Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Ayasofya'nın ibadete açılması için Danıştay'ın 2 Temmuz'da vereceği kararı beklerken, vatandaşın nabzını da tutuyor. Partinin son çalışmasından halkın ezici çoğunlukla Ayasofya'nın açılmasına destek verdiği belirlendi.
1934 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülen Ayasofya ile ilgili gelişmeler Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) gündeme geldi. Yeni Şafak'ın aktardığına göre, AK Parti'nin Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin kısa bir süre önce tamamladığı anketin sonuçları paylaşıldı. Buna göre, Cumhur İttifakı ortakları AK Parti ve MHP'lilerin yüzde 90'ı Ayasofya'nın ibadete açılmasını istedi. İYİ Partililerin yüzde 70'i de Ayasofya'nın ibadete açılması yönünde görüş bildirdi.
CHP'Lİ SEÇMENİN YÜZDE 60'I AÇILMASINI İSTEMİYOR
29 Mayıs'ta fethin 567'nci yıl dönümünde Ayasofya'da Fetih suresi okunmasına ilişkin AK Parti anketinden de çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Çalışmada CHP'ye oy verenlerin CHP'ye oy verenlerin sadece yüzde 41'i Ayasofya'da Fetih suresi okunmasını desteklemişti. Ankette katılımcıların yüzde 75'i Ayasofya'da Fetih suresinin okunmasını desteklediğini ifade etmişti. AK Partiye oy verenlerin yüzde 91'i, MHP'ye oy verenlerin yüzde 88'i, İYİ Partiye oy verenlerin yüzde 73'ü Fetih suresinin okunmasını destekledi. Ankete katılanların yalnızca yüzde 14'ü desteklemediğini söylerken, geriye kalan yüzde 11'lik kesim fikir beyan etmedi.
KISAKÜREK: AYASOFYA AZİZ BİR KİTAP GİBİ AÇILACAK
Necip Fazıl Kısakürek, 1965 yılında Milli Türk Talebe Birliği konferans salonunda Ayasofya hakkında şu konuşmayı yapmıştı :
"Ayasofya'yı kapalı tutmak, bu toprağın üstündeki 30 milyon ve altındaki 30 milyar Türk'ün semaları tutan lanetine hedef olmaktır. Hissedemiyorlar.
Ayasofya'yı kapalı tutmak, Allah'a sövmeye, Kur'an'a tükürmeye, Türk tarihini kubura atmaya, Türk iffetini kirletmeye, Türk vatanını esir etmeye denk bir suçtur. Niçin bu yakıcı, kavurucu, kül edici gerçeği ortaya dökemiyoruz. Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem; fakat Ayasofya açılacak!..
Türk'ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya'nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler. Ayasofya açılacak.
Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuş kan revan içinde masumlar gibi, ağlaya ağlaya, üstünü başını yırta yırta onun açılan kapılarından dışarıya vuracak!
Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik etmiş sanılan kötülerle, kötülük etmiş sanılan iyilerin gizli dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek. Ayasofya açılacak! Bütün değer ölçülerini, tarih hükümlerini, dünyalar arası mahsup sırlarını, her iş ve her şey hakkındaki gerçek miyarları çerçeveleyici aziz bir kitap gibi açılacak.
Allah tarafından mühürlenmiş kalplerin kapısını mühürlediği Ayasofya, yine onların aynı şekilde mühürlemeye yeltenip de hiçbir şey yapamadığı, günden güne kabaran akınını durduramadığı ve çığlaşacağı günü dehşetle beklediği mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbine eş açılacak.
Ayasofya'yı, artık önüne geçilmez bir sel, bu sel açacak.
Bekleyin gençler! Biraz daha rahmet yağsın. Her yağmurun arkasında bir sel vardır.
Hepimiz şöyle diyelim, "O selin üstünde bir saman çöpü olsam daha ne isterim". Gençler, kayaları biçecek, ormanları tıraş edecek ve betonarmeleri söküp götürecek olan bu sel yakındır. Allah, mukaddes zatının ve resulünün dostlarıyla beraberdir"