Türkiye'nin vizyon projelerinden Kanal İstanbul yine tartışma konusu oldu. Projeyle, İstanbul Boğazı'nın tarihsel dokusunun korunması ve güvenliğinin sağlanması, trafik yükünün hafifletilmesi, trafik güvenliği ile seyir emniyetinin sağlanması, yeni bir uluslararası su yolu ve yatay mimariye dayalı modern yerleşim alanı oluşturulması tasarlanırken, olası riskler de değerlendirildi. 2 yılda 200 bilim insanı tarafından, 16 bin sayfa olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme Raporu'nda (ÇED) Kanal İstanbul Projesi tüm olası riskler ve tehditlere karşı incelendi.
Üniversiteler, bilim adamları, yabancı inceleme kuruluşlarının görev aldığı ÇED süreci sonrasında Kanal, bütün riskler planlanarak tasarlandı. Bu kapsamda 20.75 metre derinliğe sahip olacak Kanal İstanbul çalışmalarının ne deprem riski ne de tsunami riski oluşturmadığı ortaya çıktı. Kanal İstanbul 20.75 metre derinliğe sahip olacak. ÇED sürecinde 20 kilometre derinliğinde, 7 üzerinde depreme göre planlama yapılırken, böylesi sığ bir inşaatın, yüzlerce kilometre kalınlığındaki bu kütleleri tetiklemesinin mümkün olmadığı ortaya çıkarıldı.
Kanal İstanbul güzergâhı üzerinde herhangi bir aktif fay hattı da bulunmazken, kanala 11 kilometre mesafeden Kuzey Anadolu Fay Hattı ve 30 kilometre mesafeden Çınarcık fay hattı geçiyor. Kanal İstanbul kapsamında deprem durumsallığı analizlerinde, 2 bin 475 yıllık tekrarlı deprem periyodu incelenerek, oluşabilecek en büyük depreme göre deprem ivmesi hesaplanırken, bu ivme hesabına göre kanal tasarımı yapıldı.