SEVENLERİNİ YASA BOĞDU
Yayın dünyasının sevilen isimlerinden olan Tevfik Rauf Baysal'ın ani vefatı sevenlerini yasa boğdu. Doç. Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz da Baysal'ın vefatının ardından, "Rauf Baysal tanıdığım en ilkeli, ahlak sahibi insanlardandı. Hayykitap ile yayıncılığa yeni bir seviye getirdi. Şeyh ile Hükümdar onun teşvikleriyle ortaya çıkmıştı. Rabb'im gani gani rahmet eylesin, eşi ve bebeğine şifalar nasip etsin" diye konuştu.
Yönetmen Semih Kaplanoğlu ise "Kuşadası'ndan komşumuz, İzmir Atatürk Lisesi'nde öğretmenim Haluk Baysal'ın oğlu sevgili arkadaşımız Rauf Baysal'ı kaybettik. Onu sıcak gülümsemesi ile hatırlayacağız. Nur içinde yatsın mekânı cennet olsun" ifadelerini kullandı.
'HEKİM KILIKLILAR'
Yayıncı Rauf Baysal'ın vefatının ardından aşı karşıtı doktor yazarlara gelen tepkilerden bazıları şöyle:
Dr. Mustafa Uyar: Hayykitap'ın sahibi Rauf Bey 53 yaşında (Kovid-19) vefat etmiş. Eşi yoğun bakımdaymış. Yayınevinin bazı yazarları üzgün, bazıları muhtemelen para saymakla meşguldür. Hayat bu, bir patron gider diğeri gelir. Tevfik Rauf Baysal'ın yakınlarına başsağlığı, eşine acil şifalar dilerim.
Doç. Dr. Muhammet Keskin: Rauf Baysal'ı aşı olmamaya ikna edenler şu an huzurlu mudur acaba? Bunu yapan hekim kılıklılar nasıl yastığa başlarını koyabiliyorlar anlayamıyorum.
Mehmet Dilbaz : Artık bu adama birisi dur demeyecek mi! Rahmetliyi aşı olmamaya ikna ediyorlar. Önce annesi, sonra kendisi vefa ediyor. Eşi de entübe. Minicik bebekleri vardı bu ailenin. İleride o çocuğa ne diyeceksiniz. İki kutu zerdeçal satma uğruna tüm bunlara değer miydi?
TTB'DEN AŞI KARŞITI DOKTOR AKTAŞ'A 1 AY MESLEKTEN ALIKOYMA CEZASI
Dr. Ümit Aktaş'ın hesabı "ABD'de ve Avrupa'da on binlerce insan aşıdan kaynaklanan nedenlerle öldü. Milyonlarca insanda da kalıcı yan etki gelişti", "Ya pandemiden kötüsü aşıyla gelirse?" gibi paylaşımları nedeniyle Twitter tarafından sınırlandırlmıştı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 aşılarına karşı sosyal medyadan açıklamalar yapan bir yandan da bağışıklık sistemini güçlendirmek için kendi adını taşıyan bitkisel destekler satan Dr. Ümit Aktaş'a 1 ay süre ile geçici meslekten alıkoyma cezası verdi.
İKİNCİ DR. ANDREW VAKASI
Bir İngiliz gastroenteroloji (mide-barsak sistemi hastalıkları) uzmanı olan Dr. Andrew Wakefield, 1998 yılında 12 çalışma arkadaşı ile birlikte dünyanın önde gelen tıp dergisi olan Lancet dergisinde MMR ( Kızamık, Kızamıkşık Kabakulak karma aşısı) aşısı ile otizm arasında bir bağlantı olma ihtimalini öne süren bilimsel bir bir makale yayımladı. Bu makalede, MMR aşısınındaki canlı virüsün barsak mukozasının geçirgenliğini artırarak kana, oradan da beyine geçtiğini, ve böylelikle otizme neden olduğunu iddia ediyordu. Wakefield ve arkadaşlarının çalışmasında ciddi metodoloji problemleri vardı ve bu nedenle bilimsel çevreler tarafından şüphe ile karşılandı. Her şeyden önce çalışma sadece 12 çocuk üzerinde yapılmıştı. O yıllarda İngiltere'de ayda 50 bin çocuk MMR aşısı olurken, bu bağlantının sadece 12 çocukta gösterilmesi verilerin tesadüfi olma ihtimalini düşündürüyordu. Anne -babalar arasında yayılan endişe ve ardından panik dalgası nedeniyle 1998 -2003 yılları arasında İngiltere'de MMR aşılanma oranları yüzde 92'den yüzde 80'e geriledi.2004 yılında Wakefield'in orjinal çalışmasının altında yatan bazı gerçekler gün ışığına çıktı. 2010 yılında Lancet dergisi kamuoyuna bir açıklama yaparak etik dışı uygulamalar ve sonuçların çarptırılması nedeniyle makaleyi yayından çektiğini açıkladı.
Wakefield'in düşüşü sadece makalenin geri çekilmesi ile bitmedi. Yaptığı çalışmanın sansasyonel hale gelen sonuçlarının İngilere ve Dünya halk sağlığına olumsuz etkisi, Wakefield'in içinde bulunduğu karmaşık ve kirli çıkar ilişkileri Birleşik Krallık Tıp Konseyi'nin dikkatini çekti ve konseyin etik komitesi 24 Mayıs 2010 tarihinde yayınladığı bir genelge ile ciddi mesleki suistimaller ve etik dışı uygulamlar yaptığı tespit edilen Andrew Wakefield'in "Doktor" ünvanını geri aldı ve doktorluk yapmasını yasakladı.