Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, söz konusu buluşmayla ilgili çok çarpıcı tespitlerde bulundu.
İşte Şener'in yazısından öne çıkan kesitler:
Selahattin Demirtaş'ın yazdığı bir tiyatro oyunu, CHP'li ve HDP'lilerin katılımı ile sahnelendi. Oyundan çok ön sırada oturan izleyiciler tartışıldı.
Ahmet Hakan da Hürriyet'teki köşe yazısında o fotoğrafa bakıp şu değerlendirmede bulundu: "Bu fotoğraf cumartesi akşamı çekildi. Fotoğraftakiler şunlar: Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu... Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş... Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu... Ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu... Bu dört isim, Selahattin Demirtaş'ın metinlerinden oluşan bir tiyatro oyununda buluştular. Bu fotoğraf karesiyle ilgili 'siyah' diyenler de var, 'beyaz' diyenler de var. Bense gri alanlarda dolaşmayı tercih ettim..."
Ahmet Hakan fotoğrafı "insanı dayanışma", "yumuşak güç" gibi kavramlarla anlatırken, CHP ile HDP arasındaki gayriresmi ortaklık konusunda analiz yapıyordu. Hakan "siyah" ya da "beyaz" değil, "gri bakışla" yorumladığını yazsa da bence o fotoğrafı tarif edecek gerçekçi kavram "proje" olmalı...
GENEL SEÇİMLER İÇİN BİR PROJE!
Bu, CHP ve İP'nin oluşturduğu, HDP'nin de desteğiyle yerel seçimlerde aldığı sonucun genel seçimlere taşınma projesidir. Burada sorun olansa bunu gizleme çabalarıdır.
Proje ise partilerin oy oranlarının toplamına dayalı basit bir matematik hesabına dayanıyor. Ama olay demokrasi, hukuk, kitap, şiir, tiyatro ile ambalajlanıyor. O yüzden bu tür fotoğrafa "gri" değil "siyah" ve "beyaz" olarak bakılmalı. Çünkü Demirtaş'ın arkasındakiler öyle bakıyor. Yargılandığı konulara girmiyorum, sadece kamuya açık alanlarda söylediği sözleri bir kez daha hatırlatayım: "Bizim başarımız, yani HDP'nin başarısı ki, sayın Öcalan'ın çok önemsediği bir projedir. Kendisinin özellikle son 20 yılını adadığı bir projedir. Bu projenin benim şahsımda başarılı olması onu niye rahatsız etsin ki..."
*
"Buna alışsanız iyi olur, çünkü biz daha başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz heykelini..."
*
"Biz PKK'yı silahlı bir terör örgütü olarak görmüyoruz..."
"ATATÜRKÇÜ CHP PROJENİN PARÇASI HALİNE GELDİ"
Çünkü bu sözlerini asla geri almadı. Bu sözleri söyleyen Demirtaş, "siyah" ve "beyaz" kadar net. Sıkıntı şu: Kürt-Türk demeden, kadın-çocuk, doktor-hemşire, polis-asker, çocuk-bebek, işçi-köylü ayırmadan katleden terör örgütü PKK'ya "terörist" diyemeyen siyasetçilerle "Atatürkçü" CHP'nin bu tür bir projenin parçası haline getirilmesi.
Bu amaçla da Demirtaş'ı parlatma işini üstlenmişler.
Oysa Demirtaş hâlâ PKK'nın kanlı eylemlerini kınamadı, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın adını "sayın" demeden ağzına alamadı. PKK'ya "terör örgütü" demedi. Yoksa dedi de biz mi duymadık?
BAŞKAN ERDOĞAN: KENDİNİZ TİYATROSUNUZ
Söz konusu buluşma dün partisinin grup toplantısında konuşan Başkan Erdoğan'ın da gündemindeydi. Başkan Erdoğan, konuya ilişkin "Bakıyorsunuz ki ana muhalefet, bunların ikizi durumunda olan malum partiyle tiyatro izliyorlar. Kimin eserini orada canlandırıyorlar? Şu anda terörden cezaevinde yatan şahsın eserini sergileyerek, kalkıp bunu birlikte izliyorlar. Zaten bunlar dün Ankara'dan İstanbul'a da beraber yürümemişler miydi? Şimdi de işte diyordu ya 'tiyatro' diye, sizin kendiniz tiyatrosunuz. Eğer sıkıyorsa, çık Diyarbakır'a git, oradaki annelerin gözyaşlarına ortak ol. Onların yavrularını dağa, omuz omuza, dirsek temasında yürüdükleri kaçırdı. Hadi git oraya. Niye gidemiyorsun? Git. Böyle bir şeyi yapamaz. Onların böyle bir derdi yok. Onlar sadece katillerle, zalimlerle beraber omuz omuza yürürler." ifadelerini kullanmıştı.