"DAHA FAZLA SPORTİF BAŞARI OLACAK"
Son 7-8 yıldır güçlenen altyapı, Mete'nin başarısıyla enerji kazanacak, kendini yukarı taşıyacak. TRT'de yayınlanan 'Tozkoparan' dizisiyle de ivme yakalandı. O zaman, spor kulüpleri 'bize yerlerimiz yetmiyor' şikayetiyle geldi. Ekipman pahalı, onu nasıl ucuzlatabiliriz, bu mücadele devam ediyor. Mete'den sonra yeni bir ivme ve yüklenme olacak ama bunun sonu bereket ve daha fazla sportif başarı olacak. Güney Kore geleneksel okçuluk anlamında bizimle akraba bir gelenek. Türklerin Mançurya bölgesinde olduğu dönemde o sırrı paylaşmışız. Onların geleneksel yayı ile bizim geleneksel yayımız birbirine çok benziyor, bu kadar mesafeye rağmen. Güney Kore daha önceki olimpiyatlarda 4 altın vardı, hepsini aldı. Bu olimpiyatlarda 5 altın vardı, 4'ünü aldı. Biz potaya girdik ve altını almış olduk. Bundan sonra Türkiye, olimpiyatlarda okçuluktan bir değil, birkaç madalya alan, bir süre sonra Güney Kore'yi tahtından edip beşte beş yapan ülke olacak inşallah."
Erdoğan, 2012 yılından bu yana Okçular Vakfı olarak Türkiye'de geleneksel okçuluk rüyasında büyük mesafe aldıklarını ifade etti. Erdoğan, vakıf göreve başladığında Türkiye'de 3 bin civarında faal lisanslı okçunun olduğunu, bugün bu rakamın muhtemelen 20 bini geçtiğini dile getirdi.
Kulüp sayısını, tesisleşmeyi, Türkiye'nin uluslararası müsabakalarda aldığı madalyaları dörde, beşe katladıklarını anlatan Bilal Erdoğan, bu başarının sadece Okçular Vakfı'nın değil, federasyonun ve köklü okçuluk kulüplerinin toplu, çok yönlü çalışmasının neticesi olduğunu aktardı.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, coğrafya itibariyle geleneksel sporları atıcılık, güreş ve binicilik olarak üçe ayırdıklarını, bu üç omurga üzerinde Türkiye'de geleneksel sporların gelişmesi için çalıştıklarını sözlerine ekledi.