"FİLİSTİN'İ VE FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİ SAVUNMAYI SÜRDÜRMEKTEDİR"
Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti için her platformda kararlı bir mücadele yürüten Cumhurbaşkanımız, terör eylemlerini ve işgal girişimlerini giderek artıran İsrail'e karşı bağımsız Filistin'i ve Filistinli kardeşlerimizi savunmayı sürdürmektedir.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf ile görüşmeler gerçekleştiren Cumhurbaşkanımız, diplomasi trafiğine ara vermeden devam etmektedir.
Türkiye, İsrail'in, dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği katliamların bir an önce sona ermesi için uluslararası tüm aktörleri sorumluluk almaya ve İsrail'in uyguladığı devlet terörüne karşı dünya ülkelerini tavır almaya davet etmektedir.
"FİLİSTİN'İN ADIM ADIM İŞGAL EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Kudüs huzura ermeden, Filistinli kardeşlerimiz kendi topraklarında özgürce yaşamadan asla davamızdan dönmeyeceğiz. Dünyanın bu zulme karşı üç maymunu oynamasına daha fazla seyirci kalmayacağız. Filistin'in adım adım işgal edilmesine izin vermeyeceğiz.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN BM KONUŞMASI
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Başkan Erdoğan'ın BM 74'üncü Genel Kurulu genel görüşmeleri açılışında yaptığı tarihi konuşmayı paylaştı.
"MAZLUM COĞRAFYALARIN "ADALET" ÇAĞRILARININ MANİFESTOSUDUR"
Altun, "Dünya 5'ten büyüktür" cümlesi dünyadaki zulüm düzenine karşı apaçık bir başkaldırıdır. Mazlum coğrafyaların "adalet" çağrılarının manifestosudur. İşte, Cumhurbaşkanımızın BM kürsüsünden, zulüm düzeninin en büyük aktörü İsrail'e ve destekçilerinin yüzüne haykırdığı gerçekler." ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, yaptığı tarihi konuşmada "1947'de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967'de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi?" ifadelerini kullanarak bölgeye ilişkin işgal haritaları göstererek sözlerini şöyle sürdürmüştü:
işgale ilişkin haritaları göstererek sözlerini şöyle sürdürmüştü:
"Sene 1947, neredeyse burada İsrail yok gibi, tamamı Filistin... Sene 1947 paylaşım planı var ve Filistin küçülüyor, İsrail büyüyor. Geliyorum 1967'ye, 1949'la birlikte İsrail büyüyor, Filistin küçülüyor. Geliyorum bugüne, güncel durum şu an artık adeta Filistin yok, neredeyse tamamına yakını İsrail. İsrail doyuyor mu, hayır doymuyor. İsrail şimdi de kalanını almanın gayreti içerisinde. Peki Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Birlemiş Milletler'in İsrail ile almış olduğu bunca karar var, bu kararlar uygulamaya geçiyor mu, hayır geçmiyor. Peki o zaman Birlemiş Milletler ne işe yarıyor. O zaman bu çatının altında bizler, aldığımız kararlarla tesirli olamıyorsak adalet nerede temerküz edecek? İşte sıkıntımız burada."