Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna'dan CHP'ye: "Bu siyaset falan değil müptezelliktir"

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna bugünkü köşe yazısında, geçmişte yaşanan İSKİ skandalı günümüzde yaşansaydı ne olurdu diye sordu. Tuna, günümüzde bu skandalın Ekrem İmamoğlu üzerinden yaşanması durumunda CHP’lilerin durumu eleştirmek yerine karşı saldırıya geçeceğini söyleyerek “Siyasi şizofrenler her türlü çirkefliği yapmayı marifet sanıyor” diye yazdı. CHP yönetiminin halka hizmet etmeyip yapılan dev projeleri eleştirmesine de tepki gösteren Tuna, “Marmaray'a denizdeki antik eserler yok ediliyor diyerek karşı çıkmışlardı. Engel olamayınca su sızıntısından bahsetmişlerdi. Şimdi de "Marmaray Ecevit'in projesiydi" demeye başladılar. İstanbul Havaalanı'na da az lagaluga etmediler. Para kazanmaya başladı ya, yakında onu da İnönü yaptı derlerse hiç şaşmam” ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :22 Ocak 2020 , 09:10 Güncelleme Tarihi :22 Ocak 2020 , 09:10
Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna’dan CHP’ye: Bu siyaset falan değil müptezelliktir

İÇİNDEKİLER

İşte Salih Tuna'nın konuyla ilgili yazısından bir bölüm:

İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel kendisinden 29 yaş küçük sekreteri yüzünden 22 yıllık eşinden "anlaşmalı boşanmaya" karar verir.

Anlaşmak için de 8 milyar lira nakit olmak üzere son model bir araba ve lüks bir daire teklif eder.
Sonuçta, anlaşmalı boşanma gerçekleşmez, mesele medyaya yansır.
Genel müdür maaşıyla söz konusu boşanma tazminatı teklif dahi edilemeyeceğine göre paranın kaynağı sorgulanır. Çok geçmeden klor alımı ihalesine fesat karıştırdığı ortaya çıkar.
Ergun Göknel de paranın kaynağını izah edemediği gibi İsviçre ve Amerika bankalarında açtığı gizli hesapları da açıklayamaz.
Tansu Çiller'i destekleyen Aydın Doğan'ın Hürriyet gazetesi de rüşvet paralarının dönemin CHP'sine (SHP) böyle akıtıldığını manşetlere taşır.
Bütün bunları neden mi anlatıyorum?
Şu soruyu sormak için: CHP'yi bitiren 93'teki İSKİ benzeri bir skandal bugün yaşansaydı ne olurdu?

İsterseniz biraz daha somuta indirgeyelim.
Varsayalım Ekrem Bey belediye başkanı değil de İSKİ Genel Müdürü. Yine varsayalım ki AVM'leri falan olan "Manukyan kadar zengin" değil de Ergun Göknel gibi maaşıyla geçinen bir yurdum insanı.
İmamoğlu çiftini elbette tenzih ederim, dahası, bir ömür mutlu bir evlilik sürdürmelerini dilerim.
Mesele onlar değil zaten. Mesele, CHP'deki "siyasi şizofreninin" boyutlarını anlatabilmekten ibaret.
Zira, İSKİ skandalı bugün patlak verse, günümüz CHP'lileri buna "skandal" bile demez.
Kuvvetle muhtemel, "Daha göreve yeni geldi, hangi ara o parayı biriktirdi" derler veya "Megri megri" diye akılları sıra karşı saldırıya geçerler. (Ne alakası var demeyin, zaten nasıl bir "alakasızlıkla" malul hale geldiklerinden dem vuruyoruz.)
Çok mu afaki konuşuyorum?
Peki, Ankara'da "bavulla mı" muhabbetine (25 milyonluk avanta) verilen tepkiler neydi?
Toplumu çürüten yanlışı görmemek değil yanlışa alışmak, yanlışa bağışıklık kazanmak veya yanlışı sırf kendi partisinden biri yaptığı için tevil etmektir.
Hakikatin hatırını dostun hatırından üstün tutmadıkça da olmaz. Yanlış CHP'li yapsa da yanlıştır, AK Partili yapsa da!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ