Devletini, milletini küçük görenlerden, iç ve dış siyaset mahfillerinde ileri geri konuşanlardan geçmişte namuslu bir siyaset adamı çıkmadığını, bugün de çıkmayacağını belirten Bahçeli, "Muhasım güçlerin elinden eteğinden tutanlar, onların ağızlarından çıkacak bir söze müzahir şekilde gelecek planlaması yapmak için hazır kıta bekleyenler dik duramazlar, yerli olamazlar, milli olamazlar, bu milletin evladı asla olamazlar." diye konuştu.
"İşte CHP'nin yönetim kadrosu aynısıyla budur. CHP, Türkiye'ye cephe almış bir siyaset ayıbı, bir siyaset defosu, bir siyaset falsosudur." ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bizim CHP'yle sorunumuz, Türkiye'yle sorunu olduğu içindir. Bizim CHP'yle sorunumuz sakat ve sancılı politikalarıyla ilgilidir. Geçen hafta, bir bakıma CHP'ye oy vermeyen öğretmenlerimizi aşağılayan, onlara öğretmen demeyen Kılıçdaroğlu'nun, sorarım sizlere neresi demokrattır? Öğretmene, işçiye, memura, esnafa, emekliye, sanayiciye, işsize, çiftçiye verdiği oy kadar kıymet yükleyen bir siyasi zihniyetin samimiyetinden, insan sevgisinden, müşfik ve muhik muamelesinden söz etmek mümkün müdür?
CHP'nin kumaşını kesen kesmiş, tarlasını süren çoktan sürmüştür. CHP'ye oy veren kardeşlerimiz hayal kırıklığı içindedir. Onlara karşı yapılan haksızlıklar, saygısızlıklar diz boyudur. ABD'ye 'demokrasimize müdahale edin' çığırtkanlığı yapan bir CHP'nin neresi doğrudur? Türkiye'yi yalanlarla dışarıya jurnalleyen bir CHP'nin nesi düzgün, neresi dürüsttür?
Yine bir CHP milletvekilinin kalkıp Türk ordusuna 'satılmış' demesi bize göre hesabı sorulması gereken şerefsizliktir, kepazeliktir, Türkiye husumetinin kök salmasıdır. Kahraman Türk ordumuzun satılan, satılmış görülen yeri neresidir? Terörle mücadelesi mi satılmıştır? Millet ve kanun ordusu oluşu mu satılmış görülmektedir? Fırat Kalkanı'ndan Zeytin Dalı Harekatı'na, Barış Pınarı Harekatı'ndan Pençe operasyonlarına kadar ova ova, dağ dağ, mağara mağara, şehir şehir, deyim yerindeyse köşe bucak hainleri arayan, sonra bulan, bulduktan sonra da imha eden kahramanlar mı satılmıştır? Sınırımızda nöbetçi, gökyüzümüzde kartal, gönlümüzde şükran, dileğimizde dua, dilimizde Peygamber ocağı, tarihte muzaffer bahadırlık olan kahraman Türk askeri mi satılmıştır?
Orduya 'satılmış' demek, bedelsiz satılmışlığın, uşaklığın aleni beyanıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifadesiyle, bu zehirli ve zillet CHP anlayışına diyorum ki; askere düşmanlık, düşmana askerliktir. CHP'nin kutuplaşmadığı, kurcalamadığı, kaşımadığı, kanatmadığı, karıştırmadığı geriye ne kalmıştır?"
"BOŞA KÜREK ÇEKİYORLAR"
Devlet Bahçeli, Türk askerinin Libya'daki mevcudiyetinin, Doğu Akdeniz'den Afrika içlerine, Suriye'den Katar'a, Dağlık Karabağ'dan Irak'a, Afganistan'dan Kıbrıs'a kadar varlığının CHP'nin, İYİ Parti'nin, HDP'nin, SP'nin ve bilumum çıkar ortaklarının uykularını kaçırdığını ifade ederek şunları kaydetti:
"Batı'nın oyunlarına ses çıkaramayan densizler, Katar ile yatıp Katar ile kalkıyorlar. Boşa kürek çekiyorlar, boşuna çırpınıyorlar. Bilhassa Türkiye, hak ve menfaatlerini muktedir şekilde savundukça, Kılıçdaroğlu'nun gözüne perde, gönlüne peçe iniyor. CHP sokakları tahrik etmiş, vatandaşlarımızı istismara yeltenmiş fakat başaramamıştır. Sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını manipüle etmiş, ne var ki sonuç alamamıştır. Uluslararası toplumu, küresel kuruluşları, husumet lobilerini kışkırtmış, velakin emeline muvaffak olamamıştır. Şimdi de sırayı Türk askeri mi almıştır? Bu terazi, bu sıkleti çekmez, bu tekerlek bu tümseği geçemez. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine zilletin lekesi sürülemez.
Türkiye Cumhuriyeti, pastane liberallerinin, meyhane devrimcilerinin; arada poşu takan, derede mekap giyen, tepeye varınca mermiyi yiyen kanlı bölücülerin; köşeleri kaybolmuş tatlı su kurnazlarının; pos bıyıklarıyla, doymayan kursaklarıyla boğazın iki yanına tutunmuş küreselcilerin eline, emeline, heveslerine, hedeflerine terk edilemez, Allah'ın izniyle de terk edilmeyecektir. Artık öyle bir noktaya gelinmiştir ki ismini saydıklarımın çatı ve çıkar örgütü haline gelen CHP bir milli güvenlik meselesine dönüşmüştür. İşte zillet budur. İşte hezimet budur. İşte dalalet, işte cehalet bu kirli anlayışla mündemiçtir."