Şahin'in açıklamaları şu şekilde:
Bütün muhalefet partileri sıkışmışlık içinde CHP'de Muharrem İnce, İYİ Parti de Özdağ meselesi, DEVA'da ise Ali Babacan'ın HDP ile yakınlaşması sonrası istifa kararları alındı.
Özellikle CHP'nin Gara tutumu ve PKK'nın adını anmaması hem kamuoyunda tabanda rahatsızlık yarattı.
CHP özelinde 3 tane milletvekilinin istifası aslında bu partiyi çok ciddi anlamda sarsmıştı. Bunun devamının gelmesi bekleniyor. Bunlar yaşanırken Kemal bey ne yaptı? Özellikle genel başkan yardımcılarını ve belediye başkanlarını sahaya sürdü.
İNCE'NİN PARTİSİNE KATILMALARI ENGELLEMEK İSTİYORLAR
Neden? Parti teşkilatlarında istifalar olmasın diye. Özellikle gençlik kollarında kadın kollarında Muharrem İnce'nin partisine kimse gitmesin diye hem belediye başkanlarını hem de partisinin yetkili isimlerini sahaya sürdü örgütlere yolladı. Aman İnce'ye kimse gitmesin aman Sarıgül'ün partisine kimse katılmasın diye... Şimdi bütün bunları üst üste koyduğumuzda gündemi değiştirmek için saptırmak için kuvvetli bir argüman gerekiyor. O argüman ne?
Geçmiş 2,5 yılda olduğu gibi 24 haziran 2018 seçimlerinden itibaren olduğu Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile ilgili bir kara propaganda süreci yürütüyorlardı. O sürece yeniden dört elle sarıldılar hem de ne zaman Berat Albayrak'ın bakanlık görevinden ayrılmasının üzerinden neredeyse 4-5 ay geçtikten sonra… İşte bu bir çaresizlik ve sıkışmışlık içerisinde olduklarını gösteriyor. Burda temel kaygıları şu İnce'nin estireceği rüzgara, İnce'nin partisine CHP'den çok fazla katılım olmasın 3 milletvekilinden sonra yeni milletvekilleri oraya gitmesin parti tabanında bazı kaynamalar yaşanmasın diye böyle bir strateji izliyorlar.
Bakın ilginç bir şey söyeleyeyim; 24 Haziran seçimleri dedik bundan tam 2,5 sene önce seçime 2 ay kala CHP'nin basın biriminden milletvekillerine bir bilgilendirme notu gönderilmişti. O notta şu ifadeler kullanılıyordu: Tekrarın gücüne inanın bir şeyi ne kadar tekrarlarsanız kitleleri halkı o kadar kolay ikna edersiniz.
GOEBBELS TAKTİKLERİ
Bu ikna yönteminin patenti kime ait biliyor musunuz? Hitler'in propaganda bakanı Goebbels'e ait. Bu o zaman da haber olmuştu. CHP'de Goebbels taktikleri diye. Yani maalesef bugün yaptıkları sadece bu. Bir yalan bir algı üzerinden böyle bir karalama kampanyası ile kendi iç huzursuzluklarını, çekişmelerini ve bölünme aşamasına gelen partiyi bir şekilde bir arada tutmaya çalışıyorlar.
Sadece CHP değil İYİ Parti'de bir Ümit Özdağ vakaası var yine daha önce HDP ile yapılan gizli anayasa görüşmeleri var. Orda da çok ciddi bir sıkımışlık söz konusuydu. Ümit Özdağ ile birlikte Aytun Çıray İYİ Parti İzmir Milletvekili o da Genel Merkez'e baş kaldırmıştı. Sonra ne oldu? Gündemin yoğunluğundan kimse üzerinde durmadı. Akşener, Çıray'ı aldı başdanışmanı yaptı.
AKŞENER DE SIKIŞTI
Akşener'in bu hamlesinden sonra İYİ Parti Grup Başkanvekili Musallat Dervişoğlu'nun sosyal medya paylaşımlarına herkes baksın, o paylaşımlarda görüyorsunuz ki İYİ Parti'de de çok ciddi sıkışmalar var. Akşener'in bu hamlesi İYİ Parti'yi bir arada tutma hamlesiydi.
Bugün CHP ve İyi Parti'de Türk ekonomisini hedef alan bazı isimlerin, Türkiye tarihinin en büyük krizi olan 2001 krizinde neler yaptıklarını, Türkiye'yi nasıl IMF'e boyun eğdirdiklerini hatırlatan Şahin, CHP'nin parti sözcüsü Faik Öztrak'ı eleştirdi.
EKONOMİYİ BATIRAN DERVİŞ'İN VELİAHTI ÖZTRAK
Türkiye tarihinin 2001 yılındaki en büyük ekonomi krizinin hatırlatan Şahin, o yıllarda 1,5 milyar dolar IMF'ten borç alıp işçi/memur maaşlarının ödendiği dönemde, vatandaşın 60 milyar dolarının kamu ve özel bankalardan hortumlandığı dönemde Faik Öztrak'ın BDDK Başkan Yardımcısı ve Hazine Müsteşarı görevlerinde bulunduğunu hatırlattı. CHP'nin ekonominin kurtarıcısı olarak Kemal Derviş'i getirip, ekonomiyi daha kötü bir sürece sürüklediğini Derviş'in veliahtı olarak ise Faik Öztrak'ı gösterdiğini söylen Şahin, "Geçmişte yaptıklarını hiçbir şeyin hesabını vermeyen, Türk ekonomisine tarihinin en büyük krizini yaşatan isimlerin bugün ekonomi üzerinden yaptıkları eleştirilerin hiçbir tutarlı tarafı yok" dedi.
AYNI SENARYO MERKEZ BANKASI İÇİN SAHNEDE
CHP'li Yalova ve Menemen belediye başkanları Vefa Salman ve Serdar Aksoy'un İçişleri Bakanlığı tarafından yolsuzluk ve zimmet suçlarında görevden alındığını hatırlatan Şahin, "Bu insanlara CHP yönetimi neden hesap sormuyor? Çünkü buradaki yolsuzluklar o kadar somut ve aleni ki kendileri bile unutmak istiyorlar. Algıyı değiştirmek için algı yapıyorlar. Türkiye'ye 1,5 yıl tank paleti fabrikasını konuşturdular. Ne oldu şimdi kimse bu fabrikayı ağzına almıyor. Gerçekler ortaya çıktı ve iddia ettikleri gibi o fabrikanın kimseye peşkeş çekilmediği ispatlandı. Şimdi aynı şeyi Merkez Bankası'nın sözde kaybolan 128 milyar dolar rezervi için yapıyorlar. Bu rakam içinde kendi aralarında bir türlü uzlaşmış değiller. Bir muhalefet lideri bu rakamı 130 olarak bir diğeri ise 140 milyar dolar açıklıyor. Rakamı yükselten yükseltene... Maalesef Türkiye'nin talihsizliği muhalefetin bu düzeyde yapılıyor olması." dedi.