"Ne büyük unvanlara sahip camileri yapan mümin insanlar. Öyle bir Allah inancı, öyle bir ahiret inancı var ki, namaza, zekata öyle bir düşkünlüğü var ki, bu özellikleri onları camileri imar etmeye teşvik ediyor. Sadece binasını imar değil, aynı zamanda içini de imar etmek, mamur hale getirmek. Cemaatiyle, genciyle, çocuklarıyla caminin içini mektep haline getirmek. Hocalarımız belli zamanlarda programları sizlere ilan ediyor. Camilerimizde Kur'an dersi, tefsir, hadis, ilmihal dersi. Bütün bunlar devam ediyor. Bunları değerlendirmemiz çok önemli. Geçirdiğimiz her vakit mutlaka Allah'ın rızasına uygun bir vakit olmalı. Müminlerin vasıflarını anlatırken Rabbimiz, 'Müminler mutlaka kurtulmuşlardır, onlar namazlarında huşu içerisindedirler. Ve boş şeylerden uzak dururlar.'"
"CAMİLERİMİZİ BİRAZ DAHA İBADETLERLE VE DİĞER FAALİYETLER İLE DEĞERLENDİRELİM"
Cemaatten camilere gelmelerini ve cami derslerine katılmalarını isteyen Başkan Erbaş, "Heyecanla, samimiyetle, camilerimizin geçtiğimiz bir buçuk yıl içerisindeki salgın hastalıktan dolayı içine düşmüş olduğu o garipliği de ortadan kaldırma niyetiyle çocuklarımızın elinden tutarak, gençlerimizle birlikte camilerimizi biraz daha ibadetlerle ve diğer faaliyetler ile değerlendirelim" şeklinde konuştu.
Cemaatle bir süre sohbet eden Başkan Erbaş, ardından da hatıra fotoğrafı çektirdi.
"CAMİLER MÜSLÜMAN KİŞİLİĞİNİN VE KİMLİĞİNİN İNŞA EDİLDİĞİ MERKEZLERDİR"
Çalışmalarına devam eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, 'Cami Planlama ve Tasarımı Kılavuzu' tanıtım toplantısına katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen programda konuşan Prof. Dr. Erbaş, "Camiler hayata anlam katan değerlerin birleştiği mekanlardır. İnanç dünyasından toplumsal ilişkilere, kulluk ve sorumluluk bilincinin oluşmasından hukukun inşasına, eğitimden zanaata, aileden çevreyle ilişkilere kadar hayatın bütün alanlarına yönelik değerlerin ruh kökleri bu mekanda camilerimizde, mescitlerimizde birleşmektedir. Camilerimiz her türlü fikri, siyasi, sosyal, ekonomik farklılıkların ötesinde aynı inanç, aynı duygu ve aynı duada buluştuğumuz en güçlü birlik ve beraberlik zeminleridir. Böylece camiler Müslüman kişiliğinin ve kimliğinin inşa edildiği merkezlerdir" dedi.
"NÜFUS YOĞUNLUĞUNA UYGUN PLANLANMALI"
Sanat, estetik ve mimari açıdan camilerin bir şaheser olarak düşünüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Erbaş, "Bugün dünyanın her yerindeki Müslümanlar için camiiler en kıymetli mekanlardır. Bilhassa milletimizin inanç ve ibadet dünyasında şehir ve mahalle tasavvurunda kalbinde, geleneklerinde caminin çok özel bir yeri vardır. Burada en önemli husus şehirleşmenin geldiği noktayı, ihtiyaçları, imkanları merkeze alarak yeni projelere ihtiyacımızın olduğu hususudur. En açık ve net şekilde ifade etmeliyim ki bugün camilerimizi sosyal alanlarından ibadet mekanlarına, cemaat kapasitesinden fiziki görünümüne kadar her yönüyle yeniden ele almak zorundayız. Camilerimiz ihtiyaçlarımıza olduğu kadar şehrin ruhuna ve doğal dünyasına da uygun olmalıdır. Nüfus yoğunluğuna uygun planlanmalıdır" ifadelerini kullandı.
İSRAF UYARISI
"Camilerimizin imar ve inşasında israfa asla tahammülümüz yoktur" diyen Prof. Dr. Erbaş, "Bu alanda iki sorunumuzu ifade etmek isterim. Modern dönemde mimarlık biliminin ve alanının cami ve mabet mimarisini biraz ihmal etmiş olmasıdır. Ya geçmişteki eserlerin kopyalanmasına ya da gelişigüzel projelerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Son zamanlarda bu alanda güzel çalışmalar yapılmaktadır. Bu alandaki çalışmalarımızı daha da güçlendirmemiz icap etmektedir. İkincisi cami inşasındaki yetki ve mevzuat alanının yeniden ele alınma ihtiyacıdır. Cami yönetimi ve cami hizmetleri konusunda yasal olarak sorumlu olan başkanlığımız caminin yeri, projesi, planlanması süreçlerinde etkin şekilde yer almalıdır" dedi.