Meğerse yüksek alkollü kolonyalar koronavirüsü... Bunu hiç duymadınız bilim insanları ilk kez açıkladı!

Meğerse yüksek alkollü kolonyalar koronavirüsü... Dünyayı adeta ele geçiren yeni tip koronavirüs şu ana kadar 20 milyonu aşkın kişiye bulaştı. Bilim insanları damlacıklar yoluyla bulaşan koronavirüsten korunmanın yolları arasında alkol oranı yüzde 70 olan kolonyaların kullanılması gerektiğini söylemişlerdi. Gelen son dakika haberine göre kolonyadaki yüksek alkol oranı koronavirüsü ele yapıştırıyor. İşte Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof.Dr. Ayşe Wilke Topçu'dan flaş açıklamalar...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :08 Ağustos 2020 , 04:35 Güncelleme Tarihi :08 Ağustos 2020 , 04:38
Meğerse yüksek alkollü kolonyalar koronavirüsü... Bunu hiç duymadınız bilim insanları ilk kez açıkladı!

Bilim insanları ilk kez açıkladı! Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile ilgili son dakika haberleri her gün gelmeye devam ediyor. Son gelen haberler ise koronavirüs ve kolanya ile ilgili oldu. Gelen son dakika haberine göre kolonyadaki yüksek alkol oranı koronavirüsü ele yapıştırıyor. İşte Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof.Dr. Ayşe Wilke Topçu'dan flaş açıklamalar... El hijyeninin önemine de dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Wilke Topçu "Bir kişi saatte 30 kere elini burnuna götürüyor. Ellerimiz de her yere değdiği için biz onu alıp solunum yollarından vücudumuza alabiliyoruz'' şeklinde konuştu.


El hijyeninin önemine de dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Wilke Topçu "Bir kişi saatte 30 kere elini burnuna götürüyor. Ellerimiz de her yere değdiği için biz onu alıp solunum yollarından vücudumuza alabiliyoruz. Onun için el hijyeni önem taşıyor. El hijyeni en güzel su ve sabun ile yapılır. Eğer su ve sabun yoksa yüzde 60-70 alkollü kolonya ya da dezenfektan kullanılabilir. Yüzde 90 alkollü olanlar ise virüs ve bakterilerin daha çok yapışmasına neden olur."


Normal şartlarda SARS ve grip virüsü gibi virüslerin ultraviyole (UV) ışınları ile yok edildiğini ancak corona virüste bunun etkili olmadığını belirten Prof.Dr. Topçu, "Bu garip bir virüs. Bu durum corona virüste geçerli değil çünkü şu anda yazı yaşayan bölgelerde de var. O nedenle bu konuda yeterli kanıt yok. Yüzde 90 alkollü olanlar ise virüs ve bakterilerin daha çok yapışmasına neden olur."

Normal şartlarda SARS ve grip virüsü gibi virüslerin ultraviyole (UV) ışınları ile yok edildiğini ancak corona virüste bunun etkili olmadığını belirten Prof.Dr. Topçu, "Bu garip bir virüs. Bu durum corona virüste geçerli değil çünkü şu anda yazı yaşayan bölgelerde de var. O nedenle bu konuda yeterli kanıt yok.

Virüsün rüzgar ile taşınıp taşınamadığı konusunda da açıklamalarda bulunan Prof.Dr. Topçu, "Taşınmaz diye bir şey söyleyemiyorum.

Klimadan gelen havanın virüsü yaydığı ve birkaç metre öteye klima ila virüsün taşındığına dair araştırmalar var.

Ancak biraz daha az olduğunu düşünüyorum" dedi.

Meğer koronavirüs belirtisi göstermeyen hastalar...

Güney Koreli bilim insanları, semptomları olmayanların corona virüs hastalarıın viral yükünün, öksüren ve ateşlenen enfekte insanlar kadar yüksek olduğunu buldu. Bununla birlikte, asemptomatik hastaların burunlarında ve boğazlarında SARS-CoV-2 olarak bilinen virüsün belirtileri olan hastalarla eşit miktarda olduğu ve bu yüzden hastalığı yayma oranlarının onlar kadar yüksek olduğu açıklandı.

ASEMPTOMATİKLER DE KARANTİNAYA ALINMALI

Güney Kore'deki Soonchunhyang Üniversitesi Seul Hastanesi tarafından yapılan çalışmada, bulguların semptomları olmayan kişilerin hızla izole edilebilmesi ve bulaşma riskinin azaltabilmesi için test ve temas takibini artırmanın önemini ortaya koyduğu belirtildi.

Covid-19'un sık görülen belirtileri arasında ateş, öksürük ve nefes darlığı yer alıyor, ancak tat veya koku kaybı da yaygın bir şekilde meydana geliyor.

NTV'de yer alan habere göre, JAMA Internal Medicine'de yayınlanan araştırmaya için ekip, 6 - 26 Mart tarihleri arasında corona virüs bulaşmış 303 hastayı inceledi. Tüm katılımcılar, Seul'ün güneyinde yer alan Cheonan kentindeki bir toplum tedavi merkezinde izole edildi. Karantinadaki hastaların yüzde 63,7'si izolasyona girdiklerinde semptomatik olduğu, yüzde 36,3 oranındaki asemptomatik hastalardan 21'inin ise bir süre sonra semptom geliştirdiği kaydedildi.

VİRÜS MİKTARI ARASINDA FARK YOK

Araştırmacılar daha sonra test yaparak, bir kişinin viral yükünün tespitini ifade eden döngü eşiği (Ct) değerlerine baktı. Sonuçlardda, asemptomatik hastaların Ct değerlerinin semptomları olan hastalarda görülenlere çok benzer olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları ayrıca, hastaların üst solunum yolu ve alt solunum yolundan örnekler toplayarak gerçekleştirilen ve her ikisi de negatif geldiğinde, negatif olarak tanımlanan dönüşüm testlerini de inceledi.

ASEMPTOMATİK HASTALAR 17 GÜNDE, SEMPTOMATİK HASTALAR 19,5 GÜNDE İYİLEŞTİ

Sonuçlar, semptomatik hastaların viral yüklerinin, asemptomatik hastalara göre zaman içinde biraz daha yavaş azalma eğiliminde olduğunu gösterdi. Karantinanın 14. gününde, semptomları olmayanların yüzde 33,7'si, semptomatik hastaların ise yüzde 29,6'sı corona virüs testinde negatif çıktı. Tanıdan ilk negatif dönüşüme kadar geçen ortalama süre asemptomatik hastalar için 17 gün ve semptomatik hastalar için 19,5 gün olarak açıklandı.

Diğer taraftan bilim insanları, semptomları olan ve olmayanlar arasındaki viral RNA miktarında da önemli bir fark bulamadı.

Çalışmanın yazarları, "Covid-19 enfeksiyonu olan birçok insan uzun süre asemptomatik kalmıştır ve viral yük semptomatik hastalardakine benzer olmuştur. Bu nedenle, enfekte kişilerin izolasyonu semptomlardan bağımsız olarak yapılmalıdır. Asemptomatik hastalar virüsün toplumda yayılmasında yayılmasında önemli bir faktör olabileceğinden, popülasyon tabanlı gözetim ve asemptomatik hastaların izolasyonu gereklidir" ifadelerini kullandı.

KORONAVİRÜS SON DAKİKA HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ