CIA güdümlü vakıflardan oluk oluk dolar alan çakma solcu Ruşen Çakır, rezaleti "özgür gazetecilik" diye savundu

ABD’li Chrest Vakfı’nın Ruşen Çakır’ın sahibi olduğu Medyascope’a yüz binlerce dolar para akıttığı ortaya çıktı. Türkiye'de sözde "sol" ve "bağımsız" çizgide yayın yaptığını iddia eden Ruşen Çakır'ın ABD'nin tetikçisi çıkması, Erdoğan düşmanlığı konusundaki mesai arkadaşı Soner Yalçın'ı da kızdırdı. Ruşen Çakır ABD'den aldığı parayı "özgür gazetecilik" olarak savunurken, Soner Yalçın ise Ruşen Çakır'ı "mandacılıkla" suçladı. CHP'li İBB'den fonlanan Oda TV'nin sahibi Soner Yalçın'ın ABD'den fonlanan Ruşen Çakır üzerinden gazetecilik dersi vermeye kalkışması ise dikkat çekti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :27 Temmuz 2021 , 11:46 Güncelleme Tarihi :27 Temmuz 2021 , 12:25
CIA güdümlü vakıflardan oluk oluk dolar alan çakma solcu Ruşen Çakır, rezaleti özgür gazetecilik diye savundu

ABD merkezli özel Chrest Vakfı'nın (Chrest Foundation), Türkiye'de geçen hafta, "bağımsız" olduğunu savunan birçok kuruluşa, yüz binlerce dolar bağışta bulunduğunun ortaya çıkması ülke gündemindeki yerini koruyor. Vakfın Ruşen Çakır'ın sahibi olduğu Medyascope'a verdiği 476 bin dolarlık (4 milyon lira) desteği açıklaması çakma solcu Ruşen Çakır'ın maskesini düşürdü.



ABD'DEN OLUK OLUK PARA ALDI "ÖZGÜR GAZETECİLİK" DEDİ
ABD tetikçisi Ruşen Çakır ise, Medyascope'un "fon" almasıyla ilgili başlayan tartışmalara ilişkin bugün trajikomik bir açıklama yaptı.

Medyascope yayınında konuşan Çakır, bir linç kampanyasının içinden geçtiklerini iddia ederken, "Sessiz kalmayı tercih ediyoruz çünkü linççilerle bir şey tartışmanın, onları herhangi bir şeye ikna etmenin imkanı yok" diye konuştu.

Çakır, yaptıkları özgür gazetecilikle bazı kesimlere rahatsızlık verdiklerini ve bu yüzden de özür dilemeyeceklerini savundu. Çakır'ın ABD'den aldığı parayı "özgür gazetecilik" olarak sunması ise dikkat çekti.

ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI KONUSUNDAKİ ORTAĞI SONER DE ÇILDIRDI
Ruşen Çakır'ın ABD'nin tetikçisi çıkması, Erdoğan düşmanlığı konusundaki mesai arkadaşı Soner Yalçın'ı da kızdırdı. Bugüne kadar Ruşen Çakır'ın yaptığı onca tetikçiliğe sessiz kalan, hatta Başkan Erdoğan'ı hedef alan haberlerde fondaş medyanın yanında yer alan Soner Yalçın, bu kez Ruşen Çakır'ı "mandacılıkla" suçladı.

Soner Yalçın'ın Ruşen Çakır'ı hedef aldığı yazıdan ilgili kısım şöyle:

Chrest Vakfı

Türkiye'de liboş "sol" çizgisindeki kimi medya organlarına verdiği parayla gündemde.

Lou Anne King Jensen, bu vakfın kurucusu ve başkanı!

Bayan Jensen ve eşi Jeff Jensen'in büyük para kazandıkları işleri ne; sağlık sigortası!

Neoliberalizm salt bir ekonomik sistem değil; ideolojisini kavramak şart. Jensen ailesi sağlıktan kazandıklarını başka "yatırımlarda" değerlendiriyor. Nasıl mı? NCPA'nın 25'inci yıl balosu buna yanıt veriyor:

Baloda Bayan Jensen bir Amerikalı General ile poz veriyor. General Tommy Franks, ABD Merkez Komutanı idi. 2001 yılında Afganistan ve 2003 yılındaki Irak işgaline komuta etti.

Baloda konuşma yapan Amerikan medya şirketi Forbes sahibi (ve Uluslararası Yayın Kurulu/ BIB başkanı) Steve Forbes, geleceğin zor problemlerini sıraladı; İran, Irak, Afganistan…

Tesadüf mü? Chrest Vakfı, 2001 yılından itibaren Türkiye'deki kimi sivil toplum kuruluşlarına para yağdırmaya başladı!

Sahi o dönem liboş "solcular" Irak tezkeresine niçin canhıraş destek verdi? Sadece bu değil… Wikileaks belgelerini neyi ortaya çıkardı?

Yıl, 2007. Chrest Vakfı Başkanı Lou Anne King Jensen'in, Hakkari ile Mardin'de Türk askerlerinin bulunduğu noktalar ve Kuzey Irak hakkında Amerikan jeopolitik danışmanlık şirketi/Gölge CIA olarak tanınan Stratfor Türkiye şefinden bilgi istediği ortaya çıktı!

Keza: MASAK 2012 raporundan PKK'nın dağ kadrosunu finanse ettiği belirtilen Umut Işığı Kadın Kooperatifi'nin Chrest Vakfı'ndan 2006 ve 2007'de toplamda 45 bin 598 dolar aldığını öğreniyoruz

Şeffaflıkla övünen fondaş medyanın bu konuları görmezden gelmesine şaşırıyor musunuz?

Kendilerini "sol" olarak tanımlayan kimi şaşkınların fondaş medyaya destek vermesi tam bağımsızlık için canını veren devrimcilere haksızlık değil mi?

Yol belli; ya tam bağımsızlık ya da mandacılık.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN