FAİZ LOBİSİNİN SÖZCÜSÜ KILIÇDAROĞLU'NUN BASKILARI
Merkez Bankası'nın kararından önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Sayın Bürokratlar, bugün kararlar alırken, düsturunuz sadece milletimizin refahı olsun" sözlerini sarf etmişti.
Faiz indirimine karşı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Siz bu milletin onurlu evlatlarısınız, bunu hiç unutmayın" diyerek seslenmişti.
İç politikaya dönük gerilimi yükselten bir üslup kulanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile görüşmüştü.
Kılıçdaroğlu ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası açıklama yapan Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, "Merkez Bankası güçlüdür. Rezervlerimiz 125 milyar dolara yaklaştı. Bütün rakamlar açıktır, spekülasyonlar Merkez Bankasına zarar verir. Merkez Bankası'nı yanlış ve haksız bir şekilde eleştirmek doğru değil." demişti.
Üstü kapalı tehditlerine devam eden ve faiz indirimlerine karşı olan Kılıçdaroğlu, Kars'taki 'Muhtarlar Buluşması'nda, "Buradan Kars'tan onlara sesleniyorum. Ekonominin gereği neyse onu yapın. Vatandaşı daha perişan ettirecek kararlar almayın." ifadelerini kullanmıştı.
"SİZİ GİDİ FAİZCİLER"
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu bugünkü köşesinde faizcileri konu aldı. Karahasanoğlu, "Sosyalistlerin faizcilik yapmaları, insanı gerçekten hayretlere düşürüyor..." diyerek Merkez Bankası'na yapılan tutarsız faiz baskısına değindi.
Karahasanoğlu'nun köşe yazısı şu şekilde:
Rahmetli Erbakan Hoca'mız olsaydı, öyle derdi..
Gerçekten de..
Kapitalistleri anladık da..
Liberalleri anladık da..
Haydi bir nebze, sosyal demokratları da anladık da..
Sosyalistlerin faizcilik yapmaları, insanı gerçekten hayretlere düşürüyor..
Merkez Bankası faizi 2 puan indirdi..
Beklediler ki, 2 saat içinde dolar % 10-15 değer kazansın..
"Acıyı acı bastırır, sözünün gereği yapıldı..
Faizi indirdikçe, siz doları mı çıkartıyorsunuz?..
Bir puan indirmiştik.
Alın size iki puan daha indirim.
Doları mı çıkartacaksınız?
Buyrun çıkartın.." denildi..
Anında tılsım bozuldu..
Beklentilerin çok altında, dövizde bir oynama oldu..
"Hiç oynamaz" diyebilecek durumda değilim..
Ama "0,5 puan faiz indirimi bile, piyasaların altını üstüne getirir" diyenler, hayal kırıklığı yaşadılar.
2 puanlık faiz indirimi yapıldı..
Faizin yerinde saydığı dönemlerde dahi yaşanan döviz kıpırdanmaları, ancak yaşandı..
Ama, faizin iki puan indirildiği bir günde, siyasilerin de, medya organlarının da ilk tepkileri, hafızalara nakşedildi..
Ali Babacan, sözde faiz karşıtı söylemle karşımıza çıkmıştı..
Şimdi başımıza faizci kesildi..
"Faizi; Merkez Bankası değil, Cumhurbaşkanı indirdi" diyor..
Günaydın Ali Bey..
Günaydın.
Evet, faizi Merkez Bankası değil, Cumhurbaşkanı indirdi.
Tıpkı..
Seni milletin değil, Tayyip Erdoğan'ın bakanlık koltuğuna oturttuğu gibi..
Kerameti kendinden menkul zevat, attan inince, böyle konuşuyor işte..
Ya Ahmet Davutoğlu'na ne diyeceksiniz?
Daha 6 yıl önce, Ortadoğu'yu tekrar dizayn etme yolunda süper devletlere meydan okumaya kalkışan Ahmet Davutoğlu..
Şimdi sinmiş..
Şimdi emperyal devletlerin kuklası olmuş..
"Milleti bir ayda yüzde 15 fakirleştirdiğiniz yetmedi mi?" diyor..
Çıkıp açık açık söylesene, Sayın Davutoğlu; "Biz iktidarda olsaydık, faizi indirmezdik" desene..
Söylesene..
Söylesen de, millet tanısa seni..
Hatta, aklından geçiyordur..
"Biz iktidarda olsaydık, bırakın faiz indirimini, faizi % 20'ye yükseltirdik" de..
Hatta devam et..
"Faizleri % 20'ye yükseltince, milleti de % 10 zenginleştirmiş olurduk" de..
Korkma..
Utanma kalmadı çünkü, sizlerde.
Sosyalistlere hayret ettiğimizi söyledik ama..
Bizim mahallenin cambazları da az değilmiş..
Saadet Partisi Genel Başkanı'ndan bir açıklama var mı?
Merkez Bankası açıklamasının üzerinden 30 saat geçmiş..
"Tık" yok, Karamollaoğlu'ndan.
Tecrübesiz siyasetçi Abdülkadir Karaduman ise..
Çok ters bir günde..
Çok ters bir açıklama yapmış..
"Rantiyeciler için kriz yok" demiş..
Ne güzel işte..
Rantiyeciler krize girsin diye..
Cumhurbaşkanı istedi, Merkez Bankası faizi indirdi..
SP milletvekili de, lafı evirip çevirmeden..
"Hay Allah razı olsun.. Fakir fukarayı düşünen bu kararı aldığınız için müteşekkiriz. Kararı imzalayan ellerinizi öperiz" demesi gerekir iken..
Topu taca atıyor..
Düne kadar, "Bütçenin şu kadarı faize gidiyor" diyenler..
Faizcilerin payının kısılması kararının alındığı gün..
"Rantiyecilere kriz yok" diyorlar..
Rantiyecilere kriz olması için, Saadet Partisi'nin, rantiyecilerden ayrılması gerekiyor..
Rantiyecilere kol kanat geren CHP'den ayrılması gerekiyor..
Rantiyecilere koltuk değneği olan İyi Parti'den uzaklaşması gerekiyor..
Düne kadar "Rantiyecilerin adamı" diye tanıttığı Ali Babacan'dan uzak durması gerekiyor..
Ve gelelim, sosyalistlere..
Marksistlere..
Laikçiler bile, Müslümanları suçlamak için, "Faiz sadece İslam'da değil.. Bakın, komünizmde de reddediliyor. Sizin sisteminiz, öyle bulunmaz bir sistem değil. Komünistler bile, uçuk dünyalarında, faize yer vermiyorlar. Ama gerçekte, faizsiz bir sistem hayalden ibaret" derler.
İyi de..
Faizi kaldırmayı bir kenara bırakın..
Sadece iki puanlık bir indirim yapıldığında bile..
Sosyalistlerin yüzlerindeki tüm makyaj dökülüverdi..
Evrensel'den başlayalım:
"Faiz talimatının faturası halka" diyorlar..
Hani siz sosyalisttiniz?
Allah'ı inkar noktasında, hiç taviz vermiyorlar, sosyalizmden..
Ama iş faize gelince.
Kapitalistlerle kol kola girip..
"Faiz dünyanın gerçeği" diyorlar.
Diyor olmalılar ki..
Faizin indirilmesi sonrasında, faturanın halka çıkacağını iddia ediyorlar..
Yine sosyalizmin "dini inkar" bakış açısından milim taviz vermeyen, ama iş faiz konusuna gelince, sermayedarlarla iş kotarmaya kalkışan Birgün ne diyor, manşetinde:
"Ateşe resmen benzin döktü"
Biz 2018 sonlarında, Tahtakale piyasasının kapandığı günleri de biliriz.
"Tarihinde ilk defa, Tahtakale esnafı, döviz büroları, kur değişikliklerine yetişemedikleri için, kepenk indirdi" diye atılan manşetleri unutmadık..
Ne oldu şimdi?
Tahtakale esnafı kepenk mi indirdi?
"Kur değişikliğine yetişemiyoruz, dükkanı kapattık" mı dediler?
Yoo..
"İşimize devam ediyoruz" dediler..
Emperyalizme karşı olduğunu iddia eden Cumhuriyet'i ne siz sorun, ne ben söyleyeyim:
"Saray TL'yi boğdu"
Faizi indiriyorsunuz, TL boğulmuş oluyor..
O zaman, faizi yükseltelim, kapitalistler daha rahat, fakirin derisini yüzsün..
Bunu mu istiyorsunuz, cumhuriyetçiler?..
"Faiz mi, döviz mi" konusundaki işin özetini de şöyle vereyim..
Bir ülkede faiz oranı ne ise..
Hiç istisnasız.. A'sından Z'sine kadar tüm mallarda, o faizin izlerini yüzde yüz bulursunuz..
Bir tane mal istisna değildir..
Ama döviz kurundaki yüksekliğin, yansımadığı mallar olabilir..
Hele hele.. Enerji dışında, büyük oranda kendi kendisine yeten bir ülkede döviz kurundaki yükseliş, hem aynı oranda mallara sirayet etmez, hem de her malda karşılık bulmaz..
Fazla derine inmeden, küçük bir örnek vereyim..
Buğdayı üretiyorsanız; döviz kurundaki yükseliş, ekmek fiyatına sadece enerji payı açısından ve buğday elde edilmesinde küçük küçük rolü olan ithal girdilerden etki edebilir.
Ama faizin; bir kısmı veya bazı mallar için değil..
Tüm mallar için ve faiz oranı ne ise, o kadar maliyet yükselir..
Faiz % 18 ise..
Ekmeğin maliyetine, direkt % 18 koyup, öyle satış fiyatını belirlemeniz gerekir.
Bu kadar basit.. Bu kadar nettir, gerçekler.