NAFİLE ORUCU NEDİR?
Farz ve vâcip olan oruçların dışında tutulan oruçlar nâfile oruç olarak isimlendirilir. Namaz çeşitlerini ele alırken belirttiğimiz gibi, nâfile, gereksiz anlamına değil, farz ve vâcip olanın dışında, kısaca gerekenin dışında yapılan anlamına gelir.
Daha fazla sevap kazanmak maksadıyla yapıldığı için tabir câizse nâfile ibadet, bir bakıma fazla mesai yapmaktır. Nâfile oruçların sünnet, müstehap, mendup veya tatavvu olarak adlandırıldıkları da olur. Nâfile oruç, mubah olan tüm günlerde tutulabilir. Ancak bazı günlerde oruç tutmak daha faziletli görülerek bugünlerde oruç tutmak sünnet veya mendup kabul edilmiştir.
"HUZURA YÜKSELDİĞİ GECE OLARAK KABUL EDİLİR"
İslam inancına göre, Hazreti Muhammed'in, Allah'ın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselam'ın rehberliğinde Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldiği gece olarak kabul edilen Miraç Kandili, yarın idrak edilecek.
Miraç Kandili, 13 Şubat'ta başlayan "üç aylar"ın ilki olan Recep ayının 27'nci gecesine denk geliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Miraç Kandili dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenleyecek.
Bu kapsamda, Bilal Saygılı Camisi ve Külliyesi'nde yapılacak "Miraç Kandili Özel" programı, TRT 1 ve Diyanet TV'de yayınlanacak.
MİRAÇ KANDİLİ'NİN ÖNEMİ NEDİR? MİRAÇ GECESİ NE OLDU?
İslam inancına göre, Hazreti Muhammed, 27 Recep 621 hicri tarihinde gece Allah'ın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselam'ın rehberliğinde Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldi.
"İsra ve Miraç mucizesi" ismiyle anılan bu olay, Kur'an-ı Kerim'de İsra ve Necm surelerinde ifade ediliyor. "İsra olayı", Hazreti Muhammed'in bir gece Mekke'den Kudüs'e, "Miraç olayı" ise gökler ötesine yaptığı yolculuğa deniliyor.
Allah, Hazreti Muhammed'e ahlak ve fazilet düsturlarını bildirdi
İslam kaynaklarına göre, Mekke'den Medine'ye hicretten bir sene önce yaşanan "İsra ve Miraç" olayı Allah'ın, Hazreti Muhammed'in Mekke'de gördüğü eziyetlere karşı bir tesellisi olarak kabul ediliyor.
Miraç gecesinde beş vakit namaz farz kılındı, Allah'a şirk koşmayanların bağışlanacağı müjdesi verildi ve "Amenerrasulü" diye başlayan Bakara Suresi'nin son iki ayeti vahyedildi.
Ayrıca bu gece Allah, Hazreti Muhammed'e İsra Suresi'nde de yer alan insanın yaşama hakkını, şeref ve haysiyetini korumayı, toplumun huzur ve güvenini sağlamayı amaçlayan ahlak ve fazilet düsturlarını bildirdi.
Müslümanlara Miraç Kandili'nde, namaz borcu olanların kılabildiklerince namaz kılması, namaz borcu olmayanların ise nafile namaz kılması, Kur'an-ı Kerim okuması, istiğfar ve dua etmesi tavsiye ediliyor.
"Hazreti Muhammed bu kutlu yolculuktan bazı hediyelerle ümmetine döndü"
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Halil Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsra" olayı sırasında Hazreti Muhammed'in eşsiz yolculuğunun ilk durağı olan Mescid-i Aksa'da peygamberler topluluğuna namaz kıldırdığını ifade etti.
Hazreti Muhammed'in "Miraç" olayında ise göğün her bir tabakasında peygamberlerle görüştüğünü, cennet ve cehennemin de yine bu sırada gösterildiğini aktaran Kılıç, Hazreti Muhammed'in bu kutlu yolculuktan bazı hediyelerle ümmetine döndüğünü söyledi.
Kılıç, İsra ve Miraç mucizesindeki Müslümanlara yönelik derslere değinerek, şunları kaydetti:
"Mekke ve Taif'in ileri gelenlerinin Hazreti Peygamber'e sırt çevirdiği bir zamanda Yüce Allah, İsra ve Miraç mucizesini yaşatmak suretiyle elçisini yalnız bırakmadığını ve onu destekleyeceğini göstermiştir. İşte bu noktada müminlere düşen ilk vazife Amenerrasulü'de bildirildiği üzere 'Allah ne güzel dosttur. O ne güzel yardımcıdır.' demek ve en zor zamanlarında bile sabrederek ve mücadele azmini kaybetmeyerek Allah'ın kendileriyle beraber olduğuna ve yardımını onlardan esirgemeyeceğine yürekten inanmaktır."
"Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa iki önemli figür olarak öne çıkıyor"
İsra ve Mirac hadisesinde, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa mescitlerinin iki önemli figür olarak ön plana çıktığını vurgulayan Kılıç, "Bu da Müslümanların kıyamet kopana kadar bu iki kutsal mekanın izzet ve onurunu ayakta tutmak için canla başla çalışmaları gerektiğine işaret etmektedir." diye konuştu.
Hazreti Muhammed'in kutsal yolculuğundan beş vakit namaz hediyesiyle de döndüğünü hatırlatan Kılıç, şunları söyledi:
"Miraç hadisesi, Hazreti Peygamber'in en sıkıntılı ve üzüntülü zamanında meydana gelmiştir. O, moral ve motivasyon bulduğu bu eşsiz Miraç tecrübesini, hediye olarak getirdiği günde beş vakit namaz ile her bir Müslümanın da yaşama imkanının olduğunu göstermiştir. Bundan dolayı namaz müminin miracı kabul edilmektedir. Öyleyse Müslümanlar, namazı günde beş vakit Yüce Allah ile görüşme fırsatı olarak bilmeli, gerçek huzura servet, şöhret ve şehvetle değil, sadece Allah'ın huzuruna durmakla ulaşılabileceğini idrak etmelidirler."
Kılıç, "Hazreti Peygamberin İsra yolculuğunda Mescid-i Aksa'da peygamberlere imam olup namaz kıldırmak suretiyle onların şeriatının tamamlandığını ve nihai kurtuluşa ulaşmanın yolunun son peygamber Hazreti Muhammed'e tabi olmaktan geçtiğini bildirmiş olmaktadır. İşte İsra ve Miraç hadisesi, Hazreti Peygamber'in ümmeti olarak önce kendi içimizde birlik, beraberlik ve kardeşlik şuuru içerisinde ümmet bilincine uygun yaşamamız gerektiğini ve her bir Müslümanın bütün insanlığın kurtuluşu ve selameti için çalışmasının önemli olduğunu hatırlatmaktadır." ifadelerini kullandı.
ÜÇ AYLARDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ
Ancak Resûlullah'ın receb ve şâban aylarını birleştirerek aralıksız oruç tuttuğuna, böylece üç ayları oruçlu geçirdiğine dair sahih kaynaklarda herhangi bir rivayet mevcut değildir. Belirli günler dışında her zaman nâfile oruç tutulması mümkündür; ancak fazileti hakkında hadis bulunan ya da belirli zamanlarda tutulması tavsiye edilen nâfile oruçlar arasında üç aylar orucu mevcut değildir.
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Âişe'nin ifadesine göre Ramazan'dan başka hiçbir ayı bütünüyle oruçlu olarak geçirmemiştir. Ramazan'dan sonra en çok oruç tuttuğu ay ise Şaban ayıdır.
(Müslim, Sıyam 175, 176)