Öte yandan Türkiye'nin dört bir yanından gelen yardım ekiplerinin de ilçede hummalı şekilde çalıştıkları gözleniyor. Yardım kurumları ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da gerek vatandaşların gerekse çalışmaları yürüten ekiplerin ihtiyaçlarının karşılanması noktasında özveriyle çalışıyor.
BAKANLAR SON DURUMU AÇIKLADI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dün gece bölgeden son durumu açıkladı.
İçişleri Bakanı Soylu'nun açıklamaları şu şekilde:
Bulunduğumuz Bozkurt ve Kastamonu'nun diğer ilçeleri, aynı zamanda Sinop'umuz ve Bartın'ımızda meydana gelen sel felaketi sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla arkadaşlarımızla ayrı ayrı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Her sel felaketinden sonra HES tartışmasının yaşandığına işaret eden Soylu, Bozkurt'taki sel felaketinin ardından da aynı tartışmanın yaşandığına dikkati çekti.
Bozkurt'taki HES'i kendi gözleri ile gördüklerini belirten Soylu, bölgedeki yağışın şiddetine vurgu yaparak, "HES'in hemen üzerinde ağaçların kökleriyle beraber yağmurun, suyun şiddetiyle koptuğunu, dağın tepesinde büyük bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun birçok yerde olduğunu gördük. Normal olmayan bir manzarayla da karşılaştık." diye konuştu.
"BURADA AĞIR BİR TABLO VAR"
Bakan Soylu, selin vurduğu köyleri milletvekilleriyle de ziyaret ettiklerini belirterek, o bölgelerde de aynı tablonun bulunduğunu dile getirdi.
Selin kendisinin bugüne kadar gördüğü en ağır tablo olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından, kayıplarımız açısından, altyapı açısından ve etkilediği insan açısından ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Rize'den geldik, Muğla, Antalya'daydık ve buraya geldik. Bundan önce Elazığ, Giresun vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve yönetiminde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse, "Nerede bu devlet?' demedi. Devlet bütün unsurları ve bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun, bunu telafi etmek için var gücüyle herhangi bir mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir çaba ortaya koydu, koymaya devam ediyor, edecek de. "
"'BUNU NASIL BİR SİYASET MALZEMESİ YAPAYIM' DÜŞÜNCESİNDE OLANLAR VAR"
Üzüldükleri noktaların bulunduğunu aktaran Soylu, "Bu ülke, devlet ve millet hepimizin. Biz burada insanların yaralarını sarmak için çaba sarf ederken 'ben nasıl bir dedikodu oluşturayım', 'acaba ona nasıl bir zarar vereyim', 'bunu nasıl bir siyaset malzemesi yapayım' düşüncesi içinde olanlar var. Tabii biz işimize bakıyoruz. Eğer konsantrasyonumuzu buraya doğru sevk edersek yani bu cevap vermeye sevk edersek işimizden alıkonacağız diye bir endişe bizim içimizde var." ifadelerini kullandı.
Bin jandarma personeli, binin üzerinde AFAD gönüllüsüyle, bini aşkın sadece kamyon, vidanjör ve aynı zamanda bütün temizliği yapabilecek araçlarla birlikte temizlik yaptıklarını anlatan Soylu, tüm köyleri elektriklendirmek için helikopterle jeneratör gönderdiklerini vurguladı.
Gıda yardımları hakkında da bilgi veren Soylu, şunları kaydetti:
"Sadece helikopterle dün ve bugün 20 ton gıda dağıttık. Cenazeden, insanların nakillerine kadar her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ve vatandaşlarımızın bütün sorularına cevap vermeye çalışıyoruz. Hasar tespiti yapılıyor, zarar tespitleri yapılıyor. Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma öyle kolay bir travma değil. Birinci kattan 4. kata çıkanlar, helikopterle çatılardan alınanlar, çocuklarıyla başka yerden alınanlar, bunların hepsini biz yaşadık. Ankara'da duracaksınız siyaset yapacaksınız, buraya gelip tezvirat yapacaksınız, yok öyle... Gidin başka yerde yapın, buranın üzerinde siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. Bir daha söylüyorum buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir. Altını çiziyorum, ayıptır ya. Bir bırakın çalışalım."
Felaketi yaşayanların geçirdiği travmaya işaret eden Soylu, travmanın izlerini silmeye çalışırken, birilerinin yalan bilgilerle insanların endişelerini artırdığını belirtti.
"HES patlamış... Gidin görün. Sizin elinizde böyle bir bilgi olsa bugüne kadar durur muydunuz? Bu borulu bir HES, barajlı bir HES değil ki nasıl patlasın." ifadesini kullanan Soylu, kayıplarla ilgili rakamların da çarpıtıldığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Bu ülkenin bir evladı olarak, bu yalan makinelerine milletimizin itibar etmemesini söylemek istiyorum. Yine bir yalan daha '500 kişi öldü, 1000 kişi öldü'. Kimden duydun arkadaşım? 'Oradan bir görevli söyledi'. Sorumluluk mevkisindeki bir kişinin kaynak vermeden tüm kamuoyuna '500-1000 kişi öldü' lafını söylemesi kadar büyük bir sorumsuzluk var mı? Kastamonu'da 62, Sinop'ta da 15 ihbar, toplam 77 kayıp ihbarı var. Bu ihbarlarla ilgili de bunların hepsi kayıptır veya arama kurtarma yapılacak diye bir şey söylüyor değiliz. Bunlar kayıp ihbarı ve bunun üzerinden gidiyoruz."
Soylu, yaşanan sel felaketinde Kastamonu'da 48, Sinop'ta 9, Bartın'da 1 kişinin hayatını kaybettiği bilgisini de paylaştı.
"YARDIM KAMPANYASI YARIN İTİBARIYLA BAŞLIYOR"
Soylu, yangın ve sel afetlerinden zarar gören vatandaşlar için yardım kampanyası başlatılma kararı alındığını anımsatarak, "Yarın itibarıyla da kampanyamızı yürüteceğiz. Şu ana kadar 47 milyon 600 bin lira yardım yapıldı, 60 milyon da taahhüt var. Zannediyorum pazartesi itibarıyla onlar da yatıracaklar. Buradaki muradımız, biz devlet olarak yaraları sarıyoruz ama vatandaşlarımız bu işe gönüllü bir şekilde katkı sunmak istiyorlar." diye konuştu.
Bakan Soylu, devletin gücü, kurumların desteği ve vatandaşların el birliğiyle bölgedeki sıkıntılı durumdan çıkılacağını ifade etti.
Milletin sel bölgesinde bir daha birliktelik ortaya koyacağını aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Burada ayni yardım isteyenler ne yapabilir, giysi ve ayakkabı, hijyen, kişisel bakım yardımları yapabilir. Suya ihtiyacımız her zaman var, kuru gıda kolisine ihtiyacımız var. Yine ev eşyası konusunda, ev eşyası göndermek isteyenler varsa gönderebilirler. Konya Büyükşehir Belediyesi ile şeker, un ihtiyaçlarını da sağlayacağız. Çevre köylerin tamamına bunları göndereceğiz. Mutfak eşyası ihtiyacı olacaktır. Biz evini tahliye ettiğimiz vatandaşlara, evinde hasar olsun, olmasın 3 bin lira vereceğiz. Ona giyim ve giysi yardımında da bulunacağız. Evinde hasar olan vatandaşa 50 bin liraya kadar kira ve eşya yardımı yapacağız. 10 bin lirayla buna yarın başlayacağız."
'YARIN İTİBARIYLA KAMPANYAMIZI BAŞLATACAĞIZ'
İlk birimini yarın herhangi bir tespit yapmaksızın başlatacağız. Bütün vatandaşlarımızın mağduriyetlerini en yüksek noktada gidermek için elimizden geleni yapacağız. Hangi belediye olursa olsun, biz ayrım yapmadık. Bizi öldürün ama bu milleti öldürmeyin. Meclis'te, dışarıda, bize karşı yaptığınız siyaset üslubundan buralarda vazgeçin. Siyasi muhalefeti, siyasi muhalefetin peşine takılan medyayı, sosyal medyayı, birtakım düşün insanlarını, bilim insanlarını sağduyuya davet ediyorum. Köy yollarının yarın akşam itibarıyla zannediyorum yüzde 90'ını bitirmiş oluruz.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Hayatını kaybeden vatandaşlarımız var. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralarımıza acil şifalar diliyorum. Hep birlikte olayın olduğu ilk andan itibaren tüm depremlerde, sellerde heyelanlarda olduğu gibi bugün de Kastamonu'dayız. Şunu söylemek isterim ki son 19 yıldır 20 yıldır sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nerede bir sel, heyelan, deprem olduysa biz hep oradaydık ve vatandaşlarımızla birlik, beraberlik ruhu içerisinde hareket ettik. Kimseyi ötekileştirmedik, o afeti yaşayan sanki bizim annemiz, babamız, kardeşimiz, evladımız gibi hareket ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Gittiğimiz her yerde nerede bu devlet, niye benim işim yapılmıyor denildiğini duymadık. Bir an önce yaralarımızı sarmanın içerisinde olduk.
1 YIL İÇERİSİNDE YAPILARIMIZI YAPACAĞIZ
15 gün önce yangın afeti yaşadık. 1 ay içerisinde konutlarımızı ağırlarımızı yapacağız, yaralarımızı saracağız demiştik. Hasar gören yapıların yarısının ihalesini yaptık. İnşallah söz verdiğimiz gibi 1 yıl içerisinde yapılarımızı yapacağız.
O afetlerde ne yaptıysak bugün aynı anlayışta çalışacağız. Esnaflarımız mağdur oldu, acılarını paylaşmak için hızlı hareket etmek zorundayız. 1 hafta sonra esnafımızın yaralarını saracak yapısal adımları da TOKİ Başkanlığımız bu cephelerin takılmasını başlatacak.
"TÜM HASARLARIMIZI HIZLI BİR ŞEKİLDE GİDERECEĞİZ"
Kastamonu Bozkurt en çok etlilenen ilçemiz. Burada da 5 mahallemiz var, 4 mahalleye su verdik, merkez mahallemiz için ana hattan su vermeye yarın başlıyor olacağız. Tüm hasarlarımızı hızlı bir şekilde gidereceğiz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla devletin tüm kurum ve kuruluşlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla sel bölgesine intikal ettiğini dile getiren Dönmez, yaraların sarılması için çalışmalara kısa sürede başlandığını söyledi.
Elektrik tesislerinin aşırı yağış ve fırtınalara dayanmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Dönmez, "Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi bu tesislerimiz de maalesef hasar gördü, birçok direğimiz yıkıldı, trafo merkezimizi sel aldı götürdü ancak yağışlar diner dinmez buradaki şirketlerimiz, gerek kamu gerekse özel kuruluşlarımız süratle olaylara müdahale etmeye başladı. Tek amacımız güvenli şekilde vatandaşımızı elektrik enerjisiyle buluşturmak." diye konuştu.
"İLK ETAPTA EN HIZLI VERİLMESİ GEREKEN ALTYAPI HİZMETİ ELEKTRİK"
Elektriğin günlük yaşam için son derece önemli olduğunun altını çizen Dönmez, şunları dile getirdi:
"Elektrik, hayatımızın içine o kadar girmiş ki bugün birçok vatandaşımızla ve kamu hizmetlisiyle bir araya geldiğimizde 'Haberleşme cihazlarımız çalışmıyor.', 'Aydınlatma ihtiyacımız var.' denildi. Dolayısıyla ilk etapta en hızlı verilmesi gereken altyapı hizmeti elektrik. İçinde bulunduğumuz Bozkurt'ta da artık sokak lambalarımız da yanıyor. Sadece temizlik yapılan binalarımız var. Yani su, moloz, çamurun temizlenmesine bağlı olarak. Orada da tedbiren, güvenlik amaçlı elektriği vermiyoruz. O temizlik biter bitmez o bölgedeki mahallelerimize de elektriği vereceğiz. Diğer birçok ilçemizde de merkezlerde sıkıntı yaşanmıyor. Sadece kırsal alanda yer alan köylerimizle ilgili bazı problemlerimiz devam ediyor."
Dönmez, sel felaketinin ardından vakit kaybetmeksizin çalışmalara başlandığını vurguladı.
"Olayların ilk başladığı anlarda 4 ilçe merkezimiz, 395 köyde yaklaşık 38 bin hanemizin elektriği kesikken bugün an itibarıyla 100 köyümüzün altına inmiş durumda." diyen Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplam elektrik veremediğimiz abone sayısı da 8 bin 843'e indi. Sayın Cumhurbaşkanımız, dün buraya geldiğinde sahada gezdi, bizzat bazı hizmetlerle alakalı talimatları vermişti. Elektrik hizmetinin bir an önce bağlanmasına ilişkin talimatları da aldık ve karadan ulaşamadığımız yerlere sağ olsun, jandarmamızın helikopteriyle Türkiye tarihinde, belki dünya tarihinde de ilk, havadan jeneratör götürerek vatandaşımızı köyünde karanlıkta bırakmamak için o hizmeti de sunduk. İki mobil jeneratörümüz şu anda çalışıyor. "
Ekiplerin vatandaşları elektrik enerjisiyle buluşturmak için karadan ve havadan mücadele ettiğini anlatan Dönmez, "Burada yol yapım çalışmaları hızla devam ediyor. Karadan, karadan ulaşamadığımız yerlere havadan ulaşarak elektrik şebekemizi onarmak suretiyle en kısa süre içinde elektrik kesintisini tamamlamış olacağız. Bu arada mobil jeneratörlerimiz devrede. 100'ü aşkın mobil jeneratörümüz gerek Sinop, gerek Kastamonu'da ihtiyaç duyulan yerlere bağlanıyor." bilgisini paylaştı.
Akdeniz ve Ege'de yangınlarla mücadele ederken bir anda sel felaketinin yaşandığı Kastamonu, Sinop ve Bartın'a yardıma koştuklarını söyleyen Dönmez, "Burada da hakikaten gecesini gündüzüne katan binlerce kahraman var. Aslında biz sadece 3 kişi değiliz. Basın mensuplarımız zaman zaman onların arasında dolaşıyor, insanların hikayelerini dinliyorlar. Çok enteresan yaşanmışlıklar var. İnşallah geniş bir zamanda belki bunları vatandaşımızla paylaşma imkanı buluruz." dedi.
Dönmez, sel felaketinin yanı sıra Kahramanmaraş'taki orman yangınına müdahale ederken düşen uçakta hayatını kaybedenler için Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı temennisinde bulundu.