Başkan Erdoğan'dan Gezi davasındaki beraat kararına tepki: Gezi olayları tıpkı askeri darbeler gibi milleti hedef alan alçak bir saldırıdır

AK Parti grup toplantısında konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, mahkemenin Gezi davası hakkında verdiği kararla ilgili "Gezi olayları, tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ'nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti, milleti hedef alan alçak bir saldırıdır" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :19 Şubat 2020 , 12:04 Güncelleme Tarihi :19 Şubat 2020 , 13:26
Başkan Erdoğan’dan Gezi davasındaki beraat kararına tepki: Gezi olayları tıpkı askeri darbeler gibi milleti hedef alan alçak bir saldırıdır

AK Parti grup toplantısında konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı davası kararına tepki gösterdi. Erdoğan, toplantıda gezi olaylarıyla ilgili bir video izleterek, "Şimdi her şeyi ekranda izlediniz. Gezi olayları aslında tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ'nün saldırıları gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Bay Kemal bunu aydınlık gençler diye vasıflandırıyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

"GEZİ OLAYLARI DEVLETİ VE MİLLETİ HEDEF ALAN ALÇAK BİR SALDIRIDIR"
Dün yaşanan gelişmeler bize, Gezi olaylarını bir kez daha hatırlattı. Taksim'deki Gezi parkında, güya ağaç ve çevre hassasiyeti bahanesiyle başlayan olaylar, kısa sürede büyüyerek, devlete ve millete karşı sivil bir kalkışma halini almıştı. Gezi olayları, tıpkı askeri darbeler, tıpkı muhtıralar, tıpkı terör örgütlerinin saldırıları, tıpkı FETÖ'nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi, devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Kılıçdaroğlu bunlara "aydınlık gençler" diyor. Bunlar, aldatılmış gençler.
Bu aldatılmış gençlere orada çevreci sıfatı verilmek suretiyle milyonlarca ağaç diken iktidara ağaç sökme yaftası yapıştıranlara sadece lanet okuyorum. Yaklaşık 3 ay boyunca İstanbul başta olmak üzere kimi büyükşehirlerimizin meydanlarının, sokaklarının işgal edildiği, yakılıp yıkıldığı bu hadisenin en küçük bir masum tarafı yoktur. AKM'nin önüne terörist posterlerini kimler astı. Bay Kemal bunlar senin aydınlık gençlerin.

"GEZİ OLAYLARININ TÜRKİYE'YE DOĞRUDAN MALİYETİ YÜZLERCE MİLYAR DOLAR"
Sadece Gezi olaylarının şu özet bilançosu dahi, sergilenen vandallığın boyutlarını göstermeye kâfidir. Olaylar boyunca 46 kamu binası ile 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılamaz hale getirilmiştir. Vatandaşlarımıza ait 326 işyeri ile 201 araç tahrip edilmiş, yağmalanmıştır. Kamu hizmetinde kullanılan 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakılmıştır. Tüm bu maddi zararların da ötesinde, 697 güvenlik görevlimiz yaralanmış ve 1 polisimiz de şehit olmuştur. Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar iken, dolaylı maliyeti ise yüzlerce milyar doları bulmuştur.

Faizler, ilk defa Gezi olaylarıyla tırmanmaya başlamış, işsizliğin çift haneye çıkması da, enflasyonun zıplaması da aynı dönemde gerçekleşmiştir. Bu olayları bitirmek için öne sürülen talepleri hatırlıyorsunuz değil mi? Türkiye'nin, İstanbul Havalimanı dâhil tüm büyük projelerinin, yol, köprü, baraj, kanal yatırımlarının durdurulması isteniyordu. Yabancı medya, örneği görülmedik şekilde bu olayları aylarca canlı yayınlamıştır. Tamamı yalan olan nice haber, Gezi olaylarını destekleyen medya organlarında fütursuzca dolaşıma sokulmuştur. Bu süreçte Taksim meydanında boy gösterenlere baktığımızda, işin gerisinde kimlerin olduğu, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde anlaşılmaktadır. Her kim bu olayları masum bir çevre hareketi olarak tanımlıyorsa, ya gafildir, ya da taammüden bu ülkenin ve milletin düşmanıdır.

"MİLLETİMİZLE OMUZ OMUZA VEREREK TUZAKLARI BOZDUK"
Toplumumuzu bölmeyi amaçlayan Gezi olaylarını, ülkemize yönelik her saldırı gibi, milletimizle omuz omuza vererek bitirdik. Gezi'de başaramadıklarını 17-25 Aralık emniyet-yargı girişimiyle denediler.
Milletimizle birlikte, bu tuzağı da bozduk. Bu defa, çukur eylemleriyle doğrudan ülkemizin topraklarını bölmeye çalıştılar. Bu tezgâhı da, güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle, teröristleri açtıkları çukura gömerek akamete uğrattık. 15 Temmuz askeri darbe girişimi, aynı saldırı silsilesinin devamıydı. Hamdolsun, bu ihaneti de milletimizle birlikte boşa çıkardık. Bugün Suriye'de verdiğimiz mücadeleyi de, bu sürecin bir parçası olarak görüyoruz. Gezi'den Suriye'ye kadar uzanan bu saldırı zincirinin hedefi doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütünlüğü, Türk Milletinin birliği, beraberliği, kardeşliğiydi.

"HUKUKUN HER KARARINA SAYGIMIZ VAR AMA MİLLETİMİZİN GÖZÜNDEKİ HÜKMÜ ASLA DEĞİŞMEYECEKTİR"
Hukukun her kararına elbette saygımız vardır. Ama bizim ve milletimizin gözünde Gezi'nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir.
Milletimiz müsterih olsun. Ülkemizin her davası gibi, bu meseleyi de sonuna kadar kararlılıkla takip edecek, adaletin tecellisi için son nefesimize kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.

GAZETECİLERİN OSMAN KAVALA SORUSUNA BÖYLE CEVAP VERDİ
Grup toplantısının ardından gazetecilerin Osman Kavala hakkında sorularına cevap veren Başkan Erdoğan, "Saygı duymak lazım" dedi.

YENİ DARBE İDDİALARI: OYUNA GELMEYELİM
Erdoğan, yeni darbe girişimi iddiaları ile ilgili bir soruya ''Bunlar tamamen kampanya, oyuna gelmeyelim'' yanıtını verdi.