Yerel seçimlerde Kandil'den gelen talimatla HDP'nin oyları CHP'ye kaydı, CHP'li Ekrem İmamoğlu ittifak oylarıyla İBB'nin başına geçti. Koltuğa gelir gelmez ilk ilk on binlerce kişiyi işten çıkaran İmamoğlu, sandıkta HDP'nin oylarını aldığı için söz verdiği üzere belediyedeki kadrolara HDP referanslı militanları doldurdu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca terör örgütü PKK ile iltisaklı oldukları iddiasıyla Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine (DİAYDER) yönelik soruşturma sonucunda 23 şüpheli hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 335 sayfalık iddianamede, Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER isimli derneğin, terör örgütü KCK sistematiği doğrultusunda kurularak faaliyet yürüttüğü anlatıldı.
Derneğin kullandığı internet sitesindeki örgütsel öğeler, internet sitesinde Kürt sorununa ilişkin düzenlenen anket çalışmasının örgütsel temeli, üyelerinin 2013'ten bugüne yaptıkları basın açıklamaları, katıldıkları eylemler ve örgütsel beyanlarının terör örgütü PKK perspektifine uyduğu ifade edildi.
Terör örgütü KCK sözleşmesinde "Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesi" adı altında örgütlenen ve terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın telkin ve yönlendirmeleriyle alternatif "Kürt Diyanet İşleri" olarak kurularak İstanbul Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER isimli derneğin faaliyetlerinin takibi amacıyla soruşturmaya başlandığı anlatılan iddianamede, örgüte müzahir sitelerde Müslüman Kürtlerin Diyanet'e bağlı camilerde namaz kılmamaları ve alternatif cuma namazları gibi sivil itaatsizlik eylem çağrıları yapıldığı ifade edildi.
"KÜRTÇE HUTBE VEYA VAAZ SUÇ KONUSU YAPILMADI"
İddianamede, elde edilen deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde derneğin, legal bir çatı altında örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttüğünü gösterdiğine yer verildi.
Soruşturma kapsamında illegal faaliyetleri ortaya konulan derneğin tüm yöneticileri, üyeleri ya da derneğe bağlı mescitlere dini hassasiyetler ile gelen tüm vatandaşlara yönelik işlem yapılmadığına dikkat çekilen iddianamede, örgütün amaç ve ideolojisi doğrultusunda hareket eden şahıslara yönelik kollukça sıkı bir takip ve titiz bir çalışma sonucunda suça karışan kişilere işlem yapıldığı aktarıldı.
İddianamede, "Burada hiç kimsenin dini yaşayış ya da anlayışının sorgulanmadığı, tekelci bir din anlayışına hizmet etme noktasında bir soruşturma yürütülmediği, Kürtçe hutbe ya da vaaz verilmesinin suç konusu yapılmadığı"na vurgu yapıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının terör örgütü üyelerinin ailelerine dağıtıldığı aktarılan iddianamede, derneğin örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da faaliyet esnasında etkisiz hale getirilen kişilerin ailelerinin örgüte bağlılığının artması ve kopmaması adına kamu kurum ve kuruluşlarından elde edilen yardım kartlarının sistemli bir şekilde şahıslara ulaştırıldığı kaydedildi.
CUMHURBAŞKANINA KARŞI CİHADA ÇAĞIRDI
İddianamede, Lütfi B. isimli şüphelinin dernek mescidinde verdiği Kürtçe vaazında, "Değerli cemaat, bulunduğumuz ülkede, eğer Cumhurbaşkanı barışçıl değilse, eğer haksız ise bize önemli bir yol açılıyor. Bu yol özgürlük, barış, mücadele, birlik ve beraberlik üzerine olacaktır. Bu yolda vereceğimiz mücadele inancımız için cihattır, ibadettir" şeklinde ifadeler kullandığı kaydedildi.