Bize göre bu mesajları gelecekte bir yakınlaşmaya zemin hazırlayabilen olumlu adımlar olarak değerlendirmek yerinde olur. Keşke kendilerinin önerdiği ortak tarih komisyonu oluşturulabilseydi, en az 15 yıllık bir yol alınmış olurdu. Ermenistan ve Türkiye arasında anlaşma protokolleri keşke hayata geçirilebilse, sınırlar açılabilseydi. O zaman Karabağ çatışmasının çözümü de farklı bir mecraya taşınabilirdi. Yine de geç kalındığını düşünmüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kafkasya için önerdiği '6 devletli bir barış havzası oluşturma' projesi, bu bölgedeki halklara 100 yılın barışını getirebilir."
"ÖNCELİKLE SAMİMİYET VE DOSTLUK KÖPRÜLERİ KURULMALIDIR"
Tarafların daha titiz bir dil kullanarak, ulusal onurları kırıcı ifadelerden imtina etmelerinin, yapıcı diyalogların kurulmasını kolaylaştıracağını vurgulayan Maşalyan, sözlerini şöyle tamamladı: "Halkımızın acısının ve ecdadımızın kutsal anısının bazı ülkelerce gündelik politik amaçlara alet edildiğini görmek ise bizi üzmektedir. 10 yıllardır bu konunun, parlamentoların gündemine taşınmasının yarattığı gerginlikler, iki halkın yakınlaşmasına hizmet etmemektedir, tersine hasmane duyguları kışkırtarak barışmanın gecikmesine yol açmaktadır.
Öncelikle dostluk ve samimiyet köprüleri kurulmalıdır. Ancak böyle bir ortamda tarihi olayların değerlendirilmesi çok daha yapıcı ve tatminkar olacaktır. Üçüncü taraf ülkelerin işte bu yönde teşvik edici bir katkı sunması arzulanmaktadır. Büyük yıkımlara yol açan savaşlar ve insan haklarını tehdit eden kavgalar son bulsun; hiçbir ırk, millet ve din farkı gözetmeden tüm insanlığın gelişmesi ve bereketi için Tanrı'nın sevgisi, merhameti ve inayeti sonsuza dek hüküm sürsün."