Dünden beri gözümüz kulağımız Sabiha Gökçen Havalimanı'nda…
KULENİN TÜM UYARILARINA RAĞMEN...
Hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyerek söze başlayayım… Malum, dünden bu yana herkes konuşuyor. Kafalarda bir dolu soru işareti var. Biliyorsunuz, kuleyle pilotların konuşmaları yayınlandı. Anlaşılıyor ki, Pegasus'un İzmir-İstanbul seferini yapan uçağının pilotu kulenin ters rüzgar olduğuna yönelik uyarılarına rağmen uçağı indirmeye çalışıyor. (Kulenin uyarısından sonra uçağı indirip indirmemek pilotun inisiyatifindedir) Ondan önceki iki uçağın olumsuz hava şartları nedeniyle pisti pas geçtiğini hatırlatarak devam edeyim.
Tabii, uçak normalden (bunu uzmanlar da teyit ediyor) daha hızla piste giriyor. Zaten yağış var, pist normalden daha fazla kaygan… Uçak piste tutunamayıp kayıyor ve savrulup üç parçaya ayrılıyor. Uçakta çıkan yangın da cabası…
OLAY SONRASI ŞİRKET NE YAPTI?
Fotoğrafları görüp, videoları izledikçe insanın tüyleri diken diken oluyor.
Ya o sırada yağmur yağıyor olmasaydı! Allah korusun, yangın tüm uçağı sarabilir, yolcular kurtulamayabilirdi. Bunları düşünmek bile istemiyorum…
Peki soruyorum…
Bu kadar olay olurken şirket ne yaptı?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!
DAHA ÖNCE DE BENZER KAZALAR OLDU
Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yaşanan ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği kaza, uçuş güvenliğine ilişkin ciddi bazı soru işaretlerini ve tartışmalı uygulamaları da gündeme getirdi.
Bunun, ayrıntılarına girmeden önce Pegasus Havayolları'na ait iki uçağın (7 Ocak ve 5 Şubat) karıştığı kazaların öncesine gidelim.
Habertürk'te yer alan habere göre, Ocak'ta, Pegasus Havayolları'na ait uçaktan önceki uçak, meteorolojik koşullar uygun olmadığı için "pas" geçti. İniş yapmadı. Pegasus'a ait uçak indi ve kaza yaptı.
Dün de benzer bir sürecin yaşandığı belirtiliyor. 177 yolcusu, 6 mürettebatı bulunan uçaktan önceki 2 uçak, meteorolojik koşullar inişe uygun olmadığı için "pas" geçti. Pegasus'a ait kaza yapan uçak iniş yaptı ve sert rüzgar ve yağmurun da eksiyle savruldu. Uçak, üçe bölündü ve 3 kişi yaşamını yitirdi.
YAKIT TASARRUFU İDDİASI
Ankara'da havacılık kulislerinde, bu kaza sonrasında daha yüksek sesle konuşulan özel havayollarını ilgilendiren son derece kritik bir konuya işaret edelim. İddialara göre bazı havayolu şirketleri, uçağın "pas" geçmesine başta yakıt olmak üzere oluşacak masraflar nedeniyle sıcak bakmıyor. Bu durum, söz konusu havayollarında çalışan pilotlar üzerinde kaçınılmaz olarak psikolojik baskı oluşturuyor.
Bu pilotların, pas geçmek yerine çoğu zaman (zorlu koşulları göze alarak) inmeyi tercih ettikleri konuşuluyor. Ankara'nın, bu konuda iddiaların muhatabı olan havayolu şirketleri hakkında yaptırımlara bağlanmış adımlar atabileceği belirtiliyor.