisi'nin hissiyatını yansıtan H.Res.296 sayılı kararı reddediyoruz. İç politika saikleriyle alınmış olan bu kararın tarihi ve hukuki dayanağı bulunmamaktadır." ifadelerine yer verildi.

Barış Pınarı Harekatı'nı engelleyemeyerek hüsrana uğrayanların, Türkiye'den bu yolla intikam almaya çalışmalarının yanılgı olduğu belirtilen açıklamada, "Bu kararın Türk Hükümeti ve halkı nezdinde hiçbir geçerliliği ve hükmü bulunmamaktadır." değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, kararın yasal bağlayıcılığının bulunmadığına vurgu yapılarak, "ABD'deki Ermeni lobisi ve Türkiye aleyhtarı çevreleri memnun etmeye yönelik siyasi bir adım olmanın ötesinde bir anlam da taşımamaktadır. Tarihin meclislerin siyasi hissiyatına göre şekillendirilmeye çalışılmasından daha vahim bir yanılgı olamaz."
denildi.

Kararın, 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi hükümleriyle bağdaşmayacak şekilde soykırım isnadında bulunması hasebiyle ABD hukukuna ve uluslararası hukuka da aykırı olduğu belirtilen açıklamada, "Uluslararası hukukta 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımlayan bir karar bulunmamaktadır. Aksine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu konunun meşru bir tartışma konusu olduğunu hükme bağlamıştır. Söz konusu dönemde vuku bulan gelişmeler siyasetin değil tarih biliminin alanıdır." ifadelerine yer verildi.

Türkiye'nin "Ortak Tarih Komisyonu" kurulması yönünde 2005 yılında yapmış olduğu önerinin Ermenistan tarafından reddedildiği hatırlatılan açıklamada, şunlara işaret edildi:

"Uluslararası ve bölgesel güvenlik bakımından fevkalade hassas bir dönemde alınan, Türkiye ve ABD ilişkilerini zora sokmaya yönelik bu kararın ABD'nin ulusal çıkarlarına verdiği ve vereceği zararların takdiri Amerikalı siyasetçi ve yöneticiler ile ABD halkınındır. Öte yandan, ABD Yönetimi'nin 1915 olayları konusundaki tutumunda bir değişiklik olmaması da not edilmiştir. Şüphesiz bu karar ABD Temsilciler Meclisi'nin saygınlığına gölge düşürdüğü gibi, Türkiye kamuoyundaki ABD algısına da olumsuz yansıyacaktır. Türkiye ve ABD arasındaki müttefiklik bağının ve dostane ilişkilerin devamına destek veren Amerikalı dostlarımızın bu vahim hatayı sorgulayacaklarına ve sorumlularının ABD halkının vicdanında yargılanacağına inanıyoruz."

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Twitter'dan yaptığı açıklamada "Daha fazla Barış Pınarı Harekatı'yla büyük oyunu bozduk. Projeleri hüsrana uğrayanlar raflardaki köhne tasarılara sarıldılar. Bizden bu yolla intikam alacaklarını sananlar yanılıyorlar.Tarihi siyasete alet edenlerin bu utanç verici kararı; Hükümetimizin ve Halkımızın gözünde yok hükmündedir!" dedi.


CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ KALIN'DAN ABD'YE TEPKİ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Amerikan Temsilciler Meclisi'nin Ermeni tasarısı, tarihin siyasete alet edilmesinin utanç verici örneklerinden biridir." ifadelerini kullandı.

Sözcü Kalın, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ABD Temsilciler Meclisi'nin sözde "Ermeni soykırımı" tasarısını kabul etmesine tepki göstererek, şunları kaydetti:

"Amerikan Temsilciler Meclisi'nin Ermeni tasarısı, tarihin siyasete alet edilmesinin utanç verici örneklerinden biridir. Türkiye'ye soykırım suçlamasında bulunanlar önce kendi tarihlerine ve destekledikleri ASALA ve PKK terör örgütlerinin kanlı geçmişine baksınlar."



BİR TEPKİ DE ALTUN'DAN
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "ABD Temsilciler Meclisinin Türkiye'ye yaptırım uygulamakla tehdit eden yasa tasarısı stratejik müttefiklik ruhuna doğrudan ters düşmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Altun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi'nde Barış Pınarı Harekatı gerekçe gösterilerek Türkiye'ye yaptırım uygulanmasına ilişkin yasa tasarısının ve 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan yasa tasarısının kabul edilmesine tepki gösterdi.

"ABD Temsilciler Meclisinin Türkiye'ye yaptırım uygulamakla tehdit eden yasa tasarısı stratejik müttefiklik ruhuna doğrudan ters düşmektedir." ifadesini kullanan Altun, tasarının, ABD yönetimi ile Türkiye'nin 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı hedeflediği bir zamana denk gelmesinin ABD hükümetinin bir politikasının da ihlali olduğunu belirtti.

Terör örgütünü korumak için NATO müttefikine yaptırım uygulamaya kalkmayı stratejik bir vizyonsuzluk ve sahadaki gerçeklerden kopuş olarak tanımlayan Altun, şunları kaydetti:

"Bu yasa tasarısı, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele etmedeki kararlılığını engelleyemez, yalnızca ikili ilişkilerimizin geleceğini tehdit altına alır ve bu ilişkilere zarar verir. İlişkilerimize zarar vermeye yönelik bu girişimlerin, mevcut ikili iş birliğimizin birçok alanında uzun vadede zararlı sonuçları olacaktır. Bütün uluslararası platformlarda meşru güvenlik endişelerimizi dile getirmeye, uluslararası güvenlik ve bölgemizde barış için terörün bütün türleriyle mücadele etmeye devam edeceğiz."

"BU BÖLGEDE YÜZLERCE YILDIR HEP BERABER YAŞIYORUZ"
Altun, ABD Temsilciler Meclisinde 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan yasa tasarısının kabul edilmesine ilişkin ise oylanan yasa tasarısının ABD-Türkiye ilişkilerine değer veren herkes adına endişe verici bir gelişme olduğunu bildirdi.

Tasarıya "evet" oyu verenlerin çalkantılı bir bölgede, stratejik açıdan kritik ilişkilerin kötüye gitmesinden de sorumlu olacağını vurgulayan Fahrettin Altun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermeni topluluğuna baş sağlığı dilemiş ve üzüntülerini iletmişti. Kendisi aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı'nda olanları araştıracak bir tarih komisyonu kurulmasını istediğini de dile getirmişti. Siyasi amaçlar uğruna tarihin siyasileştirilmesi kabul edilmez bir durumdur. Ermeni kardeşlerimize, tarihlerini, iç siyasi hesapların bir aracı haline getirmemeleri yönünde çağrı yapıyoruz. Bu bölgede yüzlerce yıldır hep beraber yaşıyoruz. Bölgemize hali hazırda oldukça fazla acı yaşatmış olan dış güçlerin müdahalelerinin, ilişkilerimize faydası olmayacağını tarih bize öğretmiştir."