CAMİ TABELASI ASILDI
24 Temmuz 2020 Cuma günü kılınacak namazın ardından Ayasofya yüzyıllardır olduğu gibi yeniden cami olarak hizmet vermeye devam edecek. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet camideki son hazırlıkları yerinde inceledi.
Ayasofya'nın kapısına 86 yıl önce asılan müze tabelası ise indirilerek yerine "Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi" tabelası asıldı.
İŞTE O TABELA:
DEVLET BAHÇELİ DE AYASOFYA'DA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Ayasofya Camii'ne gelerek incelemelerde bulundu.
PROGRAMDA TOPLUMUN TÜM KESİMİNDEN DAVETLİLER YER ALACAK
Ayasofya Camisi'nin cuma namazıyla 86 yıl sonra yeniden ibadete açılacağı yarınki programda, toplumun tüm kesiminden davetliler yer alacak.
Alınan bilgiye göre, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ayasofya Camisi'nin ibadete açılması kararının ardından, tarihi gün için gerekli bütün hazırlıkları ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde tamamladı.
Diyanet İşleri Başlanlığınca, caminin kapasitesi, camide devam eden restorasyon çalışmaları titizlikle takip edilerek, Kovid-19 salgını nedeniyle, kılınacak ilk cuma namazı için çeşitli tedbirler alındı. Bu çerçevede tüm camilerde olduğu gibi Ayasofya'da da sosyal mesafe kuralı göz önünde bulundurularak, kısıtlı sayıda cemaat alınmasına karar verildi.
Cuma namazını kılmak üzere caminin açılışında hazır bulunacak cemaatin, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak geniş ve zengin bir yelpazeyi yansıtması için çalışıldı.
Namaza erkek-kadın, genç-yaşlı bütün vatandaşları temsilen her meslekten gruplar davet edildi.
Bürokratların yanı sıra gaziler ve şehit yakınları, sivil toplum kuruluşu gönüllüleri, engelli vatandaşlar, akademisyenler, öğretmenler, esnaf ve sanatkarlar, işçi ve memurlar, asker ve polisler, sağlık çalışanları, hukukçular, yazar, edebiyatçı ve sanatçılar, uluslarası gazete, televizyon ve internet haber sitelerinin genel yayın yönetmenleri, ilim dünyasından isimler, açılışta hazır bulunacak.
AYASOFYA HAKKINDA BİLGİ
Bizans döneminde Ayasofya, büyük bir "kutsal emanetler" zenginliğine sahipti. Bu emanetlerden biri de 15 metre yüksekliğindeki gümüş ikonostasisti. Konstantinopolis Patriği'nin patrik kilisesi ve Ortodoks Kilisesi'nin bin yıl boyunca merkezi olan Ayasofya, 1054 yılında Patrik I. Mihail Kirularios'un Papa IX. Leo tarafından aforoz edilmesine şahitlik etmiş olup bu olay, genel olarak Schisma'nın, yani Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılmasının başlangıcı sayılır. 1453'te kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet'in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenlerse olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Cami, müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde görülen Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan "Üçüncü Ayasofya" olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya'nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüş, Mimar Sinan'ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.