Afganistan'dan çekilmekle, ABD, tarihinin en büyük strateji hatasını yaptığı belirtiliyor. İran ve Çin ile Rusların nüfuz bölgesinin tam ortasındaki bir ülkeyi terk etmek, ayrıca Pakistan gibi bir bölgesel gücü Çin'in kucağına itmek telafisi mümkün olmayan siyasi hatalar. Böyle bir tercihin mantığını izah etmek de mümkün değil. Ancak ABD yönetimlerinin iç siyasi kaygılarının Hollywood filmlerinde sıklıkla geçen 'Afganistan'da savaşmış olmak' algısıyla güçlendiği ifade edilebilir. ABD'nin devlet içi ve uluslararası politika çelişkilerinin son raddeye ulaştığı bu dönemde böyle bir karar da sürpriz değil. NATO ise aslında ABD'nin hatalarını düzelten ve maliyeti paylaşan bir örgüt haline geldi. ABD'nin çekilmesi doğal olarak NATO'yu da Afganistan'dan çıkarttı. Ancak ABD'nin 20 yıl içinde Afganistan'ı barışa ve refaha ulaştıramaması ve 2001 işgalinde belirlenen hedeflere ulaşamamasının aslî nedeni Afgan halkı ile etkileşim yerine güç kullanmaya odaklanmış olması.
ÇİN VE RUSYA TALİBAN'DAN ÇEKİNİYOR
-Taliban'ı hangi ülkeler destekliyor?
Taliban sadece Katar'da bir temsilcilik bulundurdu ve bu temsilcilik ABD için bir diplomasi kapısı haline geldi. Obama yönetiminin 2009 yılında kuvvet azaltma ve çekilmeye yönelik açıklaması ile Doha görüşmelerinde uzlaşıya varılması Taliban'a yönelik bakış açılarını dönüştürdü.
Ülkelere, bahse konu dönüşüm çerçevesinde genel olarak bakmak gerekir. Taliban'a destek verdiği iddialarıyla hep eleştiriye maruz kalan Pakistan halen net bir şekilde Taliban'la ilişkisini reddediyor. Nitekim Pakistan Taliban'ı Pakistan'da da etkili saldırılar düzenleyebiliyor. İran, Şii kökenli Hazaralara yönelik geçmiş katliamlar nedeniyle Taliban'a karşı net tutum almış durumda. Ayrıca Suriye'de varlık gösteren Şii Hazaraların Fatımiyun tugayını Taliban'a karşı savaşmak için Afganistan'a gönderme niyetleri var. Ruslar Taliban'a geçmişte siyasi mesajlar ilettiler ancak Sovyet dönemi travma halâ zihinlerinde. Çin'in durumu ise farklı. Çin, Den Xiaping'in 'içişlerine karışmama', 'süper güç olmak için zamana oynama' ve 'Bir fare yakaladığı sürece beyaz veya siyah kedi farkı yoktur' şiarlarıyla hareket ediyor. Taliban ile bu nedenle geçtiğimiz hafta Pekin'de devlet töreniyle görüşme yaptılar. Aslî çekincesiyse Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerinin Taliban'ın fikirlerinden ve mücadelesinden etkilenmesi. Bu nedenle potansiyel tehdidi yanlarına çekmeye çalıştılar. Ayrıca Suriye'de Rejim ve İran ile mücadele eden Türkistan İslam Partisi'nin Taliban yönetiminde olabilecek Afganistan üzerinden Çin'e gelmesi en büyük korkuları. Bu nedenle Taliban'a arka çıkmaya ve muhtemel sorunu yönetmeye çalışıyorlar. Ayrıca ABD'nin Çin 80 km. uzunluğunda Afgan – Çin hududundan uzaklaşması itiraz edilemeyecek bir husus.
AFGANİSTAN YÖNETİMİ İLE TALİBAN BARIŞI GİDEREK ZORLAŞIYOR
-Afganistan yönetimi ile Taliban arasında bir anlaşma ihtimali kalmadı mı?
Askerî üstünlük uzlaşı çabasına uzak olan tarafı belirleyecektir. Halen Taliban kendisini muzaffer olarak telakki etmekte. Bu nedenle 'kukla' olarak nitelendirdiği Afgan hükümetiyle uzlaşıya sıcak bakmıyor. Doha'da yapılmış olan ve yapılacak görüşmelerde Taliban, Afgan hükümetiyle doğrudan görüşecek ancak halen böyle bir olasılık mümkün görünmüyor. Eski Savunma bakanı Yardımcısı Tamim Assey'in ifade ettiği gibi, Afgan Hükümeti ancak askerî başarılar elde ederse Taliban siyasi bir uzlaşıya yakınlaşabilir.
TALİBAN'IN KABİL'İ ELE GEÇİRMESİ UZUN SÜREBİLİR
-Taliban'ın Afganistan yönetimini tamamen ele geçirmesi gibi bir ihtimal olabilir mi?
Afganistan'ın ele geçirdiği Afgan güvenlik kuvvetlerini infaz etmeden ve harçlık vererek serbest bırakmaya başladı. Böyle bir surum Afgan güvenlik kuvvetlerinin savaşma azmini yok ediyor. Bu nedenle ABD'nin geri çekilmesi sonrasında, siyasi uzlaşı sağlanamazsa bölgesel Afgan liderlerin kendi bölgelerinde Taliban ile mücadele ettiği dağıtık bir çatışma ortamı dışında ülke geneline Taliban hâkim olabilir. Kabil'deyse Afgan hükümeti güçlü. Yani bu bölgede çatışmalar patlak verirse uzun sürebilir. Öte yandan etnik unsurların doğal liderleri Taliban'a karşı tavırlarını yeterli kapasite ile sahaya yansıtırlarsa iç savaş riski mevcut.
TÜRK BİRLİĞİ MUHARİP DEĞİL. TALİBAN, TÜRK BİRLİĞİNE SALDIRMAYI ASLA DÜŞÜNMEZ
- Türkiye'nin Kabil'de bir birliğinin olduğunu biliyoruz. Taliban ile Türk gücü bölgede karşı karşıya gelebilir mi?
Türk birliği hiçbir zaman muharip görev almadı. Taliban'la bir çatışmaya girmek Türk askerinin kafasında yok. Ayrıca Türkiye hem Taliban hem de Afgan hükümeti ile görüşüp akil olanı yapmak istiyor. Böyle bir surum Taliban açısından da faydalı. Kabil Havaalanının Taliban'a geçmesi ülkedeki diplomatik misyonlar yanında insani yardım örgütlerinin ülkeyi terk etmesi anlamına geliyor. Toplamda 20 milyar ABD doları GSMH'sı olan Afganistan için bu yardımlar önemli. Nitekim yardımlar aynı zamanda ana istihdam kaynaklarından birisi. Taliban ise havaalanını ele geçirip Afgan hükümetinin düşmesini çabuklaştırmak istiyor.
BATI'YA GÖÇÜN NEDENİ YAŞAM KOŞULARININ ÇOK KÖTÜ OLMASI
- Taliban'ın ülke yönetimini tamamen ele geçirmesi Batı'ya yönelik göçü nasıl etkiler?
Afgan göçü zaten başladı. Engellenebilecek gibi de görünmüyor. Çünkü Taliban olsun olmasın yaşam koşulları kötü.
Türkiye'ye göçü durdurmak için hudut boyunca tedbir alınabilir. İnsan kaçakçılığı yapanlara karşı adli ve idari tedbir alınması elzem görünüyor. Yani yasadışı göç ekonomisini çökertmek lazım.
İran'da resmi olarak bir milyonun altında, gayri resmi olarak yaklaşık iki milyon üzerinde Afgan göçmen var. Afgan halkının Fars dilinin bir lehçesini konuştuğu dikkate alındığında İran'da veya Pakistan'da kalmak istemeleri doğal bir sonuç. Ancak İran Afgan göçmenleri hep bir araç ve silah olarak kullandı. Göçmenleri bir başka devlete aktarma seçeneğini sürekli sıcak tutabiliyorlar.