"DAHA ÇOK KİŞİYİ KORUMAK VE ÖLÜMÜ ÖNLEMEK İÇİN 28 GÜN ARAYLA YAPILIYOR"
İnaktif virüs aşılarında iki doz arası açıldığında antikor seviyelerinin çok daha yüksek olmasının kesin bir bilgi olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani bağışıklık seviyesi daha yüksek oluyor. Bu da çok kritik bir veridir. Çünkü toplamda vatandaşların korunması, ölümlerin engellenmesi açısından, etkili bir bağışıklık yanıtı elde edebilmek ve bunun süresinin de uzun olması hepimiz açısından çok önemli. Sağlık çalışanlarının, özellikle enfeksiyonun düşüş gösterdiği dönemde aşılamaları bitmişti zaten. 28 gün olmadan oluşan koruma çok düşük seviyelerde. Zaten 21'inci günden önce yok böyle bir koruma. 21'inci günden sonra da yavaş yavaş başlıyor. Bizim çalışmamızda en azından böyle görüldü. Bu şekilde yapıldığı zaman çok daha fazla insanı, daha uzun süreli koruyarak, daha fazla hayat kurtarma olasılığınız yüksek. Bu bilimsel bir gerçek."
"AŞIDAN SONRA HASTALANABİLİRSİNİZ AMA HAFİF GEÇİRİRSİNİZ"
Aşı olduğu halde hastalandığını belirtenlerin durumuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, aşılarda en önemli şeyin ağır hastalık veya ölümlerden koruma beklentisi olduğunu belirterek "İki doz aşısını olup üstünden 14 gün geçtikten sonra da kişilerde hastalık olabilir mi? Evet olabilir. Ama elimizdeki veriler şu an şunu gösteriyor, ağır hastalanma riski sıfır. Ama aradaki dönemlerde ağır hastalık geçirebilirler. Aşının esas etkinliğinin başlamasını beklediğimiz süreç, iki doz aşının ardından 14 gün geçtikten sonraki süreç. Bu noktada ağır bir hastalık şu ana kadar görülmedi. Bu çok iyi bir şey. Umarım varyantlarda da aynı etkinliği gösterir. İlk dozdan sonraki 21'inci günden sonra hastalananlarda da hastalığı hafif geçirme şansı, aşısız kesime göre çok daha yüksek" dedi.
"İKİ DOZ AŞIDAN İKİ HAFTA SONRASINDA AĞIR HASTALIK RİSKİ SIFIR"
Prof. Dr. Yavuz, Brezilya'dan açıklanan sonuçlarla Türkiye'deki Faz 3 sonuçlarının farklı çıkmasındaki faktörlere de değinerek şu bilgileri verdi: "Türkiye'de yapılan CoronaVac aşı çalışmasına, hem normal halk, hem sağlık çalışanları dahil edildi. Çalışmanın birinci kısmında sağlık çalışanları, ikinci kısmında normal vatandaşlar dahil edildi. Toplamda 10 bin 30 kişi iki doz aşısını olup üzerinden iki hafta geçtikten sonra analiz edildi. Çalışmaya katılan kişi daha fazlaydı ama önceden tanımlanmış sonlanım hedefi, (14 gün arayla) iki doz aşısını olup onun da üstünden iki hafta geçen kişilerdi. Burada semptomatik hastalığın oluşup bunun da PCR ile doğrulanması gerekiyordu. Türkiye'deki çalışmaların detaylarını, çalışmada yer alan bir merkez olmamız dolayısıyla biliyorum. Bu kriterdeki gönüllüler (ikinci doz aşıdan 14 gün sonra semptom gösterip hastalığı PCR ile doğrulanan kişiler), değerlendirildiği zaman, aşının etkinliği yüzde 83,5 çıktı. İkinci sonlanım noktası da iki doz aşısını olup üzerinden 14 gün geçen kişilerde, ağır hastalık gelişmesiydi. Bu da aşı grubunda sıfır iken plasebo grubunda 6 kişi ağır hastalık geçirdi. Dolayısıyla ağır hastalıktan korunmada yüzde 100 etkili olduğunu gösteriyor."
"HİÇBİR AŞIDA ASEMPTOMATİK VAKALAR ÇALIŞMAYA DAHİL EDİLMEDİ"
Dünyadaki tüm Kovid aşılarında asıl hedefin ağır hastalık ve ölümü önlemek olduğuna da değinen Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı: "Buradaki tek kaygı, mutantlarda bir fark olacak mı? Şu ana kadar gördüğümüz, ağır hastalığı önlemek anlamında da böyle bir fark yok. Ama bunu da çok büyük bir dikkatle yakından takip ediyoruz. Brezilya çalışmasının detaylarını tam olarak bilemiyoruz. Çünkü bu çalışma bilimsel bir dergide henüz yayınlanmadı. Türkiye'deki çalışmanın içinde olduğumuz için bu detaylara vakıfız, zaten kısa bir süre içinde bilimsel bir dergide de çıkacak. Herkes detaylarıyla görecek. Bizdeki çalışmada hastalık sınıflandırması, semptomatik olup PCR ile pozitifliği doğrulananlar hafif, orta ve ağır olarak yapıldı. Dünya Sağlık Örgütü de bu şekilde gruplandırıyor, hafif, orta ve ağır şeklinde. Fakat Brezilya'nın çalışmasında, basından takip edebildiğimiz kadarıyla, bir de 'çok hafif' serisi var. Bu 'çok hafif' serisindeki grup eğer asemptomatik hastalarsa, zaten koronavirüs aşı çalışmalarının hemen hemen hiçbirisinde asemptomatik vakalar çalışmaya katılmadı. Çalışmaların yüzde 90'ında semptomatik olup PCR'ı pozitif olanlar değerlendirildi. İki doz aşısı yapıldıktan bir süre sonra değerlendirmeler yapıldı. Bir de Brezilya'daki çalışmaya sadece sağlık çalışanları dahil edildi, bir grup da 60 yaş üstü kişilerdi. Bizde ise hem vatandaşlar, hem sağlık çalışanları vardı. Dolayısıyla, Brezilya'da asemptomatik vakalar da katıldıysa çalışmaya, yüzde 50 etkinlik mantıklı olur. Ama bu bir yorum. Bütün veriler çıkmadan kesin yargılarda bulunmak doğru değil. Biz şu anda kendi verimizi net bir şekilde biliyoruz. Bu da bilimsel dergilerde yayınlandıktan sonra daha da güvenilir hale gelecek. O zaman daha rahat karşılaştırma yapabileceğiz."