Bu sözü duyan kaçıyor! İngiliz ajan Le Mesurier'in öldüğü evi...

İstanbul Karaköy’deki evinin sokağında ölü bulunan İngiliz eski istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier Türkiye gündemini uzun bir süre meşgul etmişti. Mesurier’in hayatını kaybettiği ev 7 aydır kiracı bulamıyor. Binanın bulunduğu sokaktaki esnaf, “Kiralamak isteyenler bize danışıyor. Ajanın öldüğü ev olduğunu öğrenen bir daha gelmiyor” diyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Eylül 2020 , 07:41 Güncelleme Tarihi :14 Eylül 2020 , 09:15
Bu sözü duyan kaçıyor! İngiliz ajan Le Mesurier’in öldüğü evi...

İstanbul Karaköy'de kirada oturduğu evin sokağında 11 Kasım 2019'da ölü bulunan İngiliz eski istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümündeki sır perdesi soruşturma dosyasının kapanmasına rağmen aydınlatılamadı. Ajanın ölümünün ardından eşi Emma Hedvig Christina Winber, 15 Şubat'ta Karaköy Ali Paşa Medresesi Sokak'taki evi boşalttı. Binada bulunan eşyalar yedi ayrı kamyona yüklenerek götürüldü.

Daha sonra üç katlı, 500 metrekarelik binaya kiralık tabelası asıldı. Karaköy'ün en güzel konumlarından birine sahip olan bina aradan geçen 7 aya rağmen kiralanamadı. Hürriyet'te yer alan habere göre, binanın sahibi hakkında bilgi vermek istemeyen emlakçı İlker Erkan "Binayla ilgili herhangi bir hukuki sıkıntı yok. Binanın mührü bu yılın başında kaldırıldı. Geçtiğimiz aylarda binaya aylık 60 bin lira kira istiyorduk. Şimdi 50 bin lira istiyoruz. Bina üç katlı, geniş bir yapı" dedi.

'VAZGEÇİYORLAR'
James Gustaf Edward Le Mesurier öldüğü sokakta esnaflık yapan Tarık Emir ise "Bina günlerce televizyonlarda, gazetelerde gösterildi. Herkes burayı biliyor. İnsanlar gelip önünde fotoğraf çektiriyor. Kiralamak için gelenler de oluyor. Bize danışıyorlar. Ajanın öldüğü bina olduğunu öğrenince vazgeçiyorlar" diye konuştu.

NE OLMUŞTU
İngiliz eski istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'ın evinin sokağında ölü bulunmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık olayın "yüksekten düşme nedeniyle meydana gelen ölüm" olduğuna karar vermişti.

Savcılığın takipsizlik kararında, olayın bir başkası tarafından kasten gerçekleştirildiğine dair herhangi bir iddia ve delil bulunmadığı kaydedildi. Başsavcılık, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan eşi Emma Hedvig Christina Winber'a yönelik de takipsizlik kararı verdi. Winber'in daha sonra Türkiye'den ayrıldığı öğrenilmişti.