Son dakika: Bilim insanları ilk kez açıkladı! Koronavirüsle ilgili bildiğiniz her şeyi unutun! Corona virüs nerede ortaya çıktı?

İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve giderek yayılan yeni tip koronavirüs dünyayı adeta esir aldı. Dünya Sağlık Örgütü’nün küresel salgın olarak ilan ettiği koronavirüs şu ana kadar 4 milyonu aşkın kişiye bulaştı. Koronavirüsün nereden ortaya çıktığı hale büyük tartışmalara konu olurken gelen son dakika haberi tüm bu iddialara nokta koyacak cinsten. Bilim insanlarının yeni keşfi salgının kökenine ışık tutuyor. İşte detaylar…

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Mayıs 2020 , 09:43 Güncelleme Tarihi :14 Mayıs 2020 , 09:47
Son dakika: Bilim insanları ilk kez açıkladı! Koronavirüsle ilgili bildiğiniz her şeyi unutun! Corona virüs nerede ortaya çıktı?

Bilim insanları Covid-19'a yol açan corona virüsün doğal konağının yarasalar olduğunu düşünse de, politikacılar ve halk arasında virüsün kökenine dair tartışmalar sürüyor. Ancak yeni bir araştırma, SARS-CoV-2'nin genetik açıdan bilinen en yakın akrabasını yarasalarda bulmayı başardı.

Phys.org'un aktardığına göre, SARS-CoV-2'nin akciğer hücrelerine tutunmak için kullandığı sivri uçlu proteinlerin S1 ve S2 alt birimlerini birleştiren eklentiler, RmYN02 ismi verilen yeni virüsle büyük oranda aynı. 10 Mayıs'ta hakemli bilim dergisi Current Biology'de yayımlanan makaleye göre, yeni virüs SARS-CoV-2'nin doğrudan evrimsel öncülü olmasa da bu alışılmadık eklentilerin corona virüs evriminde doğal yollarla gerçekleşebileceğini gösterdi.

Çin'deki Shandong Birinci Basamak Tıp Üniversitesi'nin Patojen Enstitüsü'nün yöneticisi ve yeni makalenin kıdemlı yazarı Weifeng Shi şunları söyledi:

"SARS-CoV-2'nin keşfinden bu yana, virüsün bir laboratuvarda geliştirildiğine dair temelsiz iddialar bulunuyor. Özellikle S1/S2 eklentisinin son derece sıra dışı olduğu ve belki laboratuvar müdahalesini gösterdiği öne sürüldü. Makalemiz bunların yaban yaşamda doğal yolla gerçekleşebileceğini çok açık gösteriyor. Ayrıca SARS-CoV-2'nin laboratuvardan kaçmadığına dair güçlü kanıtlar sağlıyor."

Araştırmacılar yeni keşfedilen virüsü 2019'un Mayıs ve Ekim ayları arasında Çin'in Yünnan eyaletinde toplanan 227 yarasa numunesini analiz ederken tespit etti. Shi, süreci şöyle anlattı:

"2005'te yarasaların SARS corona virüslerinin doğal konağı olduğunun keşfedildi. O zamandan beri, corona virüslerin de arasında yer aldığı RNA virüsleri başta olmak üzere, bulaşıcı hastalıklar açısından yarasalara çok büyük ilgi var."

Ocak 2020'de, yeni corona virüsün keşfinden kısa bir süre sonra, yarasalardan alınan RNA örneklerindeki genetik kodlar dizilenmek üzere laboratuvara gönderildi.

Aslında genetik bilginin tamamı açısından en yakın tür, daha önce aynı eyalette tanımlanmış olan RaTG13 isimli başka bir virüstü. Ancak yeni keşfedilen RmYN02'nin bazı önemli bölgeleri SARS-CoV-2'yle daha büyük benzerlik gösteriyordu.

Araştırmacılar RmYN02'deki sivri uçlu proteinlerin SARS-CoV-2'nin insan hücrelerine girmek için kullandığına yeterince benzemediğini ve bu nedenle insana bulaşmasının mümkün görünmediğini belirtti.

Ancak sivri uçlu proteinin iki altbirimini birleştiren kısmındaki dört yapıtaşından oluşan eklentiler, büyük benzerlik gösteriyor. RmYN02'deki eklentilerin SARS-CoV-2'yle birebir aynı olmaması doğrudan birbirlerinden evrimleşmediklerine işaret ediyor ancak aynı zamanda bu tür eklentilerin doğada gerçekleşebileceğine dair önemli bir kanıt sunuyor.

Shi, "Bulgularımız, başlangıçta son derece sıradışı görünen bu tür eklentilerin aslında hayvan beta-corona virüslerinde doğal yolla gerçekleşebileceğini gösteriyor" dedi ve ekledi: "Çalışmamız SARS-CoV-2'nin evrimsel atasına daha fazla ışık tutuyor. Ne RaTG13 ne de RmYN02, SARS-CoV-2'nin doğrudan atası değil çünkü bu virüsler arasında hala evrimsel bir boşluk var."

Shi sözlerine, "Ancak çalışmamız doğal yaşamdaki daha fazla türü örneklemenin SARS-CoV-2'yle daha yakın akraba virüsleri ve belki de doğrudan atalarını ortaya çıkarabileceğine işaret ediyor" diye devam etti: "Bu da bize yeni corona virüsün insanda nasıl ortaya çıktığına dair çok şey açıklayacak."

Corona virüsün nereden ve nasıl yayıldığı, dünyanın süper güçleri ABD ve Çin arasında haftalardır devam eden bir savaşı tetiklemiş durumda. Washington'dan Pekin'e yönelik suçlamalar, ilk olarak ABD Başkanı Trump'ın corona virüsü 'Çin virüsü' olarak tanımlamasıyla başladı. Daha sonra ise Vuhan kentinde yer alan Viroloji Enstitüsü'nü hedef alan iddialar, ABD yönetiminin en üst düzey isimleri tarafından dile getirilmeye başladı. Nisan ayında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun, virüsün dünyaya nasıl yayıldığı konusunda bir incelemenin başlatıldığını duyurması sonrası, Trump da düzenlediği bir basın toplantısında konuya değindi.

Başkan Trump, virüsün doğal yollarla yayılmış olabileceği teorilerine değinmeden, "Bir hata sonucu mu bu salgın kontrollerinden çıktı, yoksa bunu kasten mi yaptılar?" ifadesini kullandı. Trump, "İlişkilerimiz çok iyi gidiyordu. Bir anda bu ortaya çıktı. Çok ciddi bir değişim bu. Çin'e kızmalı mıyız diye sorarsanız cevabım gayet gür bir sesle 'Evet' olurdu" dedi. Nisan ayının başında ise Amerikan CNN International, Çin'in yeni tip corona virüsün kökeni hakkındaki akademik araştırmaların paylaşılmasını kontrol altına aldığını duyurdu.

Haberini merkezi hükümetin yönetmeliğine ve Çin merkezli iki üniversitenin paylaştığı duyurulara dayandıran CNN, duyuruların internetten kaldırıldığını da aktardı. Duyurulara göre, Covid-19 ile ilgili akademik araştırmalar yayınlanmadan önce ek incelemeden geçecekti. Virüsün kökenine dair araştırmalarsa daha detaylı incelemenin ardından merkezi hükümet yetkililerinin onayına sunulacaktı.

Çinli araştırmacılar Ocak ayından itibaren önde gelen uluslararası tıp dergilerinde Covid-19'a ilişkin bir dizi çalışma yayımladı. Ancak özellikle ilk corona virüs vakalarındaki bulgular – örneğin insandan insana geçişin ilk ne zaman olduğu – hükümetin resmi açıklamalarının sorgulanmasına yol açmıştı. İsminin gizli kalması koşuluyla CNN'e konuşan bir Çinli araştırmacı, "Bence Çin hükümetinin anlatılanları kontrol etmek için gösterdiği koordineli bir çaba" dedi ve ekledi: "Bu hastalığın kökenini araştırmak için yapılacak objektif bir çalışmaya izin vereceklerini sanmıyorum."

Nisan ayının son gününe gelindiğinde ise, ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü nadir görülen bir açıklama yaptı ve virüsün kökeni konusundaki farklı ihtimalleri hâlâ değerlendirdiklerini ama Covid-19'un 'insan eliyle üretilmiş ya da genetiğiyle oynanmış bir virüs olmadığını saptadıklarını' açıkladı. Bu açıklamayla Amerikan istihbarat örgütleri ilk kez açık ve net bir şekilde virüsün bir biyolojik silah olduğu yolundaki - hem ABD hem de Çin'de dile getirilen - komplo teorilerini reddetmiş oldu.

Çinli bilim insanları virüsün büyük olasılıkla Wuhan'daki bir vahşi hayvan pazarından yayıldığını savunuyor. Fakat istihbarat örgütlerinin açıklaması, virüsün Wuhan'da bulaşıcı hastalıkları araştıran bir laboratuvardan 'yanlışlıkla' sızmış olabileceği tezini reddetmiş değil. Uzmanlar, salgının tam olarak ne zaman başladığından emin değil. İlk 41 vakanın sadece 27'sinin, Wuhan kentindeki vahşi hayvan pazarıyla doğrudan teması tespit edildi. Mers virüsü 2012'de ortaya çıktığında, develerden kaynaklandığını bulmak bir yıl sürmüştü.