6. Pilotlar uçak indiği anda normal frenleme yapmaya başladı. Uçağın sürati saatte 98 km sürate kadar düşmesine rağmen o anda aniden arka taraftan gelen rüzgarın sürati saatte 51 km'ye çıktı. Bu itiş sürati arttırdı.
7. Pilotlar yine de duracaklarından emin oldukları için sert frenlemeden vazgeçerek ıslak zeminde kaymamak için kendi aralarında konuşarak pistin ortasındaki değil sonundaki çıkıştan dönmeye karar verdi. Bu sırada kabin içerisinde her şey normal olup uçak yavaşladığı için hostesler "Telefonlarınızı kullanabilirsiniz" anonsu yaptı.
8. Pilotlar sıklıkla kullanılmayan pistin sonundaki dönüşe doğru geldiklerinde iyice yavaşlamak için tekrar fren yaptı. Ancak muhtemelen uçak, pist üzerinde bulunan daha önceki yüzlerce iniş kalkışla oluşan lastik izlerinin üstüne inince kaymaya başladı ve hız hiç kesilmedi.
9. Sorun tam olarak bu anda başladı ve pilotlar bir anormallik olduğunu bu sırada anladı.
10. Pilotlar sert frene geçmelerine rağmen uçak 17 saniye boyunca pistin son 700 metresini kayarak ve hiç yavaşlamayarak katetti. Bu süre ve mesafe normal zemin olması halinde daha hızlı bir uçağın bile durması için gayet yeterliydi.
11. Pistin sonunda "stop way" adı verilen bu gibi durumlarda uçağı hasar almadan durduracak yumuşak toprak zeminli saha yerine dik eğim bulunması nedeniyle uçak aşağıya yuvarlandı.
12. Dik zeminin kaymaması için yapılan istinat duvarı uçağın parçalanmasına ve hasarın artmasına neden oldu. Ancak yetkililer bu durumun aynı zamanda uçağın motorlarının koparak gövdeden ayrılmasına neden olduğu ve böylece uçakta yangın çıkmadığı görüşünde de birleşiyorlar.
KAİK DEVREDE
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kaza İnceleme ve Araştırma Kurumu (KAİK) yetkilileri tüm bu bilgiler ışığında, başta pistin en son ne zaman temizlendiği olmak üzere hava trafik kontrolörleri dahil araştırmayı daha geniş bir perspektife yaymaya hazırlandığı öğrenildi. Olayın hemen ardından uçağın sert inişi sonrası kazanın oluştuğuna yönelik açıklama ve yorumlar nedeniyle gözler neredeyse tamamen pilotlara çevrilmişti. Ancak gerek uçağın rüzgar limitlerinde inmesi gerek ise pistin ilk bölümüne teker koyması ve hatta uçağın neredeyse durma aşamasına gelmesine rağmen son metrelerde hızını hiç kesemeyerek kaymasının, inceleme heyetinin diğer risk faktörlerine de odaklanmasına neden olduğu bildirildi.
KAİK heyetinin kara kutu kayıtlarını almasıyla birlikte incelemeyi bu detaylar ışığında bu hafta başlatması bekleniyor. Kara kutuları Almanya'da uçağın üreticisi Boeing yetkilileri, Amerikan Havacılık Dairesi (FAA) yetkilileri, Amerikan Ulaşım Güvenlik Dairesi (NTSB) yetkilileri deşifre ederken KAİK yetkililerinin de gözlemci olarak bu gruba eşlik ettiği öğrenildi.