Yılmaz Özdil'in üç villa yalanı! Hukuka uygunmuş gibi göstermek için elinden geleni yapıyor...

Sözcü gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil, Muğla'nın Bodrum ilçesindeki kaçak villasını hukuka uygun yapılmış algısı oluşturmak için yalan söylemekten çekinmiyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :07 Mayıs 2020 , 06:54 Güncelleme Tarihi :07 Mayıs 2020 , 07:17
Yılmaz Özdil’in üç villa yalanı! Hukuka uygunmuş gibi göstermek için elinden geleni yapıyor...
Sözcü gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil, kaçak olduğu ortaya çıkan Bodrum Bitez'deki lüks villasıyla ilgili dün köşe yazısında açıklama yaparken, peşi sıra 3 yalan sıraladı. Yalan 1: "O evin ruhsatı 2008'de düzenlendi" Gerçek1: "Oraya ev değil ofis ruhsatı verildi" Yalan 2: Ev, 142,5 metrekaredir", Gerçek 2: İmara aykırı imalatlarla metrekaresi 310 metrekareye çıktı. Yalan 3: "O ev orada vardı,", Gerçek 3: 2016 uydu fotoğraflarında ne ev, ne inşaat var. Sadece ağaçlar görülüyor. Mayıs 2017'de çekilen uydu fotoğraflarında ise dört lüks villa tamamlanmış olarak görülüyor. Ağaçlardan eser yok. Özdil'in kaçak villası 1970'lerde Muğla Valisi olan Özer Türk tarafından kurulan AKTUR sitesinde yer alıyor. 1971'de AKTUR A.Ş'yi kuran Türk, Ağaçlı Köyü diye bilinen bölgede yüzlerce dönüm hazine arazi üzerine 1975'ten başlayarak 1981'e kadar çok sayıda villa inşa etti. Söz konusu şirket yapısı altında Bodrum ve Datça'da birer site planlıyor. 1975-1981 arasında, Datça'da 1275 Bodrum'da ise 633 konutun inşaatını bitiriyor. Daha sonra da apart tesisler ile ilgili çalışmayı tamamlıyor. Kuruluşta Konut sahiplerinin hepsi AKTUR AŞ.'nin ortağı oluyor. O tarihte ortak sayısı 2 bin 500, bugün ise 2 bin 783 ortak sayısına ulaşılıyor. Bu da villa sayısının da ortak sayısı ile birlikte arttığı anlamına geliyor.


EN DEĞERLİ YERİ YILMAZ ÖZDİL'E
Özdil ile AKTUR'un yolları ise 2017'de kesişti. Sitenin denizi gören en değerli parseli 2017'de Özdil'e satılıyor. Ticaret alanı olan 349/4 parseldeki 558 metrekarelik arazi imar planlarında "ticari alan" olarak kayıtlı. Hatta AKTUR yeri Özdil ailesine sattığı dönemde iki ofis binasını bitişik nizam yapmaya devam etmekteydi. Özdil, AKTUR'dan aldığı yer ve üzerindeki yarım inşaatı, yasadışı şekilde konuta çevirdi. Ofisler villaya dönüştü. 142 metrekare olan ofis binası kaçak inşaatla 310 metrekareye çıkarıldı.

RUHSAT YALANI
Özdil'in dünkü köşesinde kendisini savunurken ruhsatın 2008'de alındığı iddiası gerçek dışı. Çünkü ruhsat ofis için verilmiş. Konut ruhsatı yok. Çevre İl Müdürlüğü de ticaret alanına gerçek dışı beyanla konut inşa edildiği için villanın yapı kayıt belgesini iptal etti. Yıkım kararı da hem bu yüzden hem de kaçak eklemeler sebebiyle alındı. Özdil bu gerçeklere rağmen dün ki yazısında, "Bir, evin parseli taa 1970 yılında tescil edildi, 1970'den beri herhangi parsel işlemi yapılmadı, parsel kaydırması diye bir şey yok. İki, o evin ruhsatı 2008 yılında düzenlendi. Üç, ev 142.5 metrekaredir. Dört, o ev orada vardı. Beş, sonradan depo, jeneratör odası, pergola ilave edildi, bu değişikliklerin Yapı Kayıt Belgesi var" diyerek kamuoyunu yanılttı.


2010

İKİ FOTOĞRAFTAKİ YEŞİL FARK
SABAH'IN
ulaştığı 2010 yılına ait bir fotoğrafta Yılmaz Özdil'in evinin olduğu bölgenin yeşillik içinde olması dikkat çekiyor. Aynı bölge SABAH muhabirinin bugün çektiği fotoğrafa bakıldığında ise beton yığını dikkat çekiyor.




Yine Google Earth üzerinden kontrol edildiğinde ise 2011 ve 2016 görüntülerinde söz konusu 34974 parselde yine yeşillikler dikkat çekiyor.




2016'daki fotoğrafta yeşilliklerin görülürken, 2017'nin Mayıs ayında çekilen uydu fotoğraflarında ise biri Özdil'in sahibi olduğu dört lüks villa görülüyor. Yeşillikten ise eser kalmamış.


2020


(HAYRETTİN ŞAŞMAZ - SABAH)



TERASLARI BİRLEŞTİRİP BÜYÜTTÜ

Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince yapılan incelemede Özdil'e ait villada yapılan tüm usulsüzlükler tüm ayrıntılarıyla ortaya çıktı. Özdil'in eşi Hülya Özdil adına kayıtlı villada "Tadilatlı Yapı Ruhsatı", "Yapı Kullanım İzin Belgesi" ve "Onaylı Mimari Projeye" aykırı izinsiz ve kaçak bölümler bulunuyor. Kaçak yapılar sebebiyle villanın yapı kayıt belgesi iptal edildi. Ayrıca elektrik-su ve doğalgaz bağlantılarının kesilmesine karar verildi.

Özdil hakkında suç duyurusunda bulunulacak. Hazırlanan raporda şu bilgiler yer aldı:

Binanın deniz cephesindeki iki parçalı teras birleştirilerek büyütüldü. Yapı Kayıt Belgesi'nde "45.5 metrekare balkon ilavesi " olarak beyan edilen zemin kattaki teras 71.41 metrekare olarak ölçüldü.

Onaylı mimari projede bulunmayan C-E aksı sırasında bodrum kat inşa edildi. Kaçak bodrum katının spor salonu kullanıldığı beyan edildi. Mimari projenin bodrum katın varlığına rağmen yokmuş gibi onaylandığı tespit edildi. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan müfettiş değerlendirmesi istendi.

Onaylı mimari projede tek katlı, iki bağımsız bölüm olarak gösterilen yapının kullanım amacı ofis olarak belirtildi. Oysa bodrum ve zemin olarak kullanıldığı görüldü. Proje dışına çıkılarak parselin yol cephesinde müştemilat, jeneratör odası ve depo yapıldı. Bu yapıların Yapı Kullanım İzin Belgesi alındıktan sonra inşa edildiği tespit edildi. Bodrum Belediyesi'nin verdiği ruhsatın araştırılması için Muğla Valiliği de dün İçişleri Bakanlığı'na yazı gönderdi. Bakanlık müfettişlerinin belediyeyi ve yapıyı denetleyeceği öğrenildi. (Zafer ŞAHİN)


Nurettin Ersin

DARBECİLERLE ANILIYOR

Söz konusu sitede 12 Eylül'ün kudretli isimlerinin de villaları bulunuyor. 12 Eylül'ün Başbakanı emekli general Bülent Ulusu ile darbeci generaller 12 Eylül 1980 askeri darbesinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Nurettin Ersin ve 12 Eylül döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya site ile ismi anılan komutanlar.


Bülent Ulusu

Çok sayıda emekli general ve bürokratın da sitede yerinin olduğu bilgiler arasında. Bodrum siyasetinin duayen ismi Muammer Özdemir, Turgut Özal döneminde sık sık bu siteyi ziyaret ettiğini ve politika, bürokrasi ve askeri erkandan bir çok kişinin buradan yer aldığını söyledi. Bunlardan Şahinkaya, Ulusu ve eski AYM başkanı Şevket Müftüoğlu'nu iyi hatırladığını belirtti. Harita mühendisi Özden Akgüç, "İmar planı yoktu, sonra bölgeden imar geçti. Böylece yüzlerce dönüm arazi değerlendi. Dönemin en kudretli paşaları, bürokratları buradan yer aldı. Elit bir site oluşturuldu. Siteye girilirken yasal olmamasına rağmen bariyer konulmuştu. Yılmaz Özdil'in evi de bu sitenin deniz gören en güzel noktalarından bir yerinde" dedi.