İşte Yassıada’nın Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dönüştürülme hikayesi

Yassıada’nın Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dönüştürülmesinin mimarlarından olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı Çiğdem Karaaslan, dönüşümün hikayesini anlattı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :03 Haziran 2020 , 07:37 Güncelleme Tarihi :03 Haziran 2020 , 07:42
İşte Yassıada’nın Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dönüştürülme hikayesi

İÇİNDEKİLER



Yassıada'nın 5 yıllık bir çalışmanın ardından Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüştürülmesinin mimarlarından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı Çiğdem Karaaslan, SABAH'a özel açıklamalarda bulundu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı projenin başından beri takipçisi olan Karaaslan, projenin hayata geçiş aşamasından açılışına kadar neler yaşandığını anlattı. Karaaslan, "Yassıada'nın, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüşümü yalnızca fiziksel bir dönüşüm değil, karanlıktan aydınlığa ulaşan bir dönemin dönüşüm hikâyesidir" dedi. Karaaslan Sabah'ın sorularını şöyle yanıtladı:


Yassıada ile ilgili proje çalışmaları başladığında Menderes ve arkadaşlarının idamla yargılandığı bu ada hakkında ilk aklınıza gelenler nelerdi, neler hissettiniz?

İsmi Yassı namı Yaslıada hepimizin zihninde 27 Mayıs 1960 darbesi ile özdeşleşmiş bir mekândır. Ada'nın makûs talihi aslında 1960'tan çok önce şekillenmiş, Bizans döneminden beri ada hep politik sürgünlerin, acıların, tutsaklıkların uğrak yeri olagelmiş. Başta Merhum Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu olmak üzere bir Başbakan ve iki Bakanın idam kararlarının alındığı ve 592 kişilik Demokrat Parti kadrolarının 1 yıl kadar sözde ve hukuksuz şekilde yargılandığı bu mekâna bundan yıllar önce ilk gittiğimizde karşılaştığımız manzara bizi dehşete düşürmüştü. Adana'nın kaderine terkedilmiş olması, mezbelelik, yıkık dökük ve virane hali hepimizin içini acıtmıştı. Yassıada'nın; Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na Dönüşümü; yalnızca fiziksel bir dönüşüm değil Karanlıktan Aydınlığa ulaşan bir dönemin dönüşüm hikâyesidir.


'AÇIKHAVA MÜZESİ' DEMEK MÜMKÜN
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki değişikliklerin detaylarını anlatır mısınız?

Projede tarihi nitelikli tüm yapılar aslına uygun olarak korunmuştur. Genel olarak Ada'yı bütünüyle bir Açıkhava Müzesi olarak düşünmek mümkündür. Ada'da; Merhum Menderes'in hayatının anlatıldığı Adnan Menderes Müzesi, 500 kişilik Adnan Menderes Kongre Merkezi, Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi, Demokrasi Meydanı mevcuttur. Yargılamaların geçtiği spor salonu müzeye dönüştürülmüş, Hasan Polatkan Spor Salonu olarak isimlendirilmiştir. Fatin Rüştü Zorlu Camii, Genelkurmay Başkanı Org. Mustafa Rüştü Erdelhun Meydanı- Cam Teras, Yerine Ulaşamayan Mektuplar Anıtı, Otel Yapısı (123 oda), Oramiral Sadık Altıncan Kütüphanesi, Demokrasi Feneri (Deniz Feneri), Ada'nın tarihçesinin anlatıldığı Açık Hava Müzesi ve birçok enstelasyonun Ada peyzajında sergilendiği düzenlemeler bulunmaktadır. Bu mekânın ulusal ve uluslararası büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak tarihi bir mekân olması projenin en güçlü yönlerinden biridir.


'PROJENİN GERÇEK MİMARI ERDOĞAN'
Size belirtilen ve en çok etkilenilen bölüm hangisi oldu, açılışa gelenlerden nasıl tepkiler aldınız?

Açılışta; bu tarihi projenin fikrini ortaya koyan, yıllar boyunca tüm süreçlerini takip eden ve bundan 60 yıl önce bu adada büyük acılar yaşayanların hakkını teslim ederek projenin bu anlamda gerçek mimarı olan Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile gerçekleşmiş olması çok değerliydi. Ayrıca Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin katılımları açılışa çok özel bir anlam kattı. Üst düzey Devlet protokolünün yanında Adada o acıları yaşayan Demokrat Partili isimlerin yakınlarının, ailelerinin katılımları ise duygusal açıdan çok önemli anların yaşanmasına vesile oldu. Özelikle ailelerin Sayın Cumhurbaşkanımız ile duygularını paylaştığı anlar buna şahitlik eden bizleri derinden etkiledi.


'SALGIN SONRASI AÇILACAK'
Ada farklı kongrelere de ev sahipliği yapacak. Gelmek isteyenler ne zaman ziyaret edebilecek?

Ada hem genel mimarisiyle hem müzeleriyle ve peyzaj düzenlemeleri ile tamamlandı. Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi'nde çalışmalar devam ediyor. Ada bütünüyle bir açık hava müzesi konseptini taşıdığından ziyaret etmek mümkün fakat Kovid-19 nedeni ile hayat tamamen normalleşene kadar yüksek katılımlı organizasyonlara ev sahipliği yapmasını henüz beklemiyoruz.


'40 BİNDEN FAZLA AĞAÇ VE BİTKİ DİKİLDİ'
Sosyal medyada adanın görünümü hakkında çok fazla paylaşım yapıldı, kimi yeşilliğin az olduğunu, kimi yapıların biraz büyük olduğunu, kimi ise başka tarihi adalardaki yapılarla kıyasa girişti, bu konularda ne dersiniz?

Ada yoğun yapılaşmanın hâkim olduğu bir eğitim merkeziydi. Ağaç sayısı çok azdı ve çalılıklar tüm adayı kaplamıştı. Oluşturulmaya çalışılan algının ne kadar haksız olduğu açılışla birlikte görüldü. Adada mevcut nitelikli ağaçların tamamına yakını korundu, yerleri değiştirilenler oldu. 40 binden fazla ağaç ve bitki dikildi. Kısacası Yassıada zaten yeşil değildi siyahtı, griydi... Şimdi ise aydınlığa kavuşan yeni yüzü ile hiç olmadığı kadar yeşil.