Hindistan Başbakanı Narendra Modi de zirveye katılmak için bu yıl New York'a seyahat edecek.
Zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise katılmayacak.
ZİRVEDE AFGANİSTAN VE MYANMAR'I KİMİN TEMSİL EDECEĞİ MERAK KONUSU
Zirvede bu yıl Myanmar ordusunun darbe ile yönetime el koyması ve Taliban'ın Afganistan'da kontrolü ele almasının ardından bu ülkeleri kimin temsil edeceği de merak ediliyor.
Myanmar'ı BM'de hala darbeye karşı çıkan Büyükelçi Kyaw Moe Tun temsil etse de Myanmar ordusu örgüte kendi temsilcisini göndermek istiyor.
Afganistan'ı da BM'de Taliban yönetimine karşı çıkan eski hükümetin BM Daimi Temsilcisi Ghulam Isaczai temsil ediyor ancak büyükelçinin zirvede konuşup konuşmayacağı bilinmiyor.
BM, ZİRVEDE SALGIN SONRASI KENDİ GELECEĞİNİ DE SORGULAYACAK
Barış ve güvenliği sağlama konusunda başarısız olmakla eleştirilen, her geçen gün etkinliği sorgulanır hale gelen ve giderek zayıflayan BM, salgın sonrası yüz yüze diplomasinin gerçekleşeceği bu zirvede kendi geleceğini de sorgulayacak.
BM, insani yardımlar konusunda lider olsa da 50 yılı aşkın süren İsrail-Filistin sorunu, Kıbrıs sorunu, onuncu yılına yaklaşan Suriye krizi ve daha birçok küresel krize çözüm bulamadı.
Son on yılda BM verilerine göre 80 milyon kişi savaş ve çatışmalar nedeniyle mülteci konumuna düştü ve yerlerinden edildi.
Kurulduğu günden beri 76 yılda bünyesindeki tüm ülkelerin sesi olması ve tüm insanlığı temsil etmesi gereken BM'de, güç ve yetki ise 193 ülkenin temsil edildiği ana organ olan BM Genel Kurulu'nda bulunmuyor.
BM yapısı gereği gücü ve yetkiyi, İkinci Dünya Savaşı'nın galibi, veto hakkı olan beş ülke ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya'nın yer aldığı BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) veriyor.
Ekonomik yaptırımlar uygulayabilen, askeri güç kullanma ve konuşlandırma konusunda tek yetki sahibi olan BMGK'nin kararlarının aynı zamanda uluslararası toplumda yasal bağlayıcılığı bulunuyor.
BMGK'nin beş daimi üyesinden hiçbiri güç dengelerini değiştirmeye yanaşmıyor ve bu nedenle de konsey, bu ülkelerin çıkarları doğrultusunda kronik bir çıkmaz yaşıyor.
Suriye'den Myanmar'daki Rohingya krizine kadar uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden küresel sorunlar, BMGK'de kimi zaman ABD ve Rusya'yı bazense ABD ve Çin'i karşı karşıya getiriyor ve veto hakkını kullanan bu ülkelerce kilitleniyor.
ERDOĞAN NE MESAJLAR VERECEK?
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) yapısını eleştirerek "Dünya 5'ten büyüktür" sözleriyle 2013'teki BM 74. Genel Kurulu'nda yeni bir doktrin ortaya koyan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 76. BM Genel Kurulu'nda da dünya üzerindeki eşitsizliğin sona erdirilmesine yönelik önerilerde bulunacak. Erdoğan'ın 19-22 Eylül'de gerçekleştireceği New York ziyaretinde, kaleme aldığı "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabındaki mesajları dünya liderlerine ileteceği öğrenildi. Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuşmada göçmenler konusunda herkesin elini taşın altına koyması çağrısını bir kez daha yinelemesi bekleniyor.
AKDENİZ VURGUSU
Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilimin ardından yapılan istişareler ve kurulan mekanizmaların sonuçlarına ilişkin fikir teatileri yapılması da bekleniyor. Sabah'ın haberine göre Doğu Akdeniz'de Türkiye'siz çözüm olmayacağının, Türkiye'nin hakça paylaşımdan yana olduğunun altı bir kez daha çizilecek.