CHP Genel Merkezi, taciz iddiasıyla hakkında soruşturma başlattığı Konya İl Başkanı Barış Bektaş'la ilgili kararını verdi.
CHP Genel Merkezi'nin taciz iddiası ile hakkında soruşturma başlattığı CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş'ın Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmemesine karar verildi.
Hazırlanan raporda, Bektaş'ın 'suçsuz olduğu' sonucuna varıldı. Bektaş, hakkındaki taciz iddiası sonrası görevden alınmıştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın açıklamaları şöyle:
"İddia edildiği gibi bir durum söz konusu değil, İl Başkanı görevine devam ediyor.
Olayın mağduru olduğu iddia edilen kişiyle onun olay anında yanında bulunan arkadaşıyla ve olayın bütün taraflarıyla, kendilerinin bilgisi ve onayıyla ses kaydı da alarak ve tutanak altına alarak bir çalışma gerçekleştirdiler. Bu çalışmanın sonucunda raporlarını ortaya koydular.
"SORUŞTURMAYA GEREK YOK"
CHP olarak şunu gördük ki, ortada iddia edildiği gibi bir durum söz konusu değil. İl Başkanımızla ilgili herhangi bir disiplin soruşturmasına ihtiyaç olmadığı kanaati oluştu. İl Başkanımız görevinin başında.
Benzer bir durum Bursa'da Osmangazi'de gerçekleşti. Osmangazi'de konunun muhatabı olan ilçe başkanının istifası alındı hızlı bir şekilde ve kendisi disipline sevk edildi. Disiplin sürecinde konunun detayları ortaya çıkacak."
NE OLMUŞTU?
CHP Konya İl Başkanı Avukat Barış Bektaş hakkında, parti üyesi olan bir kişinin kızını kendi ofisinde "yardım çeki vereceğim" diye çağırıp, taciz ettiği iddia edildi.
TACİZE UĞRAYAN GENÇ KIZ KILIÇDAROĞLU'NA MEKTUP YAZDI
B.I. isimli genç kız kendi imzasıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben yazdığı mektupla, İl Başkanı Barış Bektaş tarafından uğradığı tacizi anlattı.
B.I. mektubunda şunları söyledi: "Ramazan ayının son günlerinde telefonumu arayan CHP İl Başkanı Barış Bektaş babam tarafından yardım çeki başvurusu yapıldığını, buna istinaden aradığını kendi hukuk bürosuna gelmem halinde yardım çekiyle birlikte burs konusunda da yardımcı olabileceğini söyledi. Ertesi gün arkadaşım C.T. ile birlikte kendi hukuk bürosuna gittik. Bürosunda kapıyı kapattırarak bana fotoğrafımdan daha güzel olduğumu, akşamları bir yerlere takılıp takılmadığımızı, sıkılıp sıkılmadığımızı, alkol alıp almadığımızı kendisinin gençliğinde çok hızlı yaşadığını, şu anda çok başarılı bir avukat olduğunu sıklıkla dile getirmiş. Erkek arkadaşımın olup olmadığını sormuştur. Bu tür konuşmalar beni oldukça rahatsız etmiş, bizim gidiş nedenimiz olan burs konusuna hiç değinmemiştir. Benim bu konuşmalardan rahatsız olup kalkmam üzerine saçlarımı okşayarak yine beklediğini söylemiştir. Uzun yıllardır parti üyesi olan babama bu durumu anlatınca babam birkaç kişiyle birlikte sizleri de aramış ve mail atmıştır. Bu şahıs ertesi gün de beni aramıştır. Ben de korkumdan açmayınca başka bir numaradan arayıp, 'Arefe günü yardım çeki fazlalığı var. İhtiyacı olan var mı ? diye sormuş, ben de yok deyip kapattım" ifadelerine yer verdi.
B.I., mektubun altına, "Bu yazıyı sizleri direk bilgilendirmek için yazdım. Saygılarımla" notunu düştü.