Dünden bu yana görüştüğüm bütün ebeveynler ve eğitimcilerin ortak görüsüdür ki sınava giden saatlerde çocukların umutları gibi psikolojileriyle de oynanmıştır. Anne babalar dün gece çocuklarıyla yaşadıkları diyalogların, mesajlaşmalarının fotoğraflarını gönderiyorlar. Türkiye'nin dört bir yanından bana, onları anlıyor ve üzülüyorum. Bizler de o çocuklarla aynı yollardan geçtik. Gençlerin hayalleriyle oynamak bu kadar kolay olmamalı" dedi.
Sabah'ta yer alan habere göre, Avukat Yılmazer, "Büyük mağduriyet oluşmuş durumda. Çocukların gardları düşmüş, motivasyonları yerle bir. Eğitimcilerden, psikologlardan görüşler aldım bu süreçte. Oluşan mağduriyet nedeniyle tazminat davası açmaya hazırlanıyoruz. Bize başvuran ailelerden ücret almayacağız. Bu yalan, çarpıtma haber bir iki medya organının servisiyle kalsa belki bir parça etkisi daha düşük olabilirdi ancak ülkenin ana muhalefet partisinin lideri gibi üst düzey siyasetçiler hatta bazı üniversite profesörleri de paylaşınca gençlere sanırım yalnızca `inanmak` kaldı. Buradaki üzüntümüz siyasi parti liderlerinin de olayın aslını bilmeden böyle bir algı oluşturulmasına yardım etmesidir. 2 milyondan fazla gencimize haksızlık edildi" ifadelerini kullandı.
ÇUKUR MEDYASI ÖZÜR DİLEDİ KILIÇDAROĞLU YALANINI SÜRDÜRÜYOR
Sınava girecek öğrencilerin ve velilerinin akıllarını bulandırmaya yönelik kurgulanan kirli oyuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülük etti ve T24'ün haberini referans gösterdi. Katar ile yapılan anlaşmanın detaylarının belli olmasıyla birlikte T24 özür diledi. Kılıçdaroğlu ise özür dileyeceğine kendisinden bir açıklama bekleyen vatandaşlara hakaret etti ve yalanını sürdürdü.
Öte yandan konuyu köşesine taşıyan Sabah gazeteisi yazarı Hasan Basri Yalçın'ın, Kılıçdaroğlu'nun iftirayı devam ettirmesine sert tepki gösterdi. Yalçın, yazısında, "Haberin yalan olduğu ortaya çıktıkdan sonra bile benzer paylaşımlara devam ediyor." ifadelerine yer verdi.
İşte Hasan Basri Yalçın'ın bugünkü yazısı;
Tam da üniversite giriş sınavlarının yapılacağı hafta ortalığa yine bir Katar yalanı salındı.
Gençler ve aileleri bir yılı aşkın bir süredir heyecan içinde hazırlık yapıyor.
Çoğu kaderinin en önemli dönüm noktalarından birinde olduğunu düşünüyor.
Çocuğu sınava girecek her ailede mutlaka duygusal gerilimler yaşanıyordur.
İşte tam da böyle bir zamanda yalan olduğu her tarafından belli bir haberin dolaşıma girmesi boşuna değil. Katarlı öğrencilerin Türkiye'deki üniversitelerde istediği bölümde sınavsız ve karşılıksız okuyacağı iddia ediliyor.
Üniversite ile az buçuk ilgisi olan herhangi bir kimse bu tür haberlerin yalan olduğunu daha ilk görüşte anlar.
Fakat çocuğunu üniversite sınavına hazırlayan aileler zaten stresli bir dönemden geçiyor. O nedenle bu haberin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu değerlendirmekte zorluk çekebilir.
İşte örgütlü yalancılık bu insanları hedef alıyor.
Uygun bir zamanlamayla insanlara bu iktidarın haksızlık yaptığı inancını aşılamaya çalıyor.
Önce bir internet sitesinden haber yayılıyor. Tüm Türkiye'de konuşulur hale geliyor. Milyonlarca insan paylaşım yapıyor.
Sonra işin aslı anlaşıldığında yalandan bir özür metni yayınlanıyor. Ancak haberin doğrusu maalesef yalanı kadar paylaşılmıyor.
İşin daha ilginç tarafı Kılıçdaroğlu'nun tavrı.
Haberin yalan olduğu ortaya çıktıkdan sonra bile benzer paylaşımlara devam ediyor.
Evet, Türkiye'de muhalefet bir yalan bataklığına saplanmış durumda. Kendileriyle beraber tüm ülkeyi de aynı çukura çekmeye çalışıyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN