CAN DÜNDAR İHANET GÖRÜNTÜLERİNİ YAYINLADI
Yıl, 29 Mayıs 2015: Can Dündar, MİT tırları ihanetine ilişkin görüntüleri manşete taşıdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; MİT tırları eylemini FETÖ'nün ilk silahlı terör örgütü eylemi olarak tanımlıyor.
ODAK NOKTASI: İHANET MANŞETİ ATILDIKTAN SONRA 2 YILDIR SATILMAYAN VİLLA, MİT TIRLARINI DURDURAN CELEPOĞLU'NUN AVUKATINA SATILDI
Yıl, 18 Haziran 2015: Can Dündar, Ankara'da 2 yıldır satamadığı Rönesans Evleri'ndeki villasının satışı için eşi Dilek Dündar'a vekalet verdi.
Yıl, 25 Haziran 2015: Dilek Dündar kendi ve eşi Can Dündar'a ait hisseyi MİT TIR'larını durduran Tümgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatının hukuk bürosuna tapudan satış yaptı. Tapuda imza atan ise Hamza Celepoğlu'nun avukatı Sönmez Ahi'nin ortağı B. Mustafa Yılmaz olduğu tespit edildi.
CAN DÜNDAR 5 YIL 10 AY HAPİS CEZASI ALDI
CHP Eski İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, İstanbul'da yargılandığı davada, "siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası almıştı.
CAN DÜNDAR, BERBEROĞLU'NU İFŞA ETTİ…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı MİT tırlarının görüntülerini yayınladığı gerekçesiyle 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan firari Can Dündar'ın "Tutuklandık" isimli kitabında, görüntüleri kendisine "Solcu bir vekilin 27 Mayıs'ta getirdiğini" yazması üzerine başsavcılık harekete geçmişti. Yapılan araştırma sonucunda bu kişinin Enis Berberoğlu olduğu iddiası üzerine soruşturma başlatmıştı.
MİT TIRLARI GÖRÜNTÜLERİNİ SOLCU BERBEROĞLU'NDAN ALDI
Başsavcılık, Berberoğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırladığı fezlekeyi Meclis'e gönderdi. Berberoğlu'nun milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede, Can Dündar'ın kitabında ve tahliye olduktan sonra köşesinde, "görüntüleri flash disk içinde solcu bir milletvekilinden aldığını" yazdığı, bunun üzerine Dündar'ın telefon kayıtları incelenerek, HTS verilerinden görüştüğü kişinin 26. Dönem CHP Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu olduğu ve görüşmenin de 21 saniye sürdüğü vurgulandı.
DEVLET SIRRI OLDUĞUNU BİLE BİLE…
Berberoğlu'nun 27 Mayıs'ta flash bellek içerisinde verdiği görüntüleri, Can Dündar'ın 29 Mayıs'ta Cumhuriyet gazetesinde yayınladığı kaydedilen iddianamede, Berberoğlu'nun, "MİT tırları olayının flash diske alınmış görüntülerini, devlet sırrı olduğunu bile bile Can Dündar'a verdiği, bu eylemi ile sır niteliğindeki bilgilerin ifşası suçunu işlediği" aktarıldı.
KİMDEN ALDIĞINI HALÂ SÖYLEMEDİ
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Enis Berberoğlu'nun "devlet sırrı" niteliğindeki görüntüleri kimden temin ettiği bilinmiyor. Suçlamaları reddeden Berberoğlu evrakın kovuşturmaya yerinin olmadığına dair kararla sonuçlandırılmasını talep etti. Başsavcılığın iddianamesinde sanık Berberoğlu'nun ifadesinin inandırıcı olmadığı belirtildi.
SUÇU: GİZLİ KALMASI GEREKEN BİLGİLERİ SİYASAL VE ASKERİ CASUSLUK MAKSADIYLA AÇIKLAMAK
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Haziran 2017'de davayı karara bağlayarak, durdurulan MİT tırları görüntülerini eski Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar'a verdiği belirtilen Kadri Enis Berberoğlu'nu "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırdı.
ANAYASA 19. MADDE NEDİR?
Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…)[1] ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.
[1] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan ", sıkıyönetim" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
ANAYASA 69. MADDE NEDİR?
Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.)
Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler.
Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.