Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan flaş S-400 açıklaması

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Rusya'dan S400 hava savunma sistemi alması konusunda ABD'nin kendilerine yönelik eleştirilerinin olduğunu ancak NATO'nun bu hususta Türkiye'ye bir şey demediğini belirtti. Çavuşoğlu, "ABD, bizi eleştirdi ancak NATO bir şey demedi. Aksine NATO Genel Sekreteri (Jens Stoltenberg), pek çok defa her ülkenin istediği silah ve savunma sistemini alma hakkı olduğunu belirtti. Eğer bir komisyon kurarak bunun güvenliğini teyit etmek istiyorsak, biz varız. Bu daha önce ABD'ye de teklif edildi." ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :07 Aralık 2019 , 13:11 Güncelleme Tarihi :07 Aralık 2019 , 13:20
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan flaş S-400 açıklaması

Çavuşoğlu, İtalya'nın en eski düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), bu yıl 5'incisini düzenlediği "MED 2019-Akdeniz Diyaloğu Forumu" için geldiği Roma'da Corriere della Sera gazetesine, Türkiye'nin S-400 alımından, Barış Pınarı Harekatı ve Doğu Akdeniz'e kadar pek çok konuda mülakat verdi.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde demografik yapıyı değiştirmek istediği, insani kriz yarattığı ve terör örgütü DEAŞ'ı yeniden canlandırdığı gibi pek çok yanlış haberin dolaşıma sokulduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Bunlar, orada küçük bir devlet kurmayı amaçlayan bazı ülkeler tarafından tasarlanan kara propaganda. Biz şimdi orada yeniden inşa etmeyi düşünmeliyiz. Herkesle de çalışmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

İtalyan gazetecinin, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio'nun "Beşşar Esed'le konuşulabileceğini" söylemesine atıfta bulunarak "Esed'le konuşulur mu?" sorusuna Çavuşoğlu, "Mültecilerin Suriye'ye dönüşünde herkesin yardımına ihtiyaç var. Belki onunla da konuşulabilir. Ama Esed konusunda Türkiye'nin pozisyonu net: 500 bin kişiyi öldürdü. Kimyasal silah kullandı. Bizim için o, ülkeyi birleştiren biri olamaz." yanıtını verdi.

BARIŞ PINARI HAREKATI
Suriye'nin kuzeydoğusundaki teröristlere yönelik yapılan Barış Pınarı Harekatı'na da değinen Çavuşoğlu, "Biz bu operasyonu bir sene önce başlatmak istedik ama ABD, bize 'Bekleyin, biz çekilelim' dedi. Sonra 440 kilometrekarelik bir alanda ve 32 kilometre derinlikte bir güvenli bölge önerisiyle geldiler. Biz buna 'evet' dedik ama bu geciktirici bir taktik idi. Bu şekilde harekete geçmeye karar verdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu Trump'a bildirdi. O da sadece, bizim de düşmanımız olan hapishanelerdeki teröristlere dair güvenceler istedi. Biz operasyona başlarken, ABD çekiliyordu durum böyleydi ama tabii ki 'Lütfen buyurun' demediler." değerlendirmesinde bulundu.

S-400 TARTIŞMALARI
S400 hava savunma sistemlerine ilişkin de Çavuşoğlu, "ABD, bizi eleştirdi ancak NATO bir şey demedi. Aksine NATO Genel Sekreteri (Jens Stoltenberg), pek çok defa her ülkenin istediği silah ve savunma sistemini alma hakkı olduğunu belirtti. Eğer bir komisyon kurarak bunun güvenliğini teyit etmek istiyorsak, biz varız. Bu daha önce ABD'ye de teklif edildi." ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz'de Kıbrıs açıklarında Türkiye'nin arama ve sondaj faaliyetlerinde Türkiye'nin güç kullanıp kullanmayacağı sorusu da yöneltilen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Biz, KKTC'nin garantörüyüz. (Kıbrıs meselesinde) Biz çözüm bulmak için her şeyi yaptık. Rum tarafı bir anlaşma yapmak istemiyor. Doğal gaz arama faaliyetleri üzerine tek taraflı etkinliklerin olmaması ve gelirlerin komisyon tarafından paylaştırılmasını öneriyoruz. Biz bunu Rumlara, Yunanistan'a, Avrupa Birliği'ne (AB) ve Birleşmiş Milletler'e kadar hepsine ilettik. Ama iş birliği istemiyorlar ben de gemilerimi göndermek zorunda kaldım. Biz kimseyle savaşmak istemiyoruz ama gemilerimi korumam gerekiyorsa da gereken önlemler neyse bunları alırım." yorumunu yaptı.

Röportajı yapan İtalyan gazetecinin FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasındaki tutuklamalar ve ihraçları hatırlatması üzerine Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Biz, Türkiye'de reformlar yaptık. İtalya ve AB, bunları sessiz devrim olarak tanımladı. Akim bırakılan darbe girişiminden sonra bizim vatandaşlarımızı koruma zorunluluğumuz vardı. Benim bir sorum var size: Eğer İtalyan jetleri, Senatonuzu bombalasa siz nasıl hareket ederdiniz? Bizim başımıza gelen de budur."