Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: Kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Toplam kurulu güçte 100 bin megavat sınırına yaklaştık. Bugün, kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklı" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :12 Mayıs 2021 , 10:18 Güncelleme Tarihi :12 Mayıs 2021 , 11:40
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: Kurulu gücümüzün yüzde 52,3’lük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklı

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Toplam kurulu güçte 100 bin megavat sınırına yaklaştık. Bugün, kurulu gücümüzün yüzde 52,3'lük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklı" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, 'Dünya'da Yeni Ekonomik Düzen, İklim Krizi ve Yenilenebilir Enerjinin Önemi' başlıklı zirveye video konferans yöntemiyle katıldı. Bakan Dönmez, yenilenebilir enerjinin adeta salgına meydan okuduğunu belirterek, pandemi sürecinde dahi elektrik üretiminde payı artmaya devam eden kaynağın yenilenebilir enerji olduğunu söyledi. Bakan Dönmez, "Yenilenebilir enerjiye yapılan küresel yatırımlar da bu eğilimi gösteren başka bir örnek. Son 10 yılda yaklaşık 2 trilyon doların üzerinde bir yatırım yapıldı bu alana. Önümüzdeki 5 yılda bu rakamın 1,3 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. 2050 yılına geldiğimizde elektrik üretiminin dörtte üçünden fazlası yenilenebilir kaynaklı olacak. Yenilenebilir enerji, geleceğe bugünden daha fazla damga vuracak" diye konuştu.

'ÇOK YAKINDA ÜRETİME BAŞLAYACAK'
Bakan Dönmez, yeşil enerji dönüşümünün katlanarak devam edeceğini belirterek, "Önceki yıllarda kömürün, petrolün, doğal gazın hâkimiyeti artık elektriğe geçti. Yenilenebilir enerji kaynakları da hem enerji bağımsızlığına sağladığı katkı hem de küresel sorumluluklar açısından daha farklı bir noktada olmaya devam edecek. Bütün gayretimiz yenilenebilir enerjideki çıtayı bütün imkânları kullanarak daha da yukarılara çıkarmak. Daha önce güneş enerjisinde hayata geçirdiğimiz Orta Doğu ve Avrupa'nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikasının bir benzerini de rüzgar enerjisinde yapacağız. Tesis tamamlandı. Çok yakında üretime başlayacak. Böylece Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Güneş Enerjisi Santralleri (YEKA) yarışmalarımızın en önemli hedeflerinden olan teknolojinin yerlileştirilmesi, yerli insan kaynağı istihdamı, enerji teknolojilerinde AR-GE ve inovasyon yapılması için de önemli bir adım daha atmış olacağız" diye konuştu.

'TOPLAM KURULU GÜÇTE 100 BİN MEGAVAT SINIRINA YAKLAŞTIK'
Bakan Dönmez, her yıl kurulu gücün içerisinde yenilenebilir enerjinin payının düzenli şekilde arttığını kaydederek, "Toplam kurulu güçte 100 bin megavat sınırına yaklaştık. Bugün itibarıyla kurulu gücümüzün yüzde 52,3'lük kısmı yani yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklı. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretimimiz son 3 yıldır yüzde 40 bandının üzerinde seyrediyor. Bu oran 10 yıl önce yüzde 25'ler seviyesindeydi. Diğer yandan, yenilenebilir enerjide 'Türkiye Modeli' olarak ortaya koyduğumuz YEKA yarışmalarımıza 'YEKA GES-3' ya da diğer adıyla 'Mini YEKA' ile devam ediyoruz. Toplam 1000 megavatlık 74 yarışmamızın 19'unu tamamladık. 9 ilimizde toplam 260 megavatlık kapasite tahsisi gerçekleştirdik. 19 yarışmamızın sonunda ortalama fiyat, kilovatsaat başına 22,7 kuruş oldu. 29 Nisan'da başlayan kısıtlamalar nedeniyle yarışmalarımıza bir süre ara vermek zorunda kaldık. İnşallah normalleşme döneminin başlamasıyla birlikte geriye kalan yarışmalarımızı da en kısa sürede tamamlayacağız" ifadesini kullandı.

'ASLA DOĞRU OLMAYACAK'
Bakan Dönmez, küresel sera gazı emisyonunun azaltılması için ulusal eylem planının büyük bir titizlikle uygulanmakta olduğunu belirterek, "Ancak gelişmiş ülkelerin sera gazı salınımında tarihsel sorumluluklarının hatırlatılarak oluşacak bütün yükün ülkelerin kapasiteleri oranında eşit dağıtılması gerekiyor. Paris İklim Zirvesi ile istenilen sonuçlara ulaşabilmesi için uygulamada 'her ülkenin kendi özel durumu' ilkesi göz önüne alınmalıdır. Bu konuda muhataplarımıza her seferinde daha adil ve daha kapsayıcı bir çözüm için görüş ve önerilerimizi dile getirdik. Ülkemiz sanayi devriminden bu yana kümülatif emisyonların yaklaşık yüzde 0.7'sinden sorumludur. Avrupa Birliği ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye kişi başı emisyon miktarında oldukça gerilerdedir. Bu tablo ortadayken, Türkiye'nin dünyayı en fazla kirleten ve gelecek için büyük tehdit oluşturan bu tablonun gerçek sorumlularıyla aynı külfeti paylaşmasının beklenmesi asla doğru olmayacaktır" diye konuştu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN