FETÖ MEDYASINA SAHİP ÇIKILMASI VE MİT OPERASYONU...
Belediyelerin söğüşlenmesinden iş adamlarının haraca bağlanmasına kadar ismi bir dizi kirli ilişkilere karışan Aykut Erdoğdu'nun söz konusu bu işleri Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun habersiz yapamayacağını belirten Övür, başta FETÖ medyasına sahip çıkılmasından MİT Operasyonu'yla ilgili görüntülerin Cumhuriyet Gazetesi'ne sızdırılmasına kadar birçok olayda bu durumu gördüklerini ifade etti.
AYKUT ERDOĞDU'DAN İTİRAF GİBİ AÇIKLAMA
Aykut Erdoğdu'nun bir konuşmasında yaptığı itiraf gibi "Şişli Belediyesi dahil belediye başkanları verdikleri sözleri tutmadığı için yaklaşık 3 yıl boyunca birkaç MYK üyesinin kişisel desteği dışında aylık yaklaşık 100 bin TL maaşları ben ödemek zorunda kaldım..." açıklamasına dikkat çeken SABAH yazarı, "Müthiş bir itiraf... Bir muhalefet partisi düşünün, üniversitelerden terörle iltisaklı bildiri yayınlama gerekçesiyle uzaklaştırılan akademisyenlere aylarca maaş ödüyor. Hem de ayda 100 bin lira gibi ciddi bir rakamdan söz ediyoruz." ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU'NA ÇAĞRI: ÇIK PARANIN KAYNAĞINI AÇIKLA
Mahmur Övür, Parsadan Aykut Erdoğdu'nun bu itirafına ilişkin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "bu paranın kaynağını açıkla" çağrısında bulundu. Övür, "Kendi belediye başkanları bile resmi kanaldan böyle bir para vermeyi göze alamazken, CHP nasıl aldı ve o parayı kimlerden topladı?" dedi.
İşte SABAH Gazetesi Yazarı Mahmut Övür'ün konuya ilişkin o yazısı;
Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi nereye getirdiğinin, pandemi sürecinde bile CHP'nin neden oyunu artıramadığının en çarpıcı örneği
"Parsadan" Aykut Erdoğdu'dur
. Çünkü onun bir devlet kurumundan istifa ettirilip milletvekili yapılmasından, genel başkan yardımcılığına yükselişine kadar her merhalesinde Kılıçdaroğlu'nun imzası var.
Eğer bugün Erdoğdu adı belediyelerin söğüşlenmesinden işadamlarının haraca bağlanmasına kadar bir dizi kirli işe karışmışsa, bu olanlardan onu bu noktayı taşıyan CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu'nun haberinin olmaması mümkün değil.
Mümkün olmadığını başta
FETÖ medyasına sahip çıkılmasından
MİT Operasyonu'yla ilgili görüntülerin
Cumhuriyet Gazetesi'ne sızdırılmasına kadar birçok olayda gördük. Bu işlerde görev alan bütün CHP'lilerin söylediği tek şey vardı:;
"Biz bunları genel başkanımızın bilgisi dahilinde yaptık."
Şimdi daha net soralım: Birkaç gündür
Sabah Gazetesi'nin gündeme taşıdığı
Aykut Erdoğdu'nun CHP'li belediyelerden ve o belediyelerle iş yapanlardan para toplanması emrini CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu mu verdi?
Tablo gerçekten birkaç açıdan vahim ve soruşturulması gerekiyor. Bakın
Parsadan Aykut, açıklamasının bir yerinde ne diyor:
"Şişli Belediyesi dahil belediye başkanları verdikleri sözleri tutmadığı için yaklaşık 3 yıl boyunca birkaç MYK üyesinin kişisel desteği dışında aylık yaklaşık 100 bin TL maaşları ben ödemek zorunda kaldım..."
Müthiş bir itiraf... Bir muhalefet
partisi düşünün, üniversitelerden terörle
iltisaklı bildiri yayınlama gerekçesiyle
uzaklaştırılan akademisyenlere
aylarca maaş ödüyor. Hem de ayda
100 bin lira gibi ciddi bir rakamdan
söz ediyoruz.
Siyasi tarihimizde bir partinin, hükümete meydan okuyan "muhalif" akademisyenlere maaş ödediği görülmüş mü bilmiyorum ama CHP bu yanıyla da tarihe geçmiş oldu.
Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu paranın kaynağını açıklamak zorunda. Kendi belediye başkanları bile resmi kanaldan böyle bir para vermeyi göze alamazken, CHP nasıl aldı ve o parayı kimlerden topladı?
Bir soru da kim olduklarını çok merak ettiğim
o paraları alan akademisyenlere:
Para karşılığı muhalefet etmek nasıl bir duygu, bu sizi hiç rahatsız etmedi mi?
Herhalde dünyada böyle para alan akademisyenler olmadığı gibi yolsuzlukla mücadele ettiğini söyleyip şeffaflık isteyen ama kendisi daha çok "yolsuzlukla" suçlanan bir muhalefet partisi de yoktur.
Baksanıza CHP'nin yerel yönetimlerinden genel merkezine nereye dokunsanız elinizde kalıyor. Sadece yolsuzluk ve nepotizm de değil, taciz ve tecavüz iddialarından, darbeyle tehditten de geçilmiyor.
Bütün olumsuz koşullara rağmen CHP'nin neden iktidar umudu veremediği anlaşılmıyor mu?
Son bir not: Dünkü yazımda, CHP Antalya Konyaaltı Belediyesi'nde Parsadan Aykut'un Özel Kalem Müdürü olan yeğeni olarak sehven belediye başkanı
Semih Esen'in ismi yer aldı. Doğrusu
Onur Alptekin'di. Yanlış anlama olmaması için düzeltiyorum.